Ün, “Doktorum susuzluktan damar tıkanıklığı yaşadığımı ve vücudumun bu yüzden hareket etmediğini söyleyinci şoke oldum. Şimdi günde 3 litre su içiyorum” dedi.

İki yıl önce oyuncu Emre Kınay’dan olaylı bir şekilde boşanan Emine Ün geçtiğimiz günlerde bir kanalda sağlık programı sunmaya başladı. Ancak manken ve oyuncu Ün’ün aniden sağlık programı sunmaya başlamasının ilginç bir nedeni vardı. Talihsiz bir şekilde kısmi felç geçiren Ün’ün durumu gazetelerde haber olunca, bir yapımcı genç kadına sağlık programı sunuculuğu teklifinde bulunmuştu. Güzel oyuncuyla, yaşadığı sağlık sorununu, kızı Duru’yu, programını ve hayatı konuştuk. 

Sağlık programı sunuyorsunuz teklif size nasıl geldi?

Bir rahatsızlık geçirdim, duymuşsunuzdur. Çok ağır ve ciddi bir hastalıktı. İlginçtir, yaşadığım o rahatsızlıktan sonra, sağlık programı sunma teklifi aldım. Bu teklif beni çok mutlu etti, moralimi çok yükseltti. Çünkü o kadar zor bir dönem geçiriyordum ki anlatamam. Sıkıntılarımın tavan yaptığı bir zamandı. Sağlıkla ilgili sorun yaşadıktan sonra sağlık programı sunmak daha iyi geldi bana. Yani konuya hakimim, sorulması gereken şeylerin daha çok farkındayım. Bir de hayata döndükten sonra işime sarılmak benim için ayrı bir keyif oldu. Burada çok mutluyum. n Hastalığınız neydi? Toplardamar tıkanıklığından kaynaklı kısmi felç geçirdim.

ERKEN MÜDAHALE EDİLDİ 

Bu kadar genç yaşta neden olurmuş bu hastalık?

Pıhtılaşma bozukluğu vardı bende... Yeteri kadar su içmediğim için başıma bu geldi. Günde 3 litre su içmek lazım. Doktorum su içmediğim için, damar tıkanıklığı yaşadığımı ve felç geçirdiğimi söyledi. Bir sabah kahvaltı yaparken vücudumun sağ tarafında kuvvet kaybı ve uyuşukluk oldu. Şiddetli şekilde başım ağrıyordu. Hemen hastaneye gittim, doktorlar anında müdahale etti. Hayati tehlike yaşadım, hastanede yattığım günlerde doktorlar yoğun bir tedaviyle önce hayati tehlikeyi, sonra felç kalma riskini ortadan kaldırdılar. Beyinle ilgili bir durum olduğu için kritik günler yaşadığımı söylediler. En önemli şansım genç olmam ve erken müdahale edilmesiydi. 

Geçtiğimiz günlerde yayın sırasında da fenalaştığınızı duydum, o gün ne oldu?

Tansiyonum düşmüş. Yayına çok az kala fark ettim ve arkadaşlara da söyledim. Program başladı, canlı yayın olduğu için yapacak bir şey yoktu, oturarak anons yaptım.

AİLEM HEP YANIMDAYDI

Küçükken ne olmayı düşünüyordunuz?

Ben psikolog olmayı istiyordum. Çünkü psikoloji derslerini çok severdim okulda. 15 yaşında, liseye giderken başladım çalışmaya... Çok çabuk bu camiaya yöneldim. Başka bir mesleği yapmayı hiç düşünmedim. Bana manken, oyuncu denildi ama kendimi mankenlik yapmış saymıyorum. Çünkü 3-5 defileye çıkmakla manken olunmaz. 

Katıldığınız güzellik yarışmasında derece aldınız mı?

Herkes o güzellik yarışmasında derece aldığımı düşünüyor ama dereceye giremedim. Kazanmamı bekleyenler büyük şaşkınlık yaşamıştı. Bunlardan biri Temel Gürsu’dur. Yarışmada son 10 kişi arasına girdim ama derece alamadım. Ancak hemen ertesi gün film teklifi aldım ve kabul ettim, hayatım bir anda değişti. Birinci olmuş kadar mutlu hissettim kendimi. n Peki bu mesleğe girmenize anne ve babanız ne dedi? Annem ve babam çok destek verdi. Hep arkamdaydılar. Onların desteği olmasaydı ben bu kadar güzel bir kariyer elde edemezdim.

Kızıma ben bakmak istedim

Evlendikten sonra işi bıraktınız. Ara verdiğinize pişman oldunuz mu?

Hayır, kızımın bebekliğinde annesi olarak yanında olmak istedim. O aranın benim için hiçbir önemi yok. Çocuğuma helal olsun. Onunla olmaktan dolayı çok mutluydum. Duru bana, “Nasıl çalışacaksın, yani yanımda olmayacak mısın diyor. Beni hiç çalışırken görmedi. Çalışmama yeni yeni alışıyor. 

Duru kaç yaşında oldu?

