Tutuklu sanık İbrahim Şahin'in de akrabası olan Erdal Şahin, Kırmızı'nın yaptığı bir aramaya, "Komutanım, İbrahim ağabey şu an Genelkurmay'da toplantıda." karşılığını neden verdiğini açıklayamadı.
 
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen İkinci Ergenekon davasında tutuklu sanık İbrahim Şahin'in akrabası olan tutuksuz sanık Erdal Şahin'in savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçildi.
 
Babannesi ile İbrahim Şahin'in babasının kardeş olduğunu belirten Erdal Şahin, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in sorularına cevap verdi. Savcı Pekgüzel, sözde Ermeni soykırımı nedeni ile Ermeni'lerden özür dilenmesi için 100 aydın tarafından TBMM'ne verilen dilekçeyi hatırlatarak, "Bu 100 aydının isim listesine ulaşmak istemişsin. Ne yapacaktın?" diye sordu. Duyarlı bir vatandaş olarak üzerine düşeni yaptığını belirten sanık Erdal Şahin, sadece bu kişilerin kim olduğunu merak ettiğini, zaten listeye ulaşamadığını ve bir iki gün içinde de bu kişilerin TV ya da gazetelerde röportajlarının çıktığını söyledi. İbrahim Şahin tarafından bu listenin temini için görevlendirildiği iddia edilen Erdal Şahin, TBMM'nde Ali Yiğit isimli bir tanıdığı olduğunu ve bu kişiden yardım istediğini, ancak bu araştırma için kimseden talimat almadığını iddia etti.
 
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel sekreteri Kazım Genç'e yönelik suikast planlarının bulunduğu Tedhiş raporunda adı geçen Şahin'e Savcı Pekgüzel, "Minas Durmazgüler'e, Mesrob Mutafyan'a yönelik suikast planları var. Ermenilerin isim listesi isteniyor. Nedir bunlar, senin bunlarla ne alakan var?" diye sordu. Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan'ın ismini basından öğrendiğini belirten Erdal Şahin, hakkında iddia edilen suçlamaları kabul etmedi.
 
Kaleşnikof tüfekle poz verdiği hatırlatılan Erdal Şahin, köylerinde koruculuk sistemi olduğunu, babası Asım Şahin'in korucu olarak görev yaptığını belirterek pikniğe giderken hatıra fotoğrafı çektirmek için babasına ait olduğunu iddia ettiği Kaleşnikof'u da beraberlerinde götürdüğünü söyledi.
 
Sanık Erdal Şahin'e, soruşturma aşamasında verdiği ifadesinde YURTKUR'da kütüphaneci olarak görev yaptığını, kurum değiştirmek için İbrahim Şahin'den yardım istediğini, kimlik bilgilerini de bu nedenle İbrahim Şahin'e verdiğini söylediği hatırlatıldı. Şahin, bu ifadesinin doğru olduğu şeklinde ifade kullandı.
 
İbrahim Şahin'in iddia edilen suç tarihinde bölücü örgüt PKK tarafından suikast yapılacağı şeklinde çok tehdit ve ihbar aldığını belirten Erdal Şahin, "İstanbul'da koruma ile geziyordu. Ancak Ankara'da koruması olarak gördüğüm hiç kimse yoktu." diye konuştu. Bunun üzerine savcı Pekgüzel, "O kadar tehdit alıyor ve Ankara'da koruma istemiyor mu yani?" diye sordu. Sanık Şahin ise belki uzaktan koruma olabileceğini, ancak daha fazla bilgiye sahip olmadığını öne sürdü.
 
Savcı Pekgüzel, sanık Erdal Şahin'e, tutuklu sanıklardan Üsteğmen Taylan Özgün Kırmızı'yı tanıyıp tanımadığını sordu. Şahin'in Kırmızı'yı tanımadığını söylemesi üzerine yaptıkları bir telefon konuşmasını okuyan savcı Pekgüzel, "Bir görüşmeniz var. Taylan Özgür Kırmızı'nın sizi aradığı ve sizin de 'Komutanım, İbrahim ağabey Genelkurmay'da toplantıda. O size dönecek.' dediğiniz görülüyor." hatırlatmasını yaptı. Bunun üzerine sanık Şahin, o zamana kadar Kırmızı'yı tanımadığını ve ilk kez o zaman bir görüşmesi olduğunu söyledi.
 
Görüşmenin ayrıntılarını anlatması ve tanımadığı halde neden ikisinin bu görüşmeyi yaptıklarını anlatması istenen Şahin, "Tam hatırlamıyorum ama belki İbrahim ağabey yanımdadır ve konuşmak istememiş, benim konuşmamı istemiş olabilir. Telefonunu bana vermiştir. Öyle tahmin ediyorum." dedi. Bunun üzerine savcı Pekgüzel, "İbrahim Şahin görüşmek istemese de telefonunu size verse arkada bazı sesler olması lazım. Telefonunu size verdiği ana ilişkin dip sesler olması lazım. Ayrıca siz telefonu açtığınızda karşınızdaki kişi size kendisini tanıtmadan, arada hiçbir konuşma geçmeden, kimin aradığını dahi bilmeden bu kişiye siz komutanım diye hitap ediyorsunuz. Ayrıca bu kişinin ne istediğini bilmemenize rağmen İbrahim ağabey Genelkurmay'da diye bilgi veriyorsunuz." diyerek bu konuyu açıklamasını istedi. Ancak sanık Erdal Şahin, bu görüşmenin içeriğine ilişkin daha fazla açıklayıcı bilgi vermedi.
 
Sanık İbrahim Şahin daha önce yaptığı savunmasında kendisinin de başında bulunacağını iddia ettiği terörle mücadele konusunda yeni bir müsteşarlık kurulacağını söylemişti. Bu müsteşarlık için sanıklardan Servet Kaynak'tan bu birimde çalışabilecek polis isim listesi vermesini istediğini, Taylan Kırmızı'dan da subay isim listesi vermesini istediğini öne sürmüştü. Ancak iddianamede Kaynak ve Kırmızı'nın da aralarında bulunduğu bazı sanıkların isimleri, Alevi Bektaşi Federasyon yöneticileri Kazım Genç ve Ali Balkız ile Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan'a suikast planlarının yer aldığı Tedhiş raporunda geçiyor.
 
Savcı Pekgüzel'in, iddianamede yer alan kendisi ile alakalı bazı telefon görüşmelerini sorduğu sırada sanık Erdal Şahin, telefonunun o dönemde dinlendiğini iddia etti. Şahin, "Şimdi bunu nasıl anladığımı soracaksınız. Rehberde kayıtlı bulunan isimleri sırasıyla arıyordu. Hatta telefonum evde kızım yan odada yatarken onu arıyordu. O'da 'baba hayrola bir şey mi oldu. Yan odadan arıyorsun.' diyordu." Savcı Pekgüzel'in, "Telefonunuzu tamire götürdünüz mü?" şeklindeki sorusuna ise Şahin, Tamirciye gittiğini ancak telefonunda bir arıza olmadığının söylendiğini belirtti. Saat 17:00'te Erdal Şahin'in çapraz sorgusuna ara verilen duruşma 27 Eylül 2011 tarihine ertelendi.
 
(CİHAN)