MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ihtilal girişimlerinin, darbe düşünceleri veya demokrasinin anlamını bulanıklaştıracak fikir ve siyaset uygulamalarının, Meclis'in birikim ve kazanımlarına saygısızlık, tahammülsüzlük ve inkarcılık anlamına geleceğini söyledi.

Bahçeli, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla özel gündemle toplanan TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, iftihar edilecek bir adanmışlığa eşlik eden derin manevi hassasiyet içerisinde, bir Cuma günü dualarla, kurbanlarla, Kur'an-ı Kerim ve Buhar-i Şerif tilavetleriyle açılan Büyük Millet Meclisi'nin, Türk Milleti'nin 20. yüzyıldaki en önemli adımı ve eseri olduğunu söyledi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, her şeyden önce, bağımsızlığa duyulan bağlılığın, esarete gösterilen tepkinin ve millet egemenliğine karşı vazgeçilmez sadakatin adı ve tanımı olduğunu vurgulayan Bahçeli, ''Milli varlığın mukaddes bir bütün olduğunun ispatı, parçalanamaz ve el uzatılamaz bir değer olarak bayraklaştığının teyit ve temini, çatısı altında bulunduğumuz kutlu Meclisimizin başarısıyla ve garantisiyle cihana duyurulmuştur'' diye konuştu.

''Fedakarlık, burada zirveye tırmanmış, vatan ve millet sevgisi buradan özgürlük kıvılcımını tutuşturmuştur'' ifadesini kullanan Bahçeli, şöyle devam etti:

''Anadolu'nun ortasında, o dönemin zor şartları altında, hilalin cihana meydan okuması, Türk milletinin hayat ve varlık haklarına sahip çıkması şüphesiz Büyük Millet Meclisi'nin üstün kabiliyeti ve mücadele azmiyle gerçekleşmiştir. Biliyor ve inanıyoruz ki milletimiz ruh hali, taşıdığı yüksek erdemler, sahip olduğu mizaç ve karakteri Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin doğmasında başlıca faktörler arasında yer almıştır.

23 Nisan 1920 tarihi, Ankara'nın çorak ve bataklık yaylasında yeni bir umudun, yeni bir başlangıcın ve yeniden ayağa kalkışın müjdesi ve emperyalizmin vatan topraklarında barınmayacağının kararlılık duyurusu olmuştur. Büyük Millet Meclisi, bir yanda cepheleri yönetirken, öte yanda bağımsız ve onurlu yaşamanın esaslarını belirlemiş, bu uğurda ne gerekiyorsa da yapmıştır.

Bu Meclis'te milli vicdanın geleceğe ait bütün arzu ve beklentileri bir araya gelmiş, Cumhuriyetimiz bu ortam içinde yeşermiş ve filizlenmiştir. Aynı anda, hem savaşan, hem de meşruiyet çizgisinden ayrılmayarak, demokrasiyi kendisine pusula ve millet iradesini tek güç kaynağı olarak tayin eden böylesi demokratik müessese yapısına, o zamanki şartlar altında tesadüf etmek bir, iki istisna dışında neredeyse imkansızdır. En karanlık günlerde, sarsılmak ve zaafa düşmek üzere olan milli iman buradaki inanç ve iddiayla canlanmış, nihayetinde de Ulus'taki taş binada somutlaşan millet iradesinin rehberliğiyle zafer şafağı İzmir'de sökmüştür.''

-''Küresel plan ve senaryolar...''-

TBMM'nin, binlerce yıllık haysiyet ve itibarı lekeletmediğini, Türk Milleti'nin gidecek, sığınacak veya vazgeçecek bir yurdu olmadığını gerek irfanıyla, gerek hamiyetiyle, gerekse de tutkusuyla ortaya koyduğunu ifade eden Bahçeli, ''Tarih, Gazi Meclisimizin bu muhterem ve hayranlık uyandıran ulvi vasfını her fırsatta gösterecek ve milli yürekler her şart altında bunu hayırla yad edecektir'' dedi.

''Egemenliğin yegane ve mutlak sahibi Türk milletinin temsilcileri olarak, sorumluluklarımızın farkında olmalıyız ve üstlendiğimiz milli vazifeyi yıpratmadan ve yaralamadan ileriye taşımalıyız'' diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Millet egemenliğini yanlış yorumlayarak, kişisel heves ve hedeflerine meşruluk kılıfı geçirmeye uğraşanlar, dünün mana ve öneminden kendi hisselerine düşen payı almakta direnenler, küresel plan ve senaryolara sözcülük yapanlar Meclisimizin muhterem hatıralarından ders çıkarmalıdır.

Dün vatanımızı tasfiyeyle uğraşan sömürgeciliğin icra memurlarına bugün dayanak ve destek olarak, komşu coğrafyaların kaos ve karmaşaya girmesini ısrarla arzulayanlar ve batının bölünme senaryolarını Müslüman alemine kabul ettirmeye çalışanlar elbette iyi niyetli ve dürüst olmayanlardır.

Türk Milleti'ni cephelerde yenemeyenlere, birliğini gizli anlaşmalarla bozamayanlara ve bu coğrafyadaki mevcudiyetini ne yaptılarsa yok edemeyenlere, bugün güvenip teslim olmak kısa vadede muhataplarının iktidarlarını güvenceye alsa da uzun vadede ortaya çıkacak vebalden asla kurtaramayacaktır.

Kardeşlik bağlarımızı koparmak isteyenlere verilen her taviz, millet hakimiyetini zedelemeye dönük her boyun eğme, tarihimizi çarpıtmaya cüret edenlere gösterilen her müsamaha eninde sonunda yıkımı ve çözülmeyi sağlayacaktır ki buna bizim izin vermemiz, göz yummamız asla söz konusu olmayacaktır.

Kolay zahmetsizdir ve bununla birlikte ömrü de kısadır. Zor ve meşakkatli olan ise doğruya, Hakk'a bütünüyle bağlanmak, milli ilke ve inançların çizdiği yoldan ayrılmamaktadır. Milletimiz vasiliği, vesayeti ve her türlü dayatmayı reddettiğini 92 yıl önce göstermiş, kolayı, basiti ve bedelsiz mutluluğa ulaşmayı elinin tersiyle itmiştir.''

-Anayasa yapım çalışmaları-

Türk milletinin, 92 yıl önce demokraside karar kıldığını, iradesinin her şeyin önünde ve üstünde olduğunu haykırdığını, bunun dışındaki her yol ve tercihe kapalı olduğunu açıklıkla ispatladığını vurgulayan Bahçeli, ''Bu nedenle ihtilal girişimleri, darbe düşünceleri veya demokrasinin anlamını bulanıklaştıracak fikir ve siyaset uygulamaları Gazi Meclisimizin birikim ve kazanımlarına saygısızlık, tahammülsüzlük ve inkarcılık anlamına gelecektir. Geçmişin olağanüstü şartlarında bile, açık ve çalışır bir vaziyette bulunan TBMM'nin, ruhunu incitecek, yetkilerini gasp edecek ve varlığını ortadan kaldıracak tavır ve yönelişleri masum görmek hiçbir şart altında düşünülemeyecektir'' şeklinde konuştu.

''Demokrasinin geriye gitmesi, yap boz tahtasına çevrilmesi, sivil ve askeri zorlamalarla aşındırılması en başta büyük milletimizin emanetine aykırılık teşkil edecektir'' ifadesini kullanan Bahçeli, bu haliyle demokrasiyi kökleştirmenin, derinlik kazandırarak teminat altına almanın çok önemli olduğunu söyledi. Bahçeli, şöyle konuştu:

''Bunun için de ilk defa sivil nitelikli yeni bir anayasa yapım süreci önemlidir ve sonuca ermesi bizim açımızdan elzemdir. TBMM'nin Değerli Başkanı'nın, kararlı, samimi ve gayretli çalışmalarıyla yürüyen Anayasa Uzlaşma Komisyonu, temsil edilen partilerin oy oranlarına bakılmaksızın verilecek katkı ve çabayla amacına ulaşmalıdır. Türk Milleti, hak ettiği yeni anayasaya, gelecek yıl kutlayacağımız TBMM'nin 93. yıldönümüne kadar mutlaka kavuşmalı ve artık bu konu etrafında yapılan tartışmalar da uzlaşmayla ve olgunlukla bitirilmelidir. Önümüzdeki tarihi fırsat şahsi ve ideolojik çekişmelere kurban edilmemeli, siyasi hırslar belirlenen ilkelerin önüne geçmemelidir. Parti olarak biz bu sürecin olumlu bir şekilde yürümesi ve yeni bir anayasa hazırlanması konusunda elimizi taşın altına koymaya varız ve bunda da son derece kararlıyız.''

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, milletin bütünüyle birlikte yaşamasının teminatı ve güvencesi olduğunu vurgulayan Bahçeli, ''Bin yıllık kardeşliğin ileri ve son merhalesidir. Meclis'in mukaddes ruhunu bölünmeye ve ayrılmaya alet etmeyi aklından geçirenlere hatırlatırım ki yanlış hesap yine buradaki büyük millet kuvvetinden dönecektir'' dedi.

Milletin vicdan ve dimağının bölünmeye geçit vermeyeceğini belirten Bahçeli, ''Sözde kimlik arayışında olanlar aradıkları ortam ve zemini bulamayacaklardır. Kavgayla değil barışla çatışmayla değil uzlaşmayla küslükle değil kucaklaşmayla fitneyle değil kavuşmayla her meselemizin üstesinden geliriz ve her mihneti dün olduğu gibi bugünde aşarız. İnancım ve ümidim bu şekildedir'' diye konuştu.

Çocukların bayramını da kutlayarak, egemenliğin millet tarafından kullanılmaya başlandığı 23 Nisan 1920 tarihinin 92. yıldönümünün yeni bir doğruluşa aracılık etmesi dileğinde bulunan Bahçeli, ''Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni bize emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm kurucu kahramanları ve vatanımızın selameti için canlarını seve seve ortaya koyan muhterem şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Cenab-ı Allah hepsinden razı olsun, kabirleri nur dolsun'' diye konuştu.