İşte Ertuğrul Özkök'ün ilginç yazısı...
 
Türk Futbol Federasyonu’na yazı yazıp, “Fenerbahçe’nin ipini siz çekin” diyen o UEFA yetkilisi kimse, ona sesleniyorum.
 
Bak kardeşim; 
Uluslar arası Para Fonu’nu(IMF) eski başkanı “Dominique Strauss-Kahn” hakkında savcıların hazırladığı 25 sayfalık sunum şu cümleyle başlıyor:
 
“14 Mayıs günü elimize ulaşan bilgiler bizi dava açmak konusunda ikna edici nitelikteydi.”
Aynı savcılar, bu cümleyle başlayan belgeyi şöyle bitiriyorlar:
“Elde ettiğimiz bulgular sonucunda “Davalı” hakkındaki davanın düşürülmesini talep ediyoruz.”
Bir insan hakkında “Suç işlemiştir” kanaati ile işe başlayan savcılar, sonunda “Hayır bu suçu işlememiştir” düşüncesine geliyorlar.
“İddia” sadece bir “İddiadır” ve ille de bir suçun işlenmiş olduğu anlamına gelmez.
Adalet işte bunun için vardır.
 
***
 
İnanın Adalet Bakanı olsam, bir saniye düşünmem, 25 sayfalık bu metni Türkçeye çevirtir, bütün savcı ve hakimlerin, bütün polislerin ve avukatların önüne koyardım.
Ama dün itibariyle bu metni iki heyetin daha önüne koyardım.
UEFA yetkililerinin ve Türk Futbol Federasyonu yetkililerinin.
Daha iddianamesi hazırlanmadan Türkiye’nin en başarılı takımı hakkında böyle bir kararı verecek gücü ve yetkiyi hangi kaynaktan alıyorlar merak ediyorum.
Bu kaynak, “Adalet” olamayacağına göre, acaba  “İlahi bir kudretin” yeryüzündeki temsilcisi olarak mı görüyorlar kendilerini.
 
***
 
Hem Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı, hem de Fenerbahçe Kulübüne çocukluğundan beri gönül vermiş bir futbolsever olarak soruyorum.
Neye dayanarak aldınız bu kararı?
(*) Türk Futbol Federasyonu yetkilileri savcılarla görüştüler ve kendilerine bazı “Deliller” gösterildi.
Onlar ikna olmadıklarını açıkladılar.
O nedenle Fenerbahçe’nin yoluna devam etmesi kararı aldılar.
(*) Sonra UEFA’nın bir temsilcisi geldi ve savcılarla görüştü.
Onlar ikna olmuşlar ki, çok ta küçültücü bir tavırla, “Fenerbahçe’nin ipini siz çekmezseniz, biz Türkiye’nin ipini çekeriz”  mesajını ilettiler.
 
***
 
Ey bu ülkenin savcıları;
(*) Gelen UEFA müfettişine; Türk futbol federasyonu yetkililerine, sanıkların avukatlarına göstermediğiniz başka bir takım kanıtlar mı gösterdiniz ki onlar tatmin oldular?
Ey Tahkim kurulunun üyeleri;
(*) Niye savcının kapısına dayanıp, “Onlara gizli belgeleri mi gösterdiniz ki ikna oldular”  diye sormuyorsunuz?
Eğer, aynı delilleri göstermişlerse, o zaman da UEFA’nın kapısına dayanıp, “Siz bu delillerle Türkiye’nin en büyük kulübünü nasıl Avrupa ligi dışında bırakırsınız” diye sormanız gerekmez mi?
Bu ne biçim iştir anlamıyorum.
Bu nasıl bir hukuk anlayışıdır onu da anlamıyorum.
 
***
 
Fenerbahçe yönetimine bir tavsiyem var.
Fenerbahçe Futbol Kulübü, şimdiden, dünyanın en iyi avukatlarıyla anlaşıp, Avrupa tarihinin en büyük hukuk savaşına hazırlanmalıdır.
Çünkü bu olay artık şike davası olmaktan çıkıp,. 100 yıllık bir kulübün, bir başarı hikayesinin toptan tasfiyesi haline dönüşmüştür.
Önce, sızdırılan bir takım haberlerle, kişiler yerle bir edildi.
Şimdi sıra kulübün tamamını tasfiyeye geldi.
İşte o nedenle, Fenerbahçe kulübü, epey zamandır hukukla ilgisini kesmiş olan bu zevata, adalet kavramını hatırlatmalıdır.
 
***
 
Son sözüm de, öteki kulüplere.
Ben olsam bu yıl boşu boşuna transfer yapmaz, para harcamazdım.
2011-2012 sezonu şimdiden maluldur.
Bu sezon sonunda havaya kaldırılacak hiçbir kupa, o kulübe göğsünü kabartacak bir onur getirmeyecektir.