Dünya yörüngesinde 360-380 km yükseltide yapımı süren Uluslararası Uzay İstasyonu'na (UUİ) kenetli Endeavour uzay mekiği, 90 santim çapında çok kuvvetli derin mıknatısı olan ''Alfa Manyetik Spektrometre (AMS-2) Dedektörü''nü istasyona yerleştirdi.

''Karanlık madde-karşıt madde'' dahil evrende bilinmeyenleri araştıracak 2 milyar dolarlık aygıt, dün gece Endeavour astronotları ve robot kollarının yardımıyla UUİ'ye takıldı.

600 bilim adamının görev aldığı AMS takımını Çinli Amerikalı atomaltı fizik mühendisi, MIT (Massachusetts Institute of Technology) profesörü Samuel Ting yönetiyor.

Uluslararası Uzay İstasyonu'na (UUİ) yapılan 16 günlük sefer, 30 yıllık NASA'nın uzay mekiği programının, sondan bir önceki uçuşu.

UUİ için özel önem taşıyan bazı parçalarla, 2 milyar dolarlık atomaltı parçacık fiziği detektörü de UUİ'ye Endeavour tarafından taşındı. Nobel ödülü sahibi fizikçi Prof. Bill Gerstenmaier'ın da yönettiği uluslararası işbirliği projesi olan AMS-2'nin geliştirilmesine, 16 ülkeden 60 laboratuvar ve yüzlerce bilim adamı katıldı.

-''AMS-2'' PARÇACIK FİZİĞİ DEDEKTÖRÜ-

UUİ'ye robotik kolların da yardımıyla astronotlarca monte edilen yedi ton ağırlığındaki AMS-2, dev mıknatısı sayesinde geniş manyetik alan oluşturacak.

Uzayda seyahat eden kozmik atomaltı parçacıklar, rotaları bükülerek detektörlere yönlendirilirken 8 ayrı araçla bunlar hakkında veri kaydedilecek.

16 ülkeden yüzlerce bilim adamı, bu verileri inceleyerek, evrenin yapıtaşları, antimaddenin varlığının izleri gibi bilinmeyenlere ilişkin bulgular elde etmeye çalışacak. Bu veriler, evrendeki pulsarlar, gama ışını patlamaları ve daha önce isimlendirilmemiş çeşitli fenomenler hakkında bilgi de sağlayabilecek.

Evrende atomaltı parçacıkların belirlenmesine yönelik deneyler yeryüzünde de yapılabiliyor ancak bunun uzaydaki deneye göre birçok dezavantajı var. Parçacıkların bir bölümü yeryüzüne erişmeden atmosfer tarafından engellenebiliyor. Örneğin Cape Canaveral Kennedy Uzay Merkezi'ndeki AMS, saniyede 400 parçacığı ölçerken, UUİ'daki AMS-2, saniyede 25 bin parçacığı ölçebilecek.

Bu parçacıkların bilim adamlarına neler anlatacağına ilişkin beklentiler şöyle:

Bilim adamları, fiziğin bazı temel sorularına yanıt bulmayı umuyor. Örneğin Hubble Uzay Teleskopu ile ölçümü yapılan evrenin genişleme hızından yola çıkılarak, evrenin, yıldızlar, galaksiler gibi bilinen gözlemlenebilen maddelerinin, evrende olması gereken madde miktarının sadece altıda biri olduğu anlaşıldı. Bu da, görülemeyen, hissedilemeyen ve bu nedenle, ne olduğu bilinemediği için "karanlık madde" adı verilen ve evrenin, göremediğimiz, hissedemediğimiz halde aslında büyük bir çoğunluğunu kapsayan başka tür bir maddenin varlığına işaret ediyor.

AMS-2 ile, varlığı tahmin edilen kara maddenin izleri tespit edilmeye çalışılacak.

AMS-2 ile, anti-maddeye ilişkin bilgiler de toplanacak. Anti-madde, olağan maddenin yapısına benzeyen ancak ters elektrik ve manyetik özelliklere sahip olan madde türü. Evrenin ortaya çıktığı düşünülen "Büyük Patlama Teorisi"ne göre evrenin ilk anında madde ve anti-madde miktarları birbirine eşitti. Anti madde artık doğada gözlemlenmiyor.

AMS-2 ile yapılacak 10 yıllık gözlemlerde, anti-maddenin, evrenin gözlemlenebilen kesiminde artık varolup olmadığı belirlenebilecek.

AMS-2'nin yönetici öğretim üyesi 75 yaşındaki Samuel Ting, 1976'da J/? mezonu atomaltı parçacığı buluşuyla Nobel Fizik Ödülü almıştı.

-KAPTAN PİLOT KELLY VE EŞİ MİLLETVEKİLİ GIFFORDS-

Endeavor'a bakan görev denetim merkezi, mekiğin son görevinde "göbek kuşağında" fırlatılma sırasında sıcaklık yalıtımını sağlayan seramik karolarda hasarı saptayacak ve iki hafta içinde Yer'e emniyetli dönüşü sağlamaya çalışacak.

Uzay mekiklerinin sondan bir önceki olan bu seferden sonra Atlantis'in temmuz seferiyle uzay mekikleri emekliye ayrılacak.

Endeavour'un kaptan pilotluğunu astronot Mark Kelly yapıyor. Kelly'nin eşi olan ABD-Demokrat Parti Milletvekili Gabrielle Giffords, 8 Ocak'ta Arizona-Tucson'da altı kişiyi öldüren kişinin ateşiyle yaralanan 13 kişi arasındaydı.

Giffords, saldırıda başından ağır kurşun yarasına rağmen iyileşmeye başladı ve bugün yeni plastik kafatası kemik parçası Houston'daki ameliyatla kendisine takıldı.