Milli Gazete yazarından şok iddialar

Türkiye"de oynanan oyunda AKP"nin rolünün giderek zayıfladığı ileri sürüldü

Milli Gazete yazarı Mehmet Şevki Eygi, “Cehennemi Oyun” başlıklı yazısında Türkiye"de çok dehşetli bir trajedi oynandığını, oyuncuların da ABD, İsrail, siyasi iktidar ve bir cemaat olduğunu savundu. Bu konuda açıkça yazamayacağını, sadece bazı ipuçları verebileceğini belirten Eygi, bu oyunda başka küçük oyuncular ve figüranlar olduğunu öne sürdü. Referans Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can da dünkü yazısında, Başbakan Tayyip Erdoğan"ın gittikçe yalnızlaştığını, Devlet Bakanı Cemil Çiçek"in de mevcut durumdan hoşnutsuz olduğunu yazdı.

Milli Gazete yazarı Eygi,10 Eylül tarihli yazısında adını vermek istemediği cemaatin, ABD ve İsrail tarafından manipüle edildiğini, hatta onların hesabına çalıştığını belirterek iktidarın oyundaki rolünün her geçen gün biraz daha zayıfladığını kaydetti. Ergenekon dosyasının iktidara kadar ulaşabileceğini belirten Eygi, yazısında cemaatin Türkiye"nin idaresine el koymak istediğini ileri sürdü. Eygi, “Cemaat X Y Z"den memnun değil, onun makamına kendi sadık adamlarından birini geçirmek istiyor. Kendilerini ve servetlerini emniyette görmeyen bazı kodamanlar özel uçaklarla yurtdışına altın kaçırıyor” dedi. “Akıllara durgunluk verecek” miktarda kara para birikimi olduğunu öne süren Eygi, Türkiye"nin içi ateş dolu korkunç uçurumların kenarında durduğunu savundu. Yazısında “Bir tarafta Ergenekon cehennemi, öbür tarafta AB ve İsrail tuzağı” diyen Eygi, bir kısım Müslümanın da manipüle edildiğini kaydetti. Eygi yazısında şu ifadeleri kullandı: “Birileri karpuza benziyor. Dışı yemyeşil, içi kıpkızıl... Büyük tiyatro oyunu müzikli... Ramazan münasebetiyle ilahiler okunuyor... Başka yerlerde çılgın ve şehevi rock müziği... Dedikodular, kulisler, saçma sapan yorumlar. "Nurlu ve pembe ufuklara dörtnala koşuyoruz..." Aman atlarınızın ayakları sürçmesin ve yerlerde sürüklenip parça parça olmayın. Birileri bu yoldan dönmez. Fırtına korkunç, gökte kara bulutlar, tekne dalgalar arasında çatırdayarak menzil-i maksuduna doğru yol alıyor güçlükle. Bir tarihi arızanın son perdesini seyrediyoruz.”

Eygi, yazısında “Nereden aklıma geldi, bilmiyorum” dediği şöyle bir anısını da anlattı: “Yıl 1984. Üç ayrı "fikir suçundan" dolayı Sağmalcılar Cezaevi"ne atılmışım. Tutuklulardan biri bütün memleketin tanıdığı bir zat. Zengin mi zengin, nüfuzlu mu nüfuzlu...Günlerden bir gün kulağıma eğildi, "Yarın Vali Bey teftişe gelecek. Teftiş bahane, beni görmeye gelecek..." dedi. Tutuklu zat bazı zengin Musevi tacirlerden şantajla para çekmekten içeri alınmış. Dediği gibi ertesi gün Vali Bey cezaevini şereflendirdi... "Vali hapishaneye benim için gelecek" diyen zatın da elini sıktı. Fazla samimi görünmedi. Manalı bakışmalar... İstanbul Emniyet Müdürü de tutuklunun yakın dostuymuş... Vali bey, emniyet müdürü ve bizimki... Emniyet müdürü hakkında "Kaliforniya"da portakal bahçeleri aldı" diye dedikodular ediliyordu.”

"Erdoğan yalnızlaşıyor"

Referans Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can"ın dünkü yazısı da dikkat çekti. Birkaç gün önce Ankara Temsilcileri Erdal Sağlam ile ziyaret ettikleri Bakan Çiçek"in henüz Başbakan ile görüşme fırsatı bulamadığını belirten Can, Çiçek"in sıkıntılı olduğunu kaydetti. Can yazısında, Çiçek"in “Böyle bir dönemde Türkiye"nin en önemli medya grubu ile hükümet arasında gerilim yaşanması kimseye fayda sağlamaz” dediğini belirtti. “Erdoğan güçlendikçe yalnızlaştı” diyen Can, şöyle devam etti: “Deniz Feneri Almanya ile ilgili iddialar onun halktan kopmadığının işaret fişeği olabilirdi. Ama olmadı... Bakmayın Aydın Doğan"a saldırdığına, aslında o farkında olmadan kendi kendisiyle gölge boksu yapıyor...Ne hüzünlü.”

Vatan