AK Parti yeni yönetiminden çoğu partili memnun değil ya… Her bir vekil yemin billâh ediyor “ben karışmadım” diye… Eleştirileri Ömer Özmen’nin üzerine yıkmaya çalışıyorlar.

Üç milletvekili Mehmet Erdem, Abdurrahman Öz ve Mustafa Savaş’ın Ömer Özmen’li değişiklikte hemfikir olmadıkları düşünülebilir mi?

Birlikte oldukları her ortamda “ortak hareket ediyoruz” diyorlar ya… O nedenle yönetimin kimlerden mesela generaller diye tabir ettikleri eski yöneticiler dışında yeni yüzlerden oluşmasında hemfikir olmamaları da düşünülemez.

Ömer Özmen il koordinatörü ile olsun milletvekilleri ile olsun gerekli temasları yaptıktan sonra süreci başlatıyor ama sonrasında iş karışıyor ya da karıştırılıyor.

Koordinatör Ali Aşlık o malum son toplantıda yönetimin istişare ile belirleneceğinden söz etti ama o söz yerine gelmedi… Daha doğrusu Ömer Özmen’in  listeyi alelacele Genel Merkez’e göndermesiyle havada bırakıldı.

Konu Ali Aşlık’a sorulduğunda “beni de devre dışı bıraktılar”, dedi.

Filmin koptuğu, “zurnanın zırt dediği yer” işte burası…

Ömer Özmen bu eyleme tek başına cesaret edemeyeceğine göre ona “elini çabuk tut” diyen acaba kimdi?

Listenin nasıl düzenleneceği konusunda anlaşmış olan milletvekillerinden biri diğerlerini çalımlamak ya da prestij kazanmak için bunu fırsata dönüştürdü denebilir mi?

Mümkün gibi görünmüyor… Her şeyden önce ahlaki değil… Sonra vekiller danışma kurullarında  “oyunbozanlık yapmayacağız” diye hem birbirlerine hem de millete söz vermediler mi?

Buna rağmen içlerinden biri bunu göze aldıysa bu demektir ki, o Aydın’daki başıboşluğun giderilmesi değil partinin daha da karışması taraftarıdır.

Kafa karıştıran başka bir olay da bazı vekillerin partilileri arayarak “ yönetimdesin” diye haber vermesi ancak arananlardan hiç kimsenin yönetimde yer almamasıdır.

Listenin son halini Teşkilat Başkan Yardımcısı Metin Bulut parlamentoda her üç milletvekilinin de onayına sunuyor ama çıt çıkaran da olmuyor.

Bu durumda ilk akla gelen soru isimler Ömer Özmen’e bildirildi de acaba ondan mı çizik yedi?

Yoksa vekil kızılca kıyametin kopacağını önceden sezdi de “beni dinlemediler”  diyebilmek, mağduru ve masumu oynamak için mi bu yolu seçti?

Eğer birinci ihtimal doğru olsaydı Metin Bulut’a meclis kulisinde siz olsanız “şu isimlere söz vermiştim. Bir hal çaresi bulalım” demez miydiniz?

Denmediğine göre yoksa birileri oyun üstüne oyun mu kurmak istedi?

Eğer öyleyse birinci ihtimal planın Ömer Özmen üzerine kurulduğudur.

Bu sayede onun başarısızlığı tescillenecek, normal koşullarda 2017 sonunda yapılacak il kongresinde karşısına çıkarılacak bir adayla siyasi mevta olması sağlanacak.

Yok, oyun vekillerden biri ya da ikisi üzerine diğeri tarafından kurgulanmış ise Ömer Özmen’le birlikte  “horozlanan(lar)ın” 2019’da başı kesilecek demektir.

İki ihtimali de içinde barındıran tam bir şark kurnazlığı… Öyle ki, kafada yedi tilki dolaşıyor ama her birinin kuyruğu diğerine değmiyor.

İyi de kurgulayan için sözüm ona dört dörtlük bu plandan “asil” yani millet ne elde edecek?

İçinde proje yok… Temel atma yok… Açılış yok… Hastane yok… Çevre yolu yok… Otoban yok… Samimiyet yok… Emanete sadakat yok… Diğerkâmlık yok… Her şeyden önce iyi niyet yok.

Onlar yerine itiş, kakış var… Siyaset mühendisliği var… Şark kurnazlığı var… Siyasal rant var… 2019 için “ben merkezli” kavga var… İnsan harcama var… Oyun içinde oyun var... Hizipçilik var… Kafa karıştırma var.

En önemlisi de ödenecek bir fatura var.

Sormanın tam da yeri… Şimdi siz yönetim yenilemekle düğüm mü çözdünüz yoksa ince hesaplarla meseleyi kördüğüm haline mi getirdiniz?

Efendiler… 30 yıl öncesinin bu şark kurnazlıklarını artık millet seyretmekten usandı, siz bıkmadınız… Devrin değişmesiyle bu ucuz numaralar da deşifre oldu.

Siz en iyisi mi, insanlara demokrasi kültürü kazandıran makamlar olmaktan çıkardığınız, kişisel hesap görme aracına dönüştürdüğünüz il ve ilçe teşkilatlarını kapatın, gitsin!

 Eminim o zaman bu kavga bitecek böylelikle hem oyunuz artacak hem de Aydınlı rahat edecektir.

 Sıktı artık…