Metropoll Araştırma Şirketi 31 ilde bin 532 kişiye Ergenekon'u nasıl algıladığını sordu. Davayı adil bulanların oranı geçen yıllara göre yüzde 31'e gerilerken, sanıkların milletvekili adayı olmasını istemeyenlerin oranı ise yüzde 64.

Metropoll Araştırma Şirketi ses getiren 'Endişeliler' araştırmasının ardından çok çarpıcı bir araştırmaya daha imza attı. 'Seçime Giderken Türkiye' adlı araştırma, 2011 genel seçimlerine doğru toplumun, gündemdeki konular ve siyasi tercihlerine ilişkin görüşlerini ortaya koyuyor. Araştırma, 16-19 Mart 2011 tarihleri arasında 31 ilde bin 532 kişiyle telefonla görüşülerek yapıldı. İki bölümden oluşan araştırmanın ilk bölümünde, Ergenekon ve yargı en önemli başlıklar oldu.

DAVA HAKKANİYETLİ DEĞİL
Araştırmada ortaya çıkan en dikkat çekici sonuçların başında halkın Ergenekon davasına bakışı yer alıyor. Ankete katılan her 100 kişiden 46'sı 'Ergenekon davasının hakkaniyete aykırı olduğu' görüşünde. Bu soruya yanıt veren AK Parti'li seçmenlerin yüzde 27'si de 'Ergenekon'un hakkaniyete aykırı olduğu' görüşünü paylaşıyor. 'Ergenekon davası hakkaniyete uygun' diyenlerin oranı ise ankette yüzde 31.9. Ergenekon davası konusunda ortaya çıkan ilginç bir sonuç da 'davanın hakkaniyete uygun olduğunu' düşünenlerin oranının giderek azalması. Mayıs 2009'da yapılan araştırmada 'Ergenekon hakkaniyete uygun' diyenlerin oranı yüzde 41 olarak gerçekleşmişti.

CHP VE MHP SEÇMENİ İSTEMİYOR
İlginç yanıtlar alınan sorulardan biri de 'Ergenekon Davası sanıklarının milletvekili adayı olarak gösterilmesini nasıl karşılıyorsunuz?' oldu. Katılımcıların yüzde
64'ü milletvekili olmalarını yanlış bulduğunu belirtti. Bu arada CHP'li seçmenin yüzde 45'iyle MHP'li seçmenin yüzde 64'ü Ergenekon sanıklarının aday gösterilmesine olumlu bakmıyor.

MUHALİFLERİ SİNDİRMİYOR
Araştırmada Ergenekon davasının muhalifleri sindirme operasyonu olduğu yönündeki iddialara seçmenlerin yüzde 50'si katılmadı. Ocak 2009'da yapılan araştırmanın verileri bu verilerle karşılaştırıldığında AK Parti iktidarının bu davaları sindirme aracı olarak kullandığına inananların oranında 2 yılda yüzde 10'luk bir azalma ortaya çıktı.

DEMOKRASİ GÜÇLENMİYOR
Araştırmaya katılanlar, Ergenekon davasını muhalifleri sindirme operasyonu olarak görmemekle birlikte bu davayı demokrasiyi güçlendirmek için bir fırsat olarak da görmüyor. Araştırmaya katılanların yüzde 52,3'ü bu davanın demokrasiyi güçlendirecek bir yönünün olmadığı görüşünde.

KÜRTÇE EĞİTİM DİLİNE 'HAYIR'
Araştırmanın ilk bölümünde Demokratik Açılım'la birlikte gündemden düşmeyen 'Kürtçe eğitimi dili olsun mu' tartışması da yer aldı. 'Kürt nüfusunun yoğun olduğu yerlerde Kürtçenin eğitim dili olmasını onaylar mısınız' sorusuna seçmenlerin yüzde 60,2 si 'onaylamam' derken, yüzde 32,7'si ise 'evet onaylarım' dedi. Kürtçe'nin resmi makamlarda kullanılmasına katılımcıların yüzde 65'i karşı çıktı. Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri olan Kürt meselesinin önümüzdeki 5 yılda çözülemeyeceğini düşünenlerin oranı, Kürt sorununun 5 yıl içinde çözüleceğine inananların oranından yüksek çıktı. Seçmenlerin yüzde 54'ü sorunun bu süre içerisinde çözülemeyeceğini düşünürken, yüzde 33'ü çözüleceği görüşünde.

YARGI TARAFSIZ DEĞİL
Yargının tarafsız ve bağımsız olduğuna inanların oranı yüzde 44, inanmayanların oranı yüzde 44,7. Bu sonuç, toplumda adalet duygusunun zedelendiği ve hukuki kararlara yeterince güvenilmediğini ortaya koyuyor. Bu soruya verilen yanıtlara, partiler cephesinden bakıldığında, AK Parti seçmeninin yüzde 36'sı, CHP seçmeninin yüzde 63,6'sı ve MHP'li seçmenlerin yüzde 46,2'si yargının tarafsız ve bağımsız olduğunu düşünmediği ortaya çıkıyor.

HAKİM VE SAVCIYA BASKI YOK
Yargının bağımsız olmadığını düşünen katılımcılar buna rağmen hakim ve savcıların hükümet tarafından baskı altına alınmaya çalışıldığına inanmıyor. 'Hükümetten baskı var' diye düşünenlerin oranı yüzde 40,5 iken, bu iddialara inanmayanların oranı yüzde 48 olarak belirlendi.



AYRIMCILIK YAPILIYOR
Dinsel, etnik, mezhepsel ve diğer ayrımcılık türleri birlikte düşünüldüğünde Türkiye'de ayrımcılık yapıldığını düşünenlerin oranı azımsanmayacak miktarda. Seçmenlerin yüzde 43,6'sı ayrımcılık yapıldığını düşünürken, yüzde 51,5'i ayrımcılık yapılmadığını belirtti. Bu soruya verilen olumlu yanıtlarda, önceki yıllara oranla artış araştırmacılar tarafından yüksek bulundu. Kamuoyunda yıllardır tartışılan din dersinin okullarda okutulup okutulmaması konusunda ise katılımcıların büyük kısmı parti ayırmaksızın okutulması görüşünde. Seçmenlerin yüzde 52'si din eğitiminin okullarda mecburi olmasını isterken, yüzde 44,5'i zorunlu olmamasını istiyor. Bu soruyla bağlantılı 'din dersini devlet mi, din grupları mı vermeli' şeklindeki soruya ise yüzde 73.4'le devlet vermeli diyor.

akşam