Başbakan Erdoğan, TİM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada Türkiye'nin ihracat rakamlarındaki artışlara dikkat çekti. 

Başbakan Erdoğan, 2013 yılı Mayıs ayında Türkiye'nin borsada tarihi rekorlara ulaştığını, faizde en düşük seviyeye indiğini daha sonra yaşanan olaylarla piyasaların çok farklı noktalara geldiğine dikkat çekti. 

Başbakan Erdoğan bütün saldırılara rağmen 2023 hedefine doğru ilerlediğini belirterek Türkiye'nin sadece üreten ihraç eden değil bilgi üreten ülke haline doğru gittiğini söyledi. 

Erdoğan satır başları ile şunları söyledi 

-Türkiye son 12 yılda önemli imtihanlardan geçti. Danıştay saldırı, Cumhurbaşkanlığı seçim süreci,  darbe girişimleri, zor bir imtihandı başarı ile geride bıraktık

2008 dünya ekonomik krizi bir imtihandı bu da başarı ile geride bıraktık. ABD krizde iken Türkiye de batacak diyenler oldu. Biz "Kriz teğet geçecek" derken bizimle dalga geçenler oldu. 

-On yıllar boyunca bu olumsuz yaklaşımlarla karşı karşıya kaldık. Darbeler birilerine kazanç sağlarken ülke büyük kayıplar verdi. 

-Bu ülkede çeteler, medyatik örgütler birilerine seçkinci çevrelere büyük imkanlar sağladı. 

-Kendi menfaatini ülke menfaatinden önde tutan sermaye çevrelerinin etkisindeki medya kuruluşları Türkiye'yi çok kötü göstermek için çaba gösterdiler. 

-Bu çarkın içinde dışarı çıkınca kaybedeceğini bilen bazı siyasi partiler vardı. 

-Türkiye'de güzel bir tezgah kurulmuştu. Hiçbir ekonomik kriz, enflasyon yükselmiş, faiz yükselmiş, terör yükselmiş hepsinde kazanan bunlar olmuş. 

TÜRKİYE'NİN KAZANCI BELLİ ÇEVRELERİN İMKANINA VERİLDİ

-Biz 12 yıl içindeki reformlarla kazananların yatırım yapanların sayısını artırdık, bu çarkı kırarak Anadolu sermayesi denilen oluşumu sağladık. 

-Sermayenin belli ellerde toplanmasını değil, dağılmasını sağladık. Bu belli başlı güç odaklarını rahatsız etmiş olabilir.

-Benden bize geçiş çok önemlidir. Biz hep birlikte bunu başardığımız anda Türkiye'yi tutana aşk olsun. 

-3 Kasım 2002 seçimlerde çıkan mesaj artık herkes kazanacaktır. O tarihte bir gazete "Anadolu İhtilali " diye başlık atmıştı. 

-79 yılda 6100 km bölünmüş yol vardı. Biz 12 yılda 17 bin kilometre bölünmüş yol inşa ettik. 

-Bu yollara ihtiyaç yokmuydu, vardı ancak bu elitlerin böyle bir yatırıma ihtiyaç yoktu. Ülkenin imkanları bu yapıya peşkeş çekilmişti. 

FAİZLE İLGİLİ GELİŞMELERİ YİNE BİZİ HAKLI ÇIKARDI

-Şu anki faiz benim kabul ettiğim değil. Ama piyasa faizi merkez bankasının da önünde. Avrupa Merkez Bankası'nın aldığı kararla piyasa canlandı. 

-İstihdamın  daha da düşmesini istiyorsak yatırıma ihtiyaç var. Bize küresel sermaye öz sermayenin yatırımından sonra gelir.  Öz sermaye devrede olursa yabancı sermaye de gelir. Bunun başarılması gerekir. Bunu başaracağız başka çaresi yok. ABD'de faiz 1, Japonya'da eksi, israil'de aynı. Bütün bunlarda faiz böyle de bizde niye masrafları ile birlikte 13-14'lere çıkıyor. 

-Finansmanın maliyeti ne kadar düşerse yatırımlar o kadar da artar. Bunun başka yolu yok. Türkiye'nin 2.5 milyar dolar faize gidiyor biz bunu sürdürmek durumunda değiliz. 

-12 yıl içinde 205 bin derslik yaptık. 600 bin civarında toplu konut yaptık neden bugüne kadar yapılmadı 

-Bugün yeniden kriz ve kaos lobisi  devrede. Her dönemde devrede olan, marjinal örgütler, sermaye çevreleri,  hep krizlerde kazanan statüko partileri yeniden devredeler. 

-Bu kez hiç ummadığımız bir çete devreye girdi. Faiz lobisine hizmet etmek için devreye girdiler. Ama eski Türkiye'nin olmadığını anlamıyorlar. 

-Artık sadece Marmara, Ankara İstanbul İzmir değil bütün Türkiye kazanıyor. Artık sadece seçkinciler değil 77 milyonun her bir ferdi kazanıyor. 

-Bu Türkiye'yi artık herkes hazmetmek zorundadır. Ağaç diyerek yaktılar yıktılar sonra evlerine döndüler, geride hayatını kaybeden çocuklar ve yalananan polisler kaldı. Türkiye'nin ekonomisi, yatırım ortamı, yara aldı. 

-O gençlerin görüntülerini alıp bütün dünyaya Türkiye'de kaos var diye servis ettiler. Herkes evine dönerken sanayicisi işadamı, çalışan büyük kesim zor anlar yaşadı. 

-Mısır'da aynı durum.  sokağa çıktılar sonrasında geriye büyük acı bıraktılar. Ukrayna'da sosyal medyanın tahrikleri ile ülke karıştı ve bugün çok büyük bedel ödemek durumunda kaldılar. 

-Aynı planı aynı senaryoyu bizde Gezi Parkı ile sonra da 17 Aralık süreci ile devreye soktular. 

-Halkbank ile iglili hesapları vardı. Biz 2002'nin önünde Ziraat Bankası ile Halk Bankası birleştiriliyordu. Biz geldik bu iki bankayı ayırdık. Bizden önce iki banka sürekli görev zararı yazıyordu. Şimdi batıda sürekli yükselen güçlü Ziraat ve Halk bankası var. Vakıf bank var, Vakıfbank'ın ederi o zaman 200 milyon dolar iken bu gün 6 milyar dolar civarıda. 

-Onların bir başka hesabı da 3. havalimanı porejesi idi. Onu da durdurmaya çalıştılar. Onunun da önünü kesmeye çalıştılar. Gücü yetebiliyorsa kessinler. 4'te gidip temel atacağız. 

Türkiye artık Atatürk Havalimanı'na Sabiha Gökçen'e sığmıyor. İstanbul'a gelen uçaklar havada 45 dakika neredeyse dolaşmak zorunda kalıyor. 

GÜÇLERİ YETİYORSA GELSİN YAPSINLAR

-Hızlı treni de proveke etmeye kalkıyorlar. 250 noktada kablolar kesiliyor. Bunu durduracaklarmı hayır. Ama bu ülkede nasıl bir vatan hainlerinin olduğunu görmeniz bakımından bu çok önemli. Parelil yargı da bunu yapmaya kalktı. Yapılan iş ammenin. Kimsenin değil. İdari yargı buna engel olmaya kalktılar. Marmaray'da bunu yapmaya kalktılar.  4 sene geciktirdiler ama bugün açıldılar. Bugün dünya bunu konuşuyor. 3. köprü aynı şekilde onun da önünü kesmeye çalıştılar. Ankara'da başbakanlık binası yapıyoruz. Başbakanlık artık şu anki yerine sığmıyor. Herşey kuralına yasaya uygun yola çıkıyoruz sonra birileri gelip önümüzü kesiyorlar.

ONLAR MALLARINI SATIYORLAR TÜRKİYE'NİN İSE ÖNÜNÜ KESİYORLAR

Irak'la İran'la hesapları vardı bizim önümüzü kesmeye kalktılar.İran'a yaptırım uygulayanlar kendi ürünlerini istedikleri gibi satıyor. türkiye'ye gelince bize yasak koyuyorlar. Bunun önünün açılmasını istedik. ABD'nin batının ürünleri İran'a giriyorsa bizim ürünlerimiz niye girmesin.  Aynı şey Irak'la ilgili de.  Halkbank neden hedef yapıldı uluslararası alana girdiği için. 

AMAÇ O TIRLAR DEĞİL BÜYÜYEN TÜRKİYE İDİ 

Adana'da çevrilen tırları bu ülke henüz sorgulamadı. suriye'ye yardım götüren tırlar neden durdurulur, neden sorgulanır neden dışarıya servis yapılır bunun sorulması lazım. Burda amaç TIR'lar değil büyüyen Türkiye, Yükselen Türkiye'dir.

MALUM GAZETENİN ABONELİĞİ DAVAYA KRİTER OLDU

25 Aralık için hazırlanan darbe sonrası için hazırlanan fezlekede kriter olarak malum bir gazetenin aboneliğidir. Eğer o gazetenin abonesi ise listeye almıyor, abonesi olmayanlar dava dosyasına giriyor. Bu afaki değil. Elimizde belgeler var. 

ARTIK KORKUTACAKLARI BİR BAŞBAKAN VE BAKANLAR KURULU YOK

-Ne yaptıklarını bildikleri için başlarına gelenlecekleri de biliyorlar. İnlerine girdik, bu darbe girişimini kim hazırladı ise kim yer aldıysa hepsinden hesabı sorulacak. Türkiye'ye darbe girişiminde bulunanların hepsi hesabı sorulacak. Bu ülkenin bankasına, Milli İstihbaratına,, hükmeti düşürmeye kalkışacaksın, ülkenin en önemli projelerine darbe vurmaya kalkacaksın yok öyle birşey. Artık korkutacakları bir başbakan ve bir bakanlar kurulu yok. 

ŞER OLARAK GÖRÜLENİN ARDINDA HAYIR ÇIKIYOR 

-Türkiye'de terör devam ederse kaos  ve kan lobisi kazanacak, üç beş faiz baronu rant sağlayacak diye buna müsade edemeyiz. Sizin şer gördüklerinizde hayır vardır.  Şer gördüklerinizin hayır getirdiğini, şerlerin hayra döndüğünü görüyoruz. Cemaat diye söylenen yapının gerçek yüzünü, CHP'nin MHP'nin gerçek yüzü,  Güneydoğu'da annelerin eylemi ile özgürlük savunucusu partinin gerçek yüzü ortaya çıkıyor. 

-Onlar bugüne kadar kadınların, çocukların arkasına saklandılar, bugün de küçük yaştaki çocukları dağlara çıkaran yapı haline geldiler. İnanıyorum ki o anne babalar bugün olduğu gibi yarın da sessiz kalmayacak terör baronlarına elvatlarını kaptırmayacaklar.

-2 ay sonra Türkiye tarihi nitelikte bir seçim yaptıracak. Tarihimizde ilk kez millet kendi cumhurbaşkanını seçecek. Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesi başta ekonomi olmak üzere her alana çok büyük katkısı olacak. 2023 hedefine kararlılıkla gidilecek. ne seçim öncesi ne seçim sonrası kaos ortamına girmesine asla müsade edilmeyecektir. 28 Ağustos'tan itibaren kim cumhurbaşkanı olsun, kim başbakan olursa olsun Türkiye yoluna devam edecektir. 

-Cumhurbaşkanlığı sistemini hep hükümetin karşısına bir denge olsun diye çıkarılmış, her cumhurbaşkanlığı seçimi hep meclis dışı odakların devreye girmesine yol açmıştır. Merhum Cumhurbaşkanı Özal çok zor şartlarda görevini yapmış. Sayın Demirel ise 28 Şubat sürecindeki rolü bellidir. 

-Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, siyasi iktidarın karşısına devlet iktidarının konması cumhurbaşkanlığı seçimi ile ortadan kalkacaktır. 

-Muhalefetin Cumhurbaşkanlığı için ortaya koydukları kriter siyasetten uzak olması. Sanki Dedem Korkut gelip soy soylayacak boy boylayacak. Anamuhalet partisinin liderinin çözüm süreci için ortaya koyacağı ikinci bir öneri yok. 

-30 Mart'ta bunların mertekleri çöktü, şimdi kendilerine başka çatı başka mertek arıyorlar. 

-Zor zamanlardan geçtik. Yeni bir Türkiye'nin önünün açıldığı dönemdeyiz. Bu ülkede taş üstüne taş koyanın başımızın üstünde yeri vardır. 

Kaynak: Haber7