İyileştiği söylenen çocuk üç hafta içinde iki hastane daha gezdi ancak kurtarılamadı... İzmir’de Fatma ve Haydar Külçe çiftinin tek çocukları olan 7 yaşındaki Ege, yüksek ateş ve öksürük nedeniyle gittiği Karşıyaka Devlet Hastanesi’nde “zatürre” teşhisiyle tedavi gördü. İyileştiği söylenen çocuk üç hafta içinde iki hastane daha gezdi ancak kurtarılamadı.
 
İzmir’de geçtiğimiz şubat ayında minik Ege’yi öksürük nedeniyle Sağlık Ocağına götüren Fatma ve Haydar külçe çifti, “Oğlunuzun bir şeyi yok” cevabını alınca eve döndü. Ancak Ege’nin öksürüğünün artması ve ateşinin yükselmesi üzerine çift çocuklarını 7 Şubat’ta Karşıyaka Devlet Hastanesi acil servisine götürdü.
 
Zatürre bitmiş
 
Nöbetçi Uzman Doktor Fatih S., Ege’yi muayene etti. ‘Zatürre başlangıcı’ teşhisi koydu.
 
Doktorun verdiği iğnelerden bacakları çok ağrıdığı için ailesi, daha fazla acı çekmemesi için hastaneye yatırdı. Hastanede antibiyotik tedavisine devam edildiğinin belirten Fatma Külçe, şunları anlattı, “Ege’nin ateşi hiç kontrol altına alınmadı. Üstüne kriz şeklinde öksürük başladı.
 
Dr. Fatih bey nöbetçi olduğu için ancak akşam yanımıza gelebildi. Bir film daha çektirdi ve “zatürre bitmiş” dedi. Ege’nin ateşi yüksekti. Doktor Ege’yi ateşi yüzünden tam teşekküllü bir hastaneye götürmemizi söyledi.
 
“Çocuğumuzu bir doktorunun özel muayenehanesine götürdük. Ciğerlerini neredeyse yarım saat dinleyen doktor ‘Ciğerleri kapanmış, hava almıyor. Solunumda güçlük çekiyor’ dedi. Bizi hemen Manisa Celal Bayar Üniversite Hastanesi Solunum Alerji bölümüne gönderdi. Doktor oğlumun ciğerlerinden gelen hırıltıları asistanlarına dinleterek ‘Böyle sesi hiç bir yerde duyamazsınız’ dedi. Orada iki gün kaldık. Sonra yer yok diye bizi servise göndermek istediler.
 
Eşim doktorla kavga etti. Bizi servise gönderdi.
 
‘Damar yolu sabaha kalsın’
 
Yolda oğlumun damar yolu yerinden çıktı. O gece hemşire sabaha kadar oğlumda damar yolunu açamadı ve ‘Şimdi kalsın, sabah tekrar deneriz’ dedi. Sabah olduğunda yine damar yolunu bulamadılar. Damar yolu olmadığında tedavisi yapılamadı. Doktor Özge Hanım’ı aradılar. O da ‘ben gelinceye kadar bir şey yapmayın’ dedi. Oğlum hiçbir şey yiyip içmiyordu.
 
Serum da veremediler. Ateş yüksek ve öksürük devam ediyordu. Sürekli uyuyordu. Dudakları morarmaya başladı. Doktorlar bunun normal olduğunu ve ateşin morarttığını söylediler.
 
Oksijen vermeye başladılar. Dr. Özge Hanım sonunda gelebildi. Odadaki diğer iki hasta dışarı çıkarıldı. Bütün uzmanlar, doktorlar, doçentler geldi. Panik halindeydiler. Filmler çektiler, kalp grafiği çekildi. Bizi odadan çıkardılar. İki gündür açamadıkları damar yolunu hemen açtılar.
 
Oğlumu solunum cihazına bağladılar. Durumun kritik olduğunu ve çocuğun oksijensiz kaldığını söylediler. Bizi Ege Üniversitesi Hastanesi’nde yoğun bakıma gönderdiler. Küçük Ege’miz solunum cihazına bağlandı. Solunum yetmezliği teşhisi konuldu. Orada herkes bize bu çocugu nasıl bu hale getirdiğimizi sordu. Biz sadece öksürüyor diye hastaneye götürmüştük. Çocuğum orada 17 gün yattı. İyice kötüye gitmeye başladı. En sonunda ciğerleri patladı.”
 
Doktorlardan davacıyım
 
Çok acı çekti. Öncelikle Karşıyaka Devlet Hastanesi ve doktoru, Celal Bayar Üniversitesi ve solunum alerji bölümü doktorları olmak uzere hem hastanelerden hem de doktorlardan davacıyım. İhmali olan herkesin maddi ve manevi olarak cezalandırılmasını istiyorum. Sağlık sