Tarih içersinde oluşmuş, enerjisini içine akıtan ve bu şekilde millet olarak kendi kendini köstekleyen ideolojik temelli parçalı bir sosyal bünyemiz var.

Bunun en bariz örneği de öğretmen sendikaları… Eğitim kolunda, ben de yeni öğrendim, tam 32 sendika varmış.

Millet tarafından tanımlanan ideolojik algıya göre öne çıkan dört tanesi:

Eğitim Bir Sen: İslam ağırlıklı muhafazakâr kesimin sendikası…

Türk Eğitim Sen: Milliyetçi muhafazakârların sendikası…

Eğitim-İş: Ilımlı sosyal demokratların sendikası…

Eğitim Sen: Kendini solcu olarak tanımlayan kesimin sendikası…

Diğerlerinin her birini bu dört gruptan birine dâhil edebilirsiniz…

Bizde sendikacılık Batı’daki gibi özlük hakları, çalışma şartlarının iyileştirilmesi konularında bir mücadele sonucu elde edilmiş bir hak değildir.

Devletin Avrupa Sözleşmesine, Uluslar arası Çalışma Örgütüne (ILO) üyelik karşılığında sınırlı da olsa vermek zorunda kaldığı bir imtiyazdır.

Onun için sendikacılığın bizde bir kültürü de oluşmamıştır.

Alışılmış şekliyle bizdeki iktidara yakınlıktan ya da karşıtlıktan beslenen bir yönüyle “Sarı Sendikacılıktır”.

Kamu-Sen Kurucusu Ali Işıklar’ın 1999’da MHP’den, Memur-Sen Kurucusu Ahmet Gündoğdu’nun da 2015’de AK Parti’den milletvekili olduğuna bakılırsa parlamentoya atlama yeridir.

Öyle olunca bizde sendikacılık hak mücadelesi veren bir STK değil tam tersi bir siyasi partinin yan kuruluşu, dernek, gibidir.

Böyle bir sendikacılık memurun mesleki gelişmesi ve özlük haklarını koruma, kollamadan çok siyasi kayırmaların neden olacağı haksızlıklar ve hizmetteki kalite düşüklüğü ile gündeme gelecektir.

Çünkü liyakat ve ehliyetin aranmadığı bir sistemde iktidar yanlısı olmayanlar dışlanacak iktidar yanlısı sendika da kamuoyunda makam dağıtılan bir yer olarak görülecektir.

Bu derece siyasallaşmanın olduğu bir yerde negatif seleksiyon denen iyi ile kötünün yer değiştirmesi kaçınılmaz olur. O da söylediğimiz gibi hizmet kalitesine doğrudan etki eder.

Söz konusu eğitim olunca bu konuda ilk akla gelecek “bütün bunlar olup biterken, milli eğitim müdürleri ne yapar” sorusudur.

Bürokrat arkasında kendine sahiplenecek bir irade göremezse hele bir de yeterli bilgi ve tecrübeye sahip değilse bu ortamda onun da yapacağı pek bir şey yoktur.

Aydın’da son yıllarda eğitim seviyesinin 28.sıralara kadar gerilemesinde ve YGS’ de yıldan yıla ilk bine giren öğrenci sayısındaki azalmada başka etkenlerle birlikte nimet külfet dengesi noktasından bakıldığında yönetici atamalarındaki etkisiyle Eğitim Bir Sen’in de payı vardır.

Yönetim kadroları son on beş yılda bir takım zorlama metotlarla diğer sendikalı yöneticilerden temizlenmiştir.

Yerlerine sicile, liyakate, tecrübeye bakılmaksızın komedi gibi mülakatlarla sadakatine göre çakma usulle Eğitim Bir Sen’liler atanmıştır.

Bu da Aydın’ın eğitim başarı seviyesinin düşmesindeki baş etkendir.

Eğer kurum müdürü bilgisiyle, tecrübesiyle ve bunların kendine sağlayacağı özgüvenle personel üzerinde bir ağırlık hissettiremezse kurumda yeni bir heyecan yaratamaz.

Otoritesini herkesin bir açığını bulup aba altından sopa göstermeyle sağlama yoluna gider.

Oluşacak yönetim boşluğunu da ya memur ya da müdür yardımcısı doldurur, onlar da yoksa kuruma keşmekeşlik hâkim olur.

Böyle iki başlılığın ya da belirsizliğin olduğu yerlerde ne huzur vardır ne de güven... Tabi bunların olmadığı yerde başarıdan da söz edilemeyeceği açıktır.

Bu şartlarda çalışan öğretmen elini taşın altına sokmak yerine idare-i maslahatla, vaziyeti idare eder, gününü geçirmeye bakar.

Bu anlamda Aydın’da sistem tıkanmıştır. Artık ne öğretmende, ne öğrencide ne de velide aşk ve heyecan kalmıştır. Gelinen noktada kimse mutlu da değildir.

Gerçek budur…Dert büyüktür ama tedavisi yok da değildir.

BİR: Müdürler hizmet içi eğitime alınır. Bu yolla hem eksiği olan açığını kapatır hem de uygulamada birlik, beraberlik sağlanır.

İKİ: Milli Eğitim Müdürü direksiyonu eline alır. Hem böylece boynundaki davulun sendikanın elindeki tokmağını alır hem de atamalara çeki düzen verir.

Sendika da kendi sınırlarına çekilir.

Bunları yapacak olan da Milli Eğitim Müdürü Bilal Yılmaz Çandıoğlu’ndan başkası değildir.

Tabi gözünü karartırsa…

 

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA İNDİR