Kılıçdaroğlu, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Niğde Şubesi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Afganistan'daki helikopter kazasında 12 askerin şehit olduğu hatırlatarak,"Şu soruyu soracağız kendimize, 'Afganistan'da ne işimiz vardı?' 1 Mart tezkeresine hayır dedik, yoksa Irak'tan yine yüzlerce, binlerce şehit gelecekti. Suriye'yi de oturup düşünmeliyiz" diye konuştu.

Suriye'nin Türkiye'nin komşusu ve kardeşi olduğunu vurgulayan Kılıdaroğlu, şöyle devam etti:

"Birileri Suriye'ye girmiyor, Türkiye'nin sırtını sıvazlıyor Suriye'ye girin diye. Emperyalist güçlere taşeronluk yapmayacağız, bunun sözünü veriyoruz sizlere. Biz kendi ülkemizde barış içinde, huzur içinde yaşamak istiyoruz, kardeşçe yaşamak istiyoruz. Kişinin inancı, kimliği ne olursa olsun, bu coğrafyada aynı havayı teneffüs ediyoruz. Barış, huzur ve kardeşlik içinde yaşamak istiyoruz. Özgürlüğümüzü ve bağımsızlığımızı kimse elimizden alamaz. Halkımızı, insanımızı, bütün insanları seviyoruz. En son gelen 12 şehide Allah'tan rahmet diliyoruz."


4+4+4 düzenlemesi

Niğde'deki açılışın ardından yol üstünde bulunan Aksaray'a uğrayan Kılıçdaroğlu, TBMM Milli Eğitim Komisyonunda olaylı şekilde geçen 4+4+4'ü de değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, konunun mutlaka sivil toplum kuruluşları, üniversitelerin eğitim fakültelerince tartışılması gerektiğini ifade etti. Açılış töreninin ardından Aksaray'da bir tesiste gazetecilerle sohbet eden Kılıçdaroğlu, TBMM'de uzlaşma sağlanamamasına yönelik sorulara şöyle yanıt verdi:

"TBMM'de hiç uzlaşma olmadı diye bir şey yok. Grup başkan vekilleri niye bir araya gelirler, neden konuşurlar, hangi konularda uzlaşırlar, uzlaşma nerelerde sağlandı, nerelerde uzlaşma sağlanmadı, bunları Başbakan bilmiyor. Zaten sorunumuz da o.
Bu uygulama Türkiye'yi geriye götürür. 4.sınıftan sonra çocukların kendi geleceğini tespitinde bağımsız kararlar alması mümkün değil. Liseyi bitirenler bile 'acaba hangi bölümü seçsek, hangi üniversiteyi tercih etsek, hangisinde başarılı oluruz' diye soruyorlar. Bu tercihleri yapmakta bile zorlanıyorlar. Biz ilköğretim 4. sınıfından itibaren çocuğa tercih yaptıracağız. Akıl var, mantık var. Bu açıdan bunun önce eğitim komisyonlarında, Milli Eğitim Şurası'nda görüşülmesini, tartışılmasını istiyoruz. Bu konuda sivil toplum kuruluşları, üniversitelerin eğitim fakülteleri, bütün bunlar otursunlar konuşsunlar, tartışsınlar. Doğrusu ne ise karar versinler. Biz kararın gereğini yapalım.

Dünya uygulamalarına baksınlar, bütün bunların hepsini söyledik. Ama 'hayır, ben bildiğimi okurum...' Hükümet teklifi bile değil. Bakanlar Kurulu'ndan geçmemiş. Kalkınma planlarında yok. Milli eğitim şuralarında görüşülmemiş, tartışılmamış. Milli Eğitim Bakanlığında bile tartışılmamış bir teklifi kim veriyor, eğitimciler vermiyor.
Bizim anlatımlarımıza tahammül edemiyorlar. Komisyonu basıyorlar, işgal ediyorlar. Tartışılmadan 20 madde 20 dakikada geçiyor. Böyle şey olmaz. Bu doğru değil. Doğrusu demokrasidir, doğrusu özgürlüktür, doğrusu düşüncelerin özgürce ifade edilmesidir. Baskıyla, şiddetle bir yere varılamaz. İktidar gücüyle baskıyı birleştirirseniz onun adı farklıdır. O demokrasi değildir. Son günlerde olan da odur. İktidar gücü ile kaba güç beraber olmuştur. İktidar gücüyle kaba gücün beraber olması demokrasiyi doğurmaz, demokrasiyi öldürür."


Sivas Davası

Kılıçdaroğlu, Sivas davasına ilişkin sorulara da yanıtlayarak, "İnsanların rejimi ne olursa olsun, inancı ne olursa olsun, kimliği ne olursa olsun, hiç kimsenin, hiçbir toplumun, hiçbir grubun, hiçbir insanın kabul edemeyeceği bir olay. Bir insanlık dramıdır, bir katliam yaşanmıştır, o katliamın sorumlularının yakalanması ve yargılanması gerekiyor. Olması gereken budur" dedi.

Kılıçdaroğlu Aksaray'ın ardından Nevşehir'e geçerken, Derinkuyu ilçesinde de bir çay bahçesine oturarak vatandaşlarla sohbet etti. CHP Lideri yurttaşların sorunlarını dinledi.