15 Temmuz'un yıldönümündeyiz. Milletler bağımsızlığını nasıl gururla kutluyorsa, 15 Temmuz'da da bu gurur fazlasıyla yaşanmalı, şehitlerimiz anılmalıdır.

Silahsız bir millet, silahlı kuvvetlerin içindeki teröristlerin postalını ağzına tıkamış, millete doğrulttukları silahı onlara yedirmiştir. İlk defa bir darbe girişimi millet tarafından durdurulmuştur. Vatan koynunda yatan düşmanlar, ülkeyi uçuruma doğru sürüklemeye çalışmıştır. Bir milletin vatanını nasıl uçurumun kenarından kurtardığını hep birlikte gördük o gece 240 şehit verdik.

Bu ülkenin omurgası olan insanları o gece sabahı beklemedi. Gidişata bakıp duruma göre renk değiştirmedi. Meydanlarda ölümü göze aldı, ileride bana ne olur demeden sosyal medyada darbeye karşı vatan aşkını haykırdı.

Elbette ki asil bir millet, bunu gururla, coşkuyla yad edecek.

Geçen bir yılda çevremizi, dostlarımızı, hatta kendimizi sorguladık mı? İçinde bulunduğumuz anın hakkını vermek en büyük borcumuz. İçimizdeki düşmanlarla sınandık. Asker millete silah sıktı, milletin meclisini bombaladı. Bu ihanetin daha ötesi var mı? Bunu unutursak hiçbir şeyi hatırlayamayız. Bu yüzden 15 Temmuz'u asla unutmayalım, unutturmayalım.

Kalkışma gecesi belgesellerine baktım. Saat saat olanları izlediğim de tüylerim diken diken oldu. Ülkeme yapılan bu ihanetin derin acısını, öfkesini tüm benliğimle hissettim.

Hele bir de o gece kendini vatanının üstünde gören zihniyetler... Kalkışma bitene kadar ortalıkta görünmeyenler... Darbe girişimi başarısız olunca sabah sayfa sayfa kalkışmayı lanetleyenler...

Tarihe geçecek bir karar, bir saate, bir dakikaya sıkıştırıldı. İnsan yazgısını belirleyici anlara hayatı boyunca çok az rastlar. Ben böyle bir anı 15 Temmuz gecesi yaşadım. Bu ender anda, o kara gecede Ömer Halis Demir ile birlikte yüzlerce şehidimiz ve binlerce gazimiz oldu. Gecenin karanlığında ortaya çıkıp, tarih dediğimiz büyük hikâyeye hayatlarını ortaya koyarak dokundular.

Ruhları şad, mekânları cennet olsun.

15 Temmuz demokrasi nöbetinde hiç şüphe yok ki büyük bir katılım olacaktır. Kimisi canı gönülden gelecek, kimisi gelmiş olmak için, ortalıkta görünmek için gelecek. Ben de tabi ki ülkem için nöbette olacağım. FETÖ’nün bir daha böyle bir kalkışmaya cesaret etmemesi için, terörün her türlüsünün karşısında durmak için gideceğim.

Ama biliyorum ki, ikili oynayan, perde gerisinde FETÖ seviciliği yapanlar yine meydanlarda yerlerini alacaklardır. Bunlar vatana, bayrağa ihanet eden soysuzlardır. Nerede, ne zaman, nasıl ihanet edecekleri belli olmayan teröristlerdir. Bunlar hain, bunlar kalleş, bunlar haşhaşidir.

 

 

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA