Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan emekli Yüzbaşı Mehmet Zekeriya Öztürk, 'terör örgütüne üye olmak, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, örgüte bilerek isteyerek yardım etmek'le suçlanıyor.
Ergenekon davasının tutuklu sanığı emekli Yüzbaşı MehmetZekeriya Öztürk, medyanın Ergenekon soruşturmasında bazı sanıklara ayrıcalıklı davranmasından yakındı. Öztürk, "Medya ve kamuoyu konu biz olunca ses çıkarmıyor ancak bazı elit sanıklar olunca tepki gösteriyor." dedi.



Silivri'de görülen Ergenekon davasında bugüne kadar 49 tutuklu sanığın savunması tamamlandı. Verilen 12 günlük aranın ardından davaya dün tutuksuz sanıkların ifadelerinin alınmasıyla devam edildi. Hasan Hüseyin Özefe'nin mahkeme heyetine başkanlık yaptığı duruşmada sanık kürsüsünde emekli Yüzbaşı Rafet Arslan vardı. Sanık, 'Ergenekon soruşturmasının amacından uzaklaştığını ve birilerini sindirme amaçlı siyasi baskı aracına dönüştüğünü' ileri sürdü. Muzaffer Tekin'in dostu olduğu için iddianameye dahil edildiğini savundu. Muzaffer Tekin'in, Danıştay saldırısıyla ilgili olarak kendisine, 'bu tür kişilerin Cumhuriyet kuruluşlarına yönelik saldırılarının endişe verici olduğunu' söylediğini aktardı. Tekin'in Danıştay saldırısından sonra gerçekleştirdiği intihar girişimiyle ilgili bazı ayrıntılar da verdi. İntihar girişiminin ardından Tekin'in kendisine "Başaramadım Rafet." dediğini anlattı. Tutuksuz sanıklardan İsmail Eksik ve Fuat Ermiş'in savunması ve çapraz sorgusu da dün tamamlandı. Eksik, 5 dakika süren savunmasında, hakkındaki suçlamaları reddetti.

KİLİSE ATATÜRK'ÜN EMANETİ!

Rafet Arslan, Sevgi Erenerol'un düzenlediği kilise toplantılarına katılıp katılmadığına yönelik soruya şöyle cevap verdi: "Bu kilisenin Atatürk tarafından 1922'de ekümeniklik iddialarına karşı kurulduğunu bildiğim ve Atatürk'ün emaneti olduğunu düşündüğüm için kilise kuruluş yıldönümü toplantılarına katıldım."

Duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan Mehmet Zekeriya Öztürk, kendisine medyada hiç yer verilmezken, ismini vermediği ÇYDD Başkanı Türkan Saylan, Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal gibi sanıklar hakkında yapılan taraflı yayınları eleştirdi. Kamuoyunda ve medyada bazı sanıklara sahip çıkılmasına tepki gösteren Öztürk, "Ben Danıştay saldırısından sonra gözaltına alındım. Ergenekon soruşturmasında hiçbir soru sorulmadan dört gün gözaltında tutuldum. Evim, çocuğumun da olduğu sırada iki üç kez arandı. Ancak soruşturmada belli elitlerin belli mevki sahiplerinin gözaltına alınmaları sırasında bir ayrıcalık yapıldığını gözlüyoruz. Medya ve kamuoyu konu biz olunca ses çıkarmıyor ancak bazı elit sanıklar olunca tepki gösteriyor." dedi.