İlkokula başladı. Onun da oyunculuğa eğilimi var. Ben Duru’nun tabii ki oyuncu olmasını isterim ama o istemezse yapılacak hiçbir şey yok. O ne isterse, hangi mesleği seçerse o alanda çalışmasını isterim. Çünkü bence başarılı olan insan mesleğini severek yapan insandır. Her zaman da yanında olurum. Ben Duru’nun müzisyen olma ihtimalini çok yüksek görüyorum. İnanılmaz bir müzik yeteneği var. Şarkı söylemekten çok hoşlanıyor. Söyleme şeklini bile farklı görüyorum. Bence Duru şarkıcı olabilir.

KADINLARA ÖNERiM ÇALIŞMALARI

Uzun bir süre çalışmadınız, şimdi çalışıyorsunuz ve ne kadar mutlu olduğunuz gözlerinizden okunuyor.

Kadınlar mutlaka çalışmalı mı?

Hepimiz için geçerli bu. Her kadın ekonomik özgürlüğünü eline almalıdır. İnsanın kendi parasını kazanması kadar güzel bir şey yok. Kadınlara tavsiyem mutlaka çalışsınlar, alın terlerinin karşılığı olan parayı da doya doya harcasınlar. Üretmeden, tüketerek yaşamak hiç güzel bir şey değil. Ben bebeği olan annelerin bir süre çalışmamaları gerektiğini düşünüyorum. Ama sonrasında mutlaka çalışıp, kendi paralarını kendileri kazanmalılar.

9 yıldır oynamıyorum

Oyunculuk konusunda eğitim aldınız mı?

Tabii Can Gürzap’tan, Levent Özdilek’ten, Ayla Algan’dan dersler aldım. Hocalarım şöyle söylerdi: “Ne kadar eğitim alırsanız alın asıl okul sette olmaktır.” Set hakikaten insana çok şey öğretiyor. 

Oyunculuğu özlüyor musunuz?

Oyunculuğu özlüyorum. Oyunculuğu çok ama çok severek yaptım. İnanılmaz bir iş ahlakım vardı. Hiç bir zaman setime geç kalmam. Hiç kimseyi bekletmem. Kimseye sorun yaşatmam. Benim böyle bir yapım vardı. 50 kişilik bir set ekibimiz vardı. O 50 kişiyi düşünerek hareket ederdim. Dolayısıyla benimle çalışan herkes memnun olmuştur. 

Peki siz bu prensipleri bozanlarla birlikte çalıştınız mı hiç?

Oldu, o insanlara da rastladım. Set ekibi o kadar yorgunlar ki bazı şeyleri kabullenip bu işe girmek lazım. 

Sizin hiç mi kaprisiniz yoktu?

Yoktu; karşılıklı anlayış durumu olurdu. Böyle bir şey olmadığında tepkimi ortaya koyarım. Doğru bildiğimi, bana yanlış gelen şeyi sette mutlaka diye getiririm. Bakmayın böyle durduğuma, gerektiği zaman sesimi yükseltirim. 

Dizide oynamayalı kaç sene oldu?

9 yıl oldu. Çok özledim setleri. Çok aşıktım mesleğime. Ara verdim fakat hiç yapmayacağım demiyorum. Setlere her an dönebilirim. Ama şu anda dizi yapamam. Çünkü ağır bir hastalık geçirdim. Kendimi yeni yeni toparlıyorum.

BABAM TIR ŞOFÖRÜYDÜ

Çocukluğunuza geri dönmenizi istesem bana neler anlatırsınız?

Birbirine çok bağlı ve kalabalık bir ailede büyüdüm. 4 kız kardeşiz. Anneanneler, dedeler, yeğenler, torunlar, dayılar, amcalar hep beraber büyüdük. Kalabalık ailenin verdiği mutluluk çok başkaydı. 

Babanız ne iş yapıyor?

Babam TIR şoförüdür. Emekli oldu babam, annem de ev hanımı. 

Siz daha çok anneye mi benziyorsunuz yoksa babanıza mı?

Ben anneme benziyorum. Çocukluk resimlerim annemin çocukluğuyla aynı. 

Babanız sık sık uzun yola çıkardı herhalde. Onu çok özler miydiniz?

Babamı çok özlerdim. Çünkü bir ay gelmediği olurdu. Dolayısıyla, onun gitmesi gelmesi bizim için büyük heyecan oluyordu. O yıllarda çok da sık telefonlarla görüşemiyorduk. Özlem çok oluyordu. Merak oluyordu, “Acaba şu anda nerede ve ne yapıyor” diye düşünürdük. Hatta bir gün babama dedim ki, “Ne olur beni de yanında götür baba. Avrupa’ya TIR’la gitmek istiyorum” demiştim.

Yüzümü limon suyuyla yıkarım

Cilt bakımını önemserim, saçlarımın boyasını yaptırırım. El ayak bakımını ihmal etmem. En önemlisi de annemle çocukluğumdan beri çok sık hamama gideriz. Haftada bir hamama gidip yıkanırız. Bir de limon suyunu cildime sürer masaj yaparım, kuruduktan sonra da pudralarım. Sivilcelere ve ciltteki pürüzlere çok iyi geliyor. Cildin daha sağlıklı ve güzel olmasını sağlıyor.