MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Milliyet Gazetesi yazarı Fikret Bila'ya konuştu.

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, son grup toplantısındaki konuşmasında, özellikle emekli subaylara yönelik sert eleştirileri, "MHP askerle arasına mesafe koyuyor, askere karşı konum alıyor" yorumlarına neden olmuştu. Bahçeli'nin, "emekli zevat" diye nitelendirdiği bazı isimlerle ilgili olarak, "Görevdeyken MHP'li, ülkücü gençlere hangi gözle baktıklarını biliyoruz" sözleri böyle algılanmıştı.
Ardından Emekli Subaylar Derneği'nin, MHP Genel Merkezi önüne, "Büyük hayal kırıklığımızla" yazılı çelenk bırakma girişimi ve o arada yaşanan arbede ve tartışma bu yargı ve yorumları güçlendirmişti.

'Uzantı veya milis değiliz'
Bahçeli'ye, MHP'nin askere karşı yeni bir duruş içinde olup olmadığını sordum. Şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bir Türk milliyetçisinin ordu-millet geleneğinden gelen bir millet anlayışı içinde, Türk Silahlı Kuvvetleri ile çatışmayı düşünmesi hiçbir şart altında mümkün değildir. Bir Türk milliyetçisi olarak, MHP'nin, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sivil uzantısı veya milis gücü olarak gösterilmek istenmesini kabul etmem mümkün değildir. MHP bir siyasi kurumdur. Demokrasi içinde inandıklarını söyleyerek siyasal mücadelesini sürdürmektedir. MHP'nin ortaya koyduğu siyaseti, hiçbir kimse kendi arzuları ve beklentileri doğrultusunda yönlendirme hakkını kendisinde göremez."

Emekli subaylara mesafe
Bahçeli, TSK'yı özenle ayrı bir yere koyuyor. Ancak, bazı emekli generallerin ve subayların, TSK'yla bağlantılıymış havası vererek, MHP'yi yönlendirmeye çalışmasına, MHP'li, ülkücü gençleri bir sivil uzantı veya milis gücü gibi görme anlayışına çok sert tepki gösteriyor.
Bahçeli'nin arasına mesafe koyduğu, bu anlayışla hareket eden emekli generaller ve subaylar ile onlarla beraber hareket eden bazı sivil toplum kuruluşu başkanları, yoksa TSK değil.

Çelenk olayı
Bahçeli, Emekli Subaylar Derneği'nin MHP Genel Merkezi önüne çelenk bırakma girişimi sırasında yaşananları ve bu olayın, "MHP paşa kovaladı" biçiminde yorumlanmasıyla ilgili sorumu da şöyle yanıtladı:
"Ben böyle bir çelenk bırakma girişimi olacağını haber aldım ve kendilerine haber gönderdim. Vazgeçsinler dedim. MHP bu tür dayatmaları kabul etmez dedim. Emniyet'e de bilgi verip tedbir almalarını istedik. Partinin önüne çelenk koydurtmayız, bunu ilettim. Çünkü yanlış bir davranıştır.
Eğer dernek olarak, tüzel kişilik olarak görüşlerini iletmek istiyorlarsa randevu alırlar gelirler, görüşürüz, görüşlerini dinleriz. Demokratik olan budur.
Siyasi nezaketin gereği budur. Ancak, buna rağmen gelip çelenk koymak istediler. O sırada televizyona ve basına yansıyan kişiler partili olarak sunuldu.
Oysa onlar partinin ücretli personelidir. Güvenlikten ve danışmadan sorumlu ücretli personeldir, partili, siyasi kişiler değildir. Nitekim polis onların kimliklerini sorsa partinin memuru olduklarını gösteren kimlikleri ortaya çıkacaktı zaten."

'Operasyon partisi değiliz'
Bahçeli, ülkücü gençlerin emekli subayların yönlendireceği veya yönetebileceği gençler olarak görülmek ve gösterilmek istenmesine, bazı organizasyonların içindeymiş ve onlara yakınmış gibi (Ergenekon olayını kastediyor) sunulmasına şiddetli tepki gösterirken şöyle konuştu:
"MHP operasyon partisi değildir. Bazı isimler veya organizasyonlara yakınmış veya ilgiliymiş gibi gösterilmeye çalışılmasını asla kabul etmemiz mümkün değildir. Ben 1968-1969 öğretim yılından 2008 öğretim yılına kadar, 40 yıldır, öğrenci, öğretim üyesi ve siyasetçi olarak, sosyal ve siyasal olayların içinde biriyim.
Bu süreçte yaşadıklarımızdan ders çıkarmak herhalde hakkımızdır. Ülkemizin tekrar bir siyasal kargaşaya, çatışmaya, cepheleşmeye yöneldiği bir ortamda ikazlarda bulunmak tecrübesine biz sahip olmayacağız da kim olacak?"

Dernek mektupları
Bahçeli, "asker kökenli derneklerden MHP mensubu milletvekillerine mektup" başlığı taşıyan ve MHP'yi anayasa ve yasa değişikliğinden vazgeçmeye çağıran mektuptaki üsluba da tepkili. Bahçeli, MHP'yi, "yargının devrim yasalarıyla ilgili kararlarına uymaya, halkla mutabakata ve düzenlemelerden vazgeçmeye" çağıran ve "Sizde mi?" diye biten mektubu kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurguladı.
Türkiye Emekli Subaylar Derneği Genel Başkanı emekli Tümg. Rıza Küçükoğlu, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Genel Başkanı emekli Alb. Feridun Çelenk, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Başkanı emekli Kd. Bşçvş. Mustafa Erol ve Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı emekli Gazi Ütğm. Taner Uran'ın imzalarını taşıyan mektuptaki ifadeleri tepkiyle karşıladı.

Mektuplara tepki
Yine MHP'ye yargı kararlarını hatırlatan ve "yanılgıya düşmemesini" isteyen, altında Anadolu Ulusal Uyanış ve Dayanışma Platformu Başkanı Sema Kendirci, Çayyolu Platform Başkanı İlhan Tezel, Toplumsal Güçbirliği Platformu Dönem Sözcüsü Bülent Büyükakın ve Ulusal Birlik Hareketi Platform Başkanı M. Şener Eruygur'un isimleri bulunan 28.1.2008 tarihli mektuba da benzeri tepkiyi gösterdi.

Milliyet