Değerli tüketiciler,

Su faturaları bizi yıkamaya başlarken elektrik faturalarının tüketicileri neden çarptığı konusunda biraz bilgi verelim istedik. Malumunuz olduğu üzere 8 saatlik bir elektrik kesintisi ile  şoka girdik çıkmak epey zaman aldı. Üstüne elektrik faturasında yazan rakam ile duvara yapışmanın alemi yok. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) internet sitesinde özelleştirme amaçları başlıklı bölümde şu bilgilere ulaşıyoruz.

  • Varlıkların verimli işletilmesi, maliyetlerin düşürülmesi
  • Elektrik enerjisi arz güvenliğinin sağlanması ve arz kalitesinin artırılması
  • Kayıp/kaçak da azaltma sağlanması
  • Yenileme ve genişleme yatırımlarının özel sektör tarafından yapılması
  • Rekabet sonucu sağlanan faydaların tüketicilere yansıtılması

Bu ulvi amaçların hangisine ulaşıldı derseniz pek bilmemekle birlikte kayıp /kaçak konusunda bir gelişme sağlanamadığı ortada. Özelleştirme bu yaraya pek merhem olmuş gibi durmuyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)  bu konuda 4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanununa atıfta bulunarak “Nitekim düşük performanstan dolayı gerçekleşen yüksek kayıp-kaçak düzeyinin yol açtığı ek maliyet 2007-2010 döneminde sorumlu şirketlerin üzerinde kalmıştır. 2011-2015 döneminde de düşük performans düzeyiyle faaliyet gösteren şirketler hedef kayıp-kaçak oranlarına ulaşamamaktan dolayı ek maliyetlere katlanacaklardır. Bu ek maliyetler hiçbir şekilde tüketicilere yansıtılmamaktadır” duyurusunu yapmış. Eğer sen kayıp kaçağı azaltmazsan bunu tüketiciye yükleyemezsin diyor. Kim dinliyor. Sadece kendisi.

Elektrik faturaları şişmesine etki eden çok fazla maliyet unsuru var. Fakat en çok tartışma yaratan kayıp kaçak bedeli. Bu normal çünkü faturanın yüzde 9’una tekabül ediyor bu bedel. Yargıtay’ın enerji kayıp ve kaçaklarının maliyetinin kayıp kaçak bedeli olarak tüketiciden tahsil edilemeyeceğine dair kararından sonra firmalar haksız tahsil edilen bedeli ödemeyi değil kayıp kaçak bedelini başka kalemlere yüklemeyi düşündüler ve yaptılar da. Yani kayıp kaçak bedeli almamış gibi yaptılar ama aldılar. Şimdi yine mahkeme kararı ile bunu da ödeme durumu ortaya çıkınca tam tabiri ile “yokuş yukarı mertek sürümeye” başladılar.

 Türkiye’de 21 enerji dağıtım bölgesi ihale ile özel şirketler devredildi. Aşağı yukarı 12.8 milyar dolar gelir sağlandı. 1.80 liralık ortalama dolar kuru ile çarpıldığında ortaya çıkan rakam 23 milyar Türk lirasının az üstündedir.Peki kayıp kaçak bedeli ne kadardır..Yaklaşık olarak 34 milyar Türk lirası.Bunu firmalar öderse ne olur ?Batarlar!Sorun budur aslında.Özelleştirme işini alan firmaların yüksek fiyatlar ile aldıkları ihalelerin sonucunda asıl karı kayıp kaçak bedeli üzerinden sağladığı iddiaları yabana atılır  gibi değil. Şimdilerde böyle bir ihaleye girmek epeyce de bir cesaret ister.

Peki, neden böyle oldu? Hükümetimiz gelecekteki gelirleri özelleştirme ile şimdiden tahsil etti. Enerjideki hatalı özelleştirme politikaları ve tercihlerini bizleri şu anda bulunduğumuz açmaza getirdi. Mahkeme kararını uygulamamak için şirketleri kurtaracak ve bütün hataların bedelini tüketicinin sırtına yükleyecek yasayı milletin temsilcilerine yaptıracaklar. Milletin orasına burasına koyan arkadaş bu memleketin “nükleer santral” ihalesini alırsa herhalde kayıp kaçak bedelini hem de en yasal tarafından şirketler değil biz öderiz. Biz yine halimize şükredelim siz bu arada eskimiş ampulleri değiştirin.

Memleketler parasızlıktan değil ahlaksızlıktan çökerler. CICERO