İş Yatırım'ın Londra'da düzenlediği ''Doğu Akdeniz'in Saklı Hazineleri'' konulu toplantıya telekonferans sistemiyle katılan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, aslında meclisin tatile girdiğini, ancak aynı tatilin bakanlar kurulu üyeleri için söz konusu olmaması nedeniyle kendisinin çalışmayı sürdürdüğünü, bu nedenle de Londra'ya gelemediğini belirtti.

Toplantı katılımcılarına ''verimli bir gün'' dileyen Bakan Şimşek, ekonomik krizde sürdürülebilir bir toparlanma sürecinin başlaması için henüz erken olduğunu, ancak en azından gerilemenin durduğunu söyleyebileceğini ifade etti.

Pozitif gelişmelere yönelik pek çok verinin bulunduğunu, bunlar arasında tüketicinin artan güven duygusunun önemli yer tuttuğunu belirten Bakan Şimşek, her ayın, bir önceki aydan daha iyi gelişmeler gösterdiğini anlattı.

Şimşek, Türkiye'nin ekonomik durgunluk döneminden güçlü bir şekilde çıkmasının beklediklerini, yılın son çeyreği ya da gelecek yılın başında, ilk olumlu sonuçların alınmaya başlanabileceğini ifade etti.

Enflasyon konusunda bir risk görünmediğini, Merkez Bankası'nın enflasyon dinamikleri konusunda detaylı bir değerlendirme yaptığını, enflasyondaki düşüşün sürdüğünü belirten Bakan Şimşek, sene sonunda enflasyonun hedeflenenin oldukça altında kalabileceğini ifade etti.

Bunun en azından ekonominin olumlu bir elementini oluşturduğunu belirten Bakan Şimşek, Maliye cephesinde bir takım bozulmaların olduğunu, bunun büyük ölçüde gelirin düşük seviyede kalmasına bağlı bulunduğunu söyledi.

Şimşek dünya genelindeki ve iç piyasadaki talep gerilemesinin yarattığı gelir zayıflığının mali cephede ciddi bozulmalara yol açtığını belirtti.

-''BÜTÇEYLE İLGİLİ ÖNLEMLERİ ALMAYI SÜRDÜRECEĞİZ''-

İleri doğru bakıldığında en önemli unsurun orta vadeli mali programın gerçekleştirilmesi olduğunu da ifade eden Bakan Şimşek, IMF ile anlaşma sağlansa da sağlanmasa da bütçeyle ilgili önlemleri almayı sürdüreceklerini söyledi.

Dünya ekonomisinde toparlanmanın eninde sonunda gerçekleşeceğini, hiçbir krizin ilelebet sürmediğini de ifade eden Bakan Şimşek, hükümet olarak yapısal reformlar üzerinde çalıştıklarını, bunların Türkiye'yi bir sonraki ekonomik yükselişe hazırladığını vurguladı.

Bakan Şimşek, ''Türkiye kısa vadede krizden önemli derecede etkilenmiş olsa bile, ekonomik yapısalları güçlüdür. Biz bu yapısalları ekonomiyi ileri götürecek şekilde değerlendirmek istiyoruz'' dedi.

Daha sonra soruları yanıtlayan Bakan Şimşek, orta vadeli mali program konusundaki bir soru üzerine, sadece Türkiye değil bütün dünya ekonomilerinde krizin etkisiyle yaşanan olumsuzluklara dikkat çekti. Bakan Şimşek, bu süreçte bütçe açıklarının arttığını, bütçenin GSYİH'ye oranının yükseldiğini bildirdi. Türkiye'nin de bu süreçten payına düşeni aldığını belirten Bakan Şimşek, Türk ekonomisi için ilk hedefin bu yöndeki gidişi durdurmak olduğunu ifade etti.

Şimşek, bozulmanın durdurulmasının ardından da şartların iyileştirilmesiyle ilgili adımların atılacağını belirtti. Kısa vadede bozulmayı durdurmak amacıyla gelir ve gider cephesindeki önlemler üzerinde yoğunlaşıldığını ifade eden Şimşek, orta vadede sürdürülebilir iyileşme için yapısal reformlara ağırlık verileceğini anlattı. Şimşek, bu reformlar arasında gelir idaresi ve denetim mekanizmalarında reformların gündemde olduğunu ifade etti.

Üzerinde çalışılan orta vadeli mali program içinde mali kural tarzı bir yaklaşımın da olabileceğini belirten Şimşek, orta vadeli mali programa son şeklinin verilmesi için çalışmaların sürdüğünü, en kısa zamanda açıklanmasını hedeflediklerini ifade etti.

Şu anda IMF ile anlaşma konusunda net bir yanıt veremeyeceğini de ifade eden Bakan Şimşek, böyle bir anlaşmanın sağlanabilmesi için iki tarafın uzlaşmasının gerektiğini ifade etti.

''Türkiye'nin IMF ile veya IMF'siz, kredibilitesi yüksek ve ülkeyi ileri götürecek bir orta vadeli mali programı ortaya koyacağını'' vurgulayan Bakan Şimşek, Türkiye'nin IMF'in katılımı olmasa da yoluna devam edeceğini, ancak IMF'in katılımının sağlanması halinde, yatırımcıların gözünde güvenin bir miktar daha artabileceğini ifade etti.

Türkiye'nin IMF anlaşmasına bağlı olmaksızın bir yol haritası bulunduğunu da ifade eden Bakan Şimşek, krizden etkilenmenin kaçınılmaz olduğunu, ancak yine de yapısal reformları gerçekleştirerek ve bütçe disiplinini sağlayarak yollarına devam edeceklerini bildirdi.

Bakan Şimşek bir soru üzerine 17 Ekim tarihine kadar bütçenin TBMM'ye sunulacağına da dikkat çekerken, IMF konusundaki gelişmelerin daha ziyade hükümetin alacağı karara bağlı olduğunu, ancak orta vadeli mali program üzerindeki çalışmaların bu anlaşmadan bağımsız olarak sürdüğünü ve bu çerçevede mali kural yaklaşımının da yer alabileceğini ifade etti. - haber 7