Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:

Kadınların kıyafetleriyle değil, tıpkı erkekler gibi kafaların içindeki fikirle değerlendirilmesi gerektiğini söyledik.
Siyasi hayatımızın hiçbir döneminde ayrımlarla uğraşmadık.

Tek bir hanımefendiye başının açık veya kapalı olmasından dolayı olumlu veya olumsuz yorumda bulunmadım

Özellikle kadınları şekilleriyle değerlendirme yapmak kadınlarımıza yapılacak en büyük hakarettir. 

'GEÇMİŞTE PEK ÇOK KADIN GİYİM HAKARETİNE MARUZ KALDI'

Geçmişte pek çok hanım kardeşimiz okullarda, kamusal alanlarda giyim hakaretine maruz kalmışlardır. Bunu yapanların kim olduğunu sizler iyi biliyorsunuz. 
İkna odalarında kızlarımızın ne hale getirildiğini siz biliyorsunuz. Hala aynı çarpık zihniyetle karşılaşıyoruz.

'GENÇLER KENDİLERİNİ 15 TEMMUZ'DA İSPAT ETTİLER'

Şimdi diyoruz ki 'Gençlerimiz için evet'. Birisi de çıkmış 'Gençlerimiz için hayır' diyor.
Gençlerimiz için hayır; bunu Kandil'deki diyor. 
17-18 yaşındaki gençleri, kız-erkek aldatarak bunlar Kandil'e kaçırmadılar mı?
16 Nisan, bu tezgahı bozma günüdür, buna hazır mıyız? Mesele bu.
18 yaşındaki gençlere seçilme hakkını getiren biziz. 
Seçmen yaşını 18 olarak kabul ediyorsun, seçilmeyi niye kabul etmiyorsun? Zor olan seçmektir, seçilmek seçmeye göre daha kolaydır.

 Biz gençlerimize güveniyoruz, bu gençler 15 Temmuz'da kendilerini çok ama çok farklı ispat ettiler. F16'ların karşısında gençlerimiz durdu, kadınlarımız durdu, yaşlılar durdu.
Dünyada 22-23-24 yaşında bakan, milletvekili oluyor da benim ülkemde niye olmasın? Şahsen, 2017 yılında hala bu meseleleri tartışıyor olmaktan utanıyorum, sıkılıyorum.
Bizim 2023 hedeflerimizi konuşuyor olmamız gerekiyor. 2053, 2071 dediğimiz zaman birileri dalga geçti. Kardeşlerim biz bugünleri konuşmayacağız, yarınları konuşacağız. 
Eğer biz lider bir ülkeyi inşa etmenin adımlarını attıysak, onun projelerini şimdiden hazırlamak zorundayız.

'KADINA ŞİDDET GÖSTERENLER İLE CAHİLİYE DÖNEMİNDE KIZ ÇOCUKLARINI GÖMENLER AYNIDIR'

Kendi üstünlüğünü göstermek için kadına el kaldıranların durumu, Cahiliye döneminde kız çocuklarını diri diri toprağa gömenlerden farklı değildir.
Bugün kadını medyada, iş yerinde bir meta gibi pazarlayan anlayışla, köle tacirleri arasında fark yoktur. 
Kadına kurumsal güvence sağlamanın yolu aileyi güçlü tutmaktan geçiyor. Güçlü kadınlarımıza baktığımızda, arkalarında güçlü bir aile yapısının olduğunu görüyoruz.
Siyasette 40 yıldır verdiğim mücadelede, başarılı olmamın gerisinde iki önemli faktör vardır. Birincisi daima bana destek olan eşe ve çocuklara sahip olmamdır. İkincisi de gençlik kollarından ve 1989 yılındaki il adaylığımdan itibaren tüm siyasi çalışmalarımda hanımların etkin bir biçimde yer almasıdır.
15 Temmuz'da canları pahasına ülkeyi ve milletini savunanların arasında ne kadar çok hanım kardeşimizin bulunduğunu sizler de gördünüz. 
Şehitlerimizin arasında 11 kadın kardeşimiz vardı. Onlar, sevgili peygamberimize en yakın makamda olanlardır. 
Siyasi hayatımda kadınlarımıza zaten çok borçlanmıştım. 15 Temmuz'dan sonra buna bir de can borcu eklendi.

'DEVLETİN ZAYIF YERLERİNDE KENDİLERİNE İKTİDAR DEVŞİRENLERİN SONU GELDİ'

Günümüzde her kim kılık-kıyafet, saç-sakal tartışması açıyorsa, bilin ki tek amacı bu ülkeye zarar vermektir.
Bugün kim hayat biçimi tartışması açıyorsa, bilin ki sebebi kedi hayat biçiminin tehlike altında olması değil, kendi hayat biçiminin dışındaki hayat biçimlerine tahammül edemediğini gizlemektir.
Siyasi iradeyle devletin kurumları arasında sorun olduğunu ima etmek, çatışmanın fitilini ateşleyerek kendilerine alan açmaktır.
Ama müsterih olun, özellikle devletin zayıf yerlerinde kendilerine iktidar devşirenlerin sonu gelmiştir.

İSTİHDAM ARTACAK

16 Nisan'dan sonra yeni bir dönem başlayacak. Bu yeni döneme göre bütün konular ele alınacaktır.
Öğretmenlere yönelik biliyorsunuz 20 bin kadro açıldı, Ağustos'tan sonra yine bir 10 bin daha ilave edilecek.
Taşeronlar noktasında da sayın Başbakanın da ifade ettiği gibi talimatları verdi, o süreci de oradan takip edeceğiz. 
Biz işsizleri yaradandan ötürü seviyoruz.