Beraberinde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu, AK Parti Diyarbakır Milletvekilleri Galip Ensarioğlu, Mine Lök Beyaz, Oya Eronat ve Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak ile birlikte restorasyonu tamamlanan Hazreti Süleyman Camisini gezen Eker, daha sonra restorasyonu devam eden tarihi yapılarda incelemelerde bulundu.

Restorasyon çalışmaları sırasında insan kafatasları ve kemiklerinin bulunduğu bölgede de incelemelerde bulunan Eker, gazetecilere yaptığı açıklamada, İçkale projesinin, Diyarbakır'ın tarihi dokusunun yoğun olarak yer aldığı bir bölge olduğunu ve burasının önemli olduğunu belirtti.

Bu alanda, şu anda 7 ayrı bina ile ilgili restorasyon çalışmaları yapıldığını ifade eden Eker, şöyle dedi:

"Saint George Kilisesi, adliye binaları, Jandarma Komutanlığı binası, Hazreti Süleyman Camisi ile birlikte, burası Diyarbakır'ın tarihi ve kültürü açısından çok önemli bir proje alanı. Hazreti Süleyman Camisi bu hafta tekrar ibadete açılıyor. Diğer binalarımızın 4 tanesinin 2012 yılının sonu itibarıyla tamamlanıp hizmete açılması bekleniyor. 

Eski cezaevi binası, eski Jandarma Komutanlığı binası ve bir diğer binanın ihalesi yapılacak. Saint George Kilisesi bir sanat merkezi haline getirilecek. Eski cezaevi daha çok tarihi eserlerin muhafaza merkezi, adliye binalarından bir tanesinin üst kısmı Valilik, alt kısmı kent müzesi, diğer adliye ve kolordu binalarının biri esas teşhir amaçlı müze, biri de cafe olarak değerlendirilecek. 

Jandarma Komutanlığı binası da yine müze teşhir alanı ve diğer binalarda idari bina olarak tanımlanmış. Bunları hızla bitirmeye çalışıyoruz. Hazreti Süleyman Camisinin önünde bir kentsel dönüşüm projesi var. Yine orada Roma döneminden kalan bir hamam ve bir anfitiyatro var. 

Onların da açığa çıkmasıyla bu alan diyarın tarihi ve kültürel dokusunu zenginliğini ortaya çıkaracak. Artuklu döneminden kalan höyükteki kazılarda burada kaç yıldır kaç medeniyet yaşamış o konuda bize bilgi verecek."

Kazılar sırasında çıkan insan kemikleri

Eker, eski cezaevi binası ile onun doğu duvarı ile Saint George Kilisesi arasındaki surlara giden yolda, duvar dibine yakın bölümünde geçen günlerdeki kazılar esnasında insanlara ait gerek kafatasları, gerek kemikler bulunduğunu hatırlattı.

Eker, şunları söyledi:
"Aldığımız bilgiye göre şu ana kadar 19 civarında kemik bulundu. Kademe kademe aşağıya iniyor. Bunlar hangi döneme aittir? Yakın bir tarihte mi yoksa daha eski bir tarihte mi olduğu analizler sonucunda ortaya çıkacak. Ama görünen durum, dar bir alanda üst üste yığılma şeklinde görülüyor. 

Gittim o alanı da gördüm. Çok geniş bir alan değil. 4-5 metrekarelik bir alan. O alan kazılırken, 70-80 santimetre de bulunmuş, daha sonra aşağı doğru indikçe her kademede daha fazla bulunmuş. 19 tane şu ana kadar kafatası bilinen. Sadece kemikler bulunmuş, bunlara ait bir metal, giysi parçası veya buna benzer birşey bulunmuş değil. 

Orası koruma altında soruşturma inceleme tamamlanıncaya kadar, netleşinceye kadar. Zaten netleşince de gerekli açıklamalar yapılacak. Şeffaf bir şekilde vatandaşlarımıza bu bilgiler aktarılacak. Dini gömülme tarzı pek görülmüyor, izlenimim o. Daha çok atılmış gibi duruyor."