Şair Yahya Kemal Beyatlı, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü'nün düzenlediği Arka Oda Toplantıları'nda anıldı.

Enstitünün Beyoğlu'ndaki merkezinde düzenlenen toplantıda şair-yazar Haydar Ergülen, Yahya Kemal'i anlattı.

Ergülen, Yahya Kemal'in şiir ve yazılarına bakıldığında ilk tarihçi şair olduğuna dikkati çekerek, eserlerini okumayanların bile Yahya Kemal'i tanıdığını ve bu yönüyle de tam bir şair figürü çizdiğini ifade etti.

Yahya Kemal'in arafta bir şair olduğunu, bu arada kalmışlığın ve bundan duyulan mahcubiyetin şiirlerinde göze çarptığını dile getiren Ergülen, şöyle devam etti:

''Yahya Kemal'in 'Süleymaniye'de Bayram Sabahı' şiirinde, Osmanlı'da olup şimdi yitirilen şeylere duyulan üzüntü göze çarpar. Aynı zamanda elde bulunanlara da bir şükür vardır. Şişli, Beyoğlu, Kadıköy, Moda gibi semtlerde oturan çocukların Müslüman dünyadan uzak yetiştiğini düşünür. Fakat çocukluğunun şehri Üsküp'ün mütedeyyin yapısından uzak kalmanın da mahcubiyeti vardır. Müslümanlığı bir kültür olarak düşünmüştür ve Türk kavramını İslam'la sentezlemiştir.''

Yahya Kemal deyince akla İstanbul'un geldiğini ve Nedim'den sonra İstanbul hakkında en çok şiir yazan şairin Yahya Kemal olduğunu belirten Ergülen, Yahya Kemal'in düşünen bir gezgin olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

''Walter Benjamin, 'Pasajlar' adlı yapıtında 'flanör' kavramından bahseder. Gezen, gezerken düşünen, imge toplayan anlamında tanımlamıştır flanörü. Yahya Kemal de bir flanördür. İstanbul'u semt semt dolaşmış ve imgeler toplamıştır. İstanbul'u bir mahalle hatta büyükçe bir ev gibi düşünür. Adalar, Üsküdar, Bebek, Fenerbahçe, Kadıköy gibi semtler şiirlerinde çokça geçer. Vatanı sevmenin bir semti sevmekle başladığını söyler. İstanbul'un her semtine farklı bir şiir yazmış ve her semtte farklı bir şair portresi çizmiştir.''

Ergülen, Yahya Kemal'in ilk eserini ''Kendi Gök Kubbemiz'' ismiyle 1961'de yayınladığını belirterek, Yahya Kemal'in aşk temalı şiirlerinde ''Canan'' adının sıkça kullanıldığını ve şairin, aşık olduğu kadın için genelde bu ismi seçtiğini söyledi.

Yahya Kemal'in düz yazılarında daha dindar bir yol izlediğini kaydeden Ergülen, Beyatlı'nın, şiirlerinde daha laik objelerin göze çarptığını dile getirdi.

Toplantıda, Beyatlı'nın şiirlerinden örnekler sunuldu.