Aylin"in ailesi, yakın dostları ve mesai arkadaşlarıyla görüşen dergi haberi, “Son yılların en garip tutuklanma hikayesini anlamaya çalışıyoruz” başlığıyla verdi.
Leman Grubu bünyesinde yayımlanan aylık YeniHarman dergisi bu ayki kapağını arkadaşımız Aylin Duruoğlu"na ayırdı. gazetevatan.com Yayın Yönetmeni Aylin Duruoğlu, Bostancı"daki çatışmanın yaşandığı 27 Nisan sabahı gözaltına alındı. Emniyet"e götürülürken, ne olduğunu anlayamadı, şaşkındı... “Gerçek anlaşılır, bırakılırım” diye düşünüyordu. Ama 34 gündür hapiste... YeniHarman dergisi de bu garip tutuklanma hikayesini Aylin"in en yakın çevresi ve iş arkadaşlarıyla konuşarak anlamaya çalıştı. İşte Başar Başaran"ın kaleme aldığı haberden bölümler...

"Teröriste benzemiyor hiç"

(...) Vatan Gazetesi İnternet Yayın Müdürü Aylin Duruoğlu Bostancı"daki çatışma başlamadan birkaç saat önce adı geçen örgüte dâhil olabileceği şüphesi ile gözaltına alınmıştı. Duruoğlu, gün sonunda ölü ele geçirilecek olan Orhan Yılmazkaya isimli şahıs ile okul yıllarından tanışıyordu. Kendisine yönelik şüphenin kaynağı onunla görüşmüş ve bir kahve içmiş olmasıydı... Biz Duruoğlu"nun resimlerini görüyor ve açıkçası çok şaşırıyorduk. Çünkü bu topraklarda yaşayan ve teröristin ne olduğunu zamanla öğrenmek zorunda kalmışlar için Aylin Duruoğlu daha önce gördüklerimize hiç benzemiyordu. Hatta daha çok bizlere benziyordu. Merakımız ve hayretimiz sonsuzdu. Bu hayret ve merakla bir aydır tutuklu bulunduğu cezaevinde aklanmayı bekleyen gazeteci Aylin Duruoğlu"nu daha iyi tanımak ve nasıl biri olduğunu anlamak için çalışmaya koyulduk. Ayin Duruoğlu"nun arkadaşları, dostları, mesaisini birlikte geçirdiği meslektaşları ve ailesi ile "Aylin"i konuştuk. İşte karşınızda son yılların en kafa karıştıran tutuklanma hikayesinin kahramanı; Aylin Duruoğlu...

ERKEK KARDEŞİ AYDIN DURUOĞLU: Aslında ablamı korumaları gerekirdi

“Ben hep ortada durmaya gayret ediyorum, işi kişiselleştirmeden neler olup bittiğini anlamaya çalışıyorum. O savcının, o hakimin yerine kendimi koymaya çalışıyorum ama bir zaman sonra fark ediyorum ki, kendi ülkemizin standartlarına göre düşünüyoruz. Nasıl ki yollarımız bozuk, hukuki standartlarımız da böyle demek ki. Diyelim ki tutuklamaya bir haklı gerekçe uydurduk kafamızda, izlenirken fotoğrafları çekilmiş diyelim. Ama ablamla yaptığım görüşmede onun isyanını görünce de ona hak veriyorsun. O diyor ki ”Ben arkadaş sandığım bir insanla görüşüyorum, nereden bilebilirim onun terörist olduğunu ama onu izleyenler biliyorlar onun kim olduğunu. Beni uyarmaları, korumaları gerekmez mi? Ya adam bombayla gelse, ya beni kullanıp binaya girip bombayı patlatsa... Beni bu ihtimallerden korumaları gerekirdi“ diyor. Ablamdan yana taraf olmak için değil ama bu kızın korunması gerekirdi. Gerçi onlar da evet profesyoneller ve ne yaptıklarını biliyorlardır. Ben tamamen dışarıdan biri olarak kaygımı dile getiriyorum. Bu belki sadece bizim ülkemize has bir şey değildir. Ama zor, hakikaten çok zor...”

AİLE BAĞLARI GÜÇLÜ

Aylin tüm ailesiyle birlikte... (Soldan sağa) Kız kardeşi Aysun, yeğeni Efe, annesi Aynur, Aylin, gelinleri Deniz, erkek kardeşi Aydın ve küçük yeğeni Baran...

EN YAKIN ARKADAŞLARI: "AKP"ye oy verdiği için kızardık ona..."

Şemime Türker - Ayten İnanç: “Aylin"le üniversite yıllarında tanıştık. Bizim eve bir arkadaş aracılığıyla kiracı olarak gelmişti. Olur ya, hani karşılaşırsın ve o an biter arkadaş olursun işte öyle olmuştu Aylin"le. Sonrasında da hiç ayrılmadık. Onu tanıyan tüm arkadaşlarımız şaşkınlık içerisinde, "Aylin"i mi!" diye hayretle sordular. Herkes onun öyle biri olamayacağını söylüyordu. Onu çok az tanıyanlar bile gerekirse onun için şahitlik yaparız dediler. O derece güven veren ve kısa sürede kendini sevdiren bir insandır Aylin. Biz iç içe oturan ve yaşayan insanlarız, o an Aylin nerede ne yapar biz biliriz. Mümkün değil bizim bilmediğimiz bir arkadaşı olmuş olması. Gece bir yere çıksak bizimle beraber olur. Tek başına çıkmaz bile. Hep birlikteyiz. Onun böyle kanun dışı bir olayla işi olsaydı kesin bizim de olurdu. Yalnız yapmazdı yani (gülünüyor). Aylin AKP"ye oy verdi. Bizden de çok ciddi azar işitmiştir bu konuda (gülüyorlar). AKP"nin bir demokrasi getireceğini düşünüyordu. Onun için ılımlı demek en doğrusu. İnsandır bir de. Şehit haberleri ya da ölüm haberleri yaptığında çok üzüldüğünü bilirim. Çok merhametlidir.”

EKİP ARKADAŞLARI: Bu nasıl bir beyin ki, bu tempoda eylem planlasın!

gazetevatan.com çalışanları Hüseyin Asal ve Fatih Gürcan anlatıyor: “Biz gece gündüz birlikte çalışıyorduk. Gecenin birinde, ikisinde bile siteyle uğraşan bir insandır Aylin Hanım. Böyle bir şey hissedilmez mi? Düşünebiliyor musunuz? Biz haberle uğraşıyoruz. Bir insanın ideolojisi, fikri bunca yıl anlaşılmamış olabilir mi? Ferhan Şensoy"un Pardon"u gibi bir hikaye bu. Mesaisi çok uzundu. Sabah 9:30 da gelirse diyelim buraya, akşam 20:30 gibi çıkıyordu. Sonra eve gidiyordu. Akşam 23:30 gibi yarının gazetesi gelince biz kendisini arıyoruz ve gazeteyi konuşmaya başlıyoruz. Bu konuşma aşaması gece 01"e kadar devam ediyor. Rutini buydu. Bu nasıl bir beyindir ki bu temponun içerisinde bir de eylem planlasın. Biz bütün arkadaşları olarak onun bir an evvel aramıza dönmesini bekliyoruz.”