Kanda, alyuvarlar, akyuvarlar ve trombositler olmak üzere üç türlü hücre bulunuyor. Bu hücreler kemik iliğinde yapılarak dolaşıma veriliyor. Akyuvarlar bağışıklık sistemiyle ilgili elemanlar. Trombositler kanın pıhtılaşmasını sağlıyor. Alyuvarlar ise kılcal damarlar aracılığıyla vücudun en ücra köşelerine kadar oksijen taşıyan hücreler. Bunu, içindeki hemoglobin denen ve kana kırmızı rengini veren madde aracılığıyla yapıyor.

KANSIZLIK TEK BİR HASTALIK DEĞİL!

Çok farklı hastalıklar nedeniyle ortaya çıkan ortak bir bulgu olarak nitelendirilen kansızlık tek bir hastalık değil. Bu durum oluşunca vücudun oksijen ihtiyacının karşılanmasında sorunlar ortaya çıkıyor. Halsizlik, bitkinlik, solukluk görülüyor. Vücut, eksikliği giderebilmek için dokulara daha fazla kan göndermeye çalışıyor. Bu yüzden kalp daha çok kan pompalamak zorunda kalıyor, kalp atım sayısının artması ve çarpıntı oluyor. 

Tıbbi Onkoloji ve Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Coşkun Tecimer, en çok demir eksikliği kansızlığı görüldüğüne dikkat çekiyor. Tecimer’in dikkat çektiği bir diğer nokta da erkeklerde görülen kansızlığın nedeni: 

“Kansızlık genellikle kadınlarda görülür. Gebelikte ve büyüme çağındaki çocuklarda da ihtiyacın artmasına bağlı olarak demir eksikliği görülebilir. Erkeklerde demir eksikliği en çok mide barsak sistemindeki gizli kanamalardan dolayı oluşur. Farkında olmadan ortaya çıkan bu kanamalar; gastrit, ülser, polip ve hemoroid gibi hastalıklara bağlı olabilir. Ancak en ciddi hastalık, kalın bağırsak kanseridir. Bu nedenle yetişkin bir erkekte demir eksikliği var ise mutlaka kalın barsak kanseri yönünden incelenmelidir.”

Prof. Tecimer, kansızlığın tedavisinde dikkat edilecek noktaları ise şöyle aktarıyor: 
“Tedavide ağızdan demir hapları verilir. Demir hapları aç karnına ya da etle alınmalıdır. C vitamini emilimi artırır. Bu nedenle demirle birlikte portakal suyu içilmesi, C vitamini tabletleri alınması kansızlığın daha çabuk düzelmesine imkan verir. Özellikle süt ve çay gibi içecekler demir emilimini bozduğundan bu tür gıdalar alındıktan en az iki saat sonra demir hapı yutulmalı ve hap alındıktan sonra demirin emilimine izin vermek amacıyla en az bir saat et ve portakal suyu dışında bir başka gıda tüketilmemelidir. Bazen demir tedavisine rağmen kansızlık düzelmeyebilir. Bunun başlıca iki nedeni olabilir: Birincisi, kan kaybı devam ettiği için verilen demir yeterli olmuyordur. İkinci neden, verilen demirin sindirim sistemindeki emilimi bozuktur. Emilim bozukluğu saptanırsa demir tedavisi damar yoluyla yapılmalıdır.”

AKDENİZ ANEMİSİ: KALITSAL BİR HASTALIK

Sıkça görülen bir başka kansızlık nedeninin Akdeniz anemisi yani talasemi olduğunu hatırlatan Prof. Tecimer, “Ülkemizde ve Kıbrıs’ta beta talasemi taşıyıcılığı nadir olmayarak görülmektedir. Ayrıntılı bir inceleme, demir eksikliğiyle Akdeniz anemisi taşıyıcılığının birbirinden kolaylıkla ayırt edilmesini sağlar. Akdeniz anemisi taşıyıcılığı doğumsal bir hastalık olduğundan önceki yıllara ait kan düzeyleri var ise bunlar tekrar gözden geçirilmelidir. Yıllar önceye ait düşük hemoglobin düzeyleri Akdeniz anemisi taşıyıcılığından kuşku duyulmasına neden olur. Tabii burada yıllar boyunca tekrarlayan demir eksikliği anemisi olan ve tam tedavi edilmemiş hastaları da göz ardı etmemek gerekir. Bir diğer önemli nokta kalıtsal bir hastalık olduğundan Akdeniz anemisi taşıyıcılarının anne, baba ya da yakınlarında da aynı durumun söz konusu olmasıdır. Bu kişiler de araştırılmalıdır” dedi.

Romatizmal hastalıklar, bağ dokusu bozuklukları, brusella ve tüberküloz gibi iltihapla seyreden bazı kronik hastalıklarda da bazen demir eksikliğiyle karışabilen kansızlık görülebiliyor. 

B 12 VİTAMİNİN EKSİKLİĞİ: VEJATARYENLER DİKKAT!

Kansızlığın sıkça görüldüğü bir başka hastalık B 12 vitaminin eksikliği. Bu vitamin insan vücudunda başta kemik iliği hücreleri olmak üzere, bölünen hücrelerin DNA sentezi için gerekli bir madde. Vücutta sentezlenmiyor ve yiyeceklerle dışarıdan alınıyor.

B 12 vitamin eksikliğinde de tedavinin mümkün olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Coşkun Tecimer, “Kas yoluyla B 12 vitamini verilir. B 12 iğneleri eksikliğin tespit edildiği ilk günler her gün yapılır. Daha sonra haftada bir uygulanır. Birkaç uygulama sonrası ayda bir olmak üzere ömür boyu B 12 vitamini verilmesi gerekir. Folik asit denilen bir başka B vitamininin eksikliği de B 12 eksikliğine benzer bir kansızlık yapar. Bu vitamini gıdalarla yeteri kadar almayan ya da ihtiyacın arttığı durumlarda ortaya çıkabilir. Tedavide folik asit hapları ağız yoluyla dışarıdan verilir” diye konuşuyor.

Prof. Tecimer’in verdiği bilgiye göre, tüm bu durumlar kan hücrelerinin yapımıyla ilgili bozukluklardan kaynaklanıyor. Tüm kan hücrelerinin hızlı yıkıldığı durumların da olduğunu belirten Tecimer, “Bunun önemli nedenlerinden biri dalak büyüklüğüdür. Dalak büyüklüğü çok çeşitli hastalıklarda görülebilir. Mutlaka kan hastalığı olması gerekmez. Karaciğer hastalıklarından enfeksiyonlara değin bir dizi durum buna yol açabilir” bilgisini aktarıyor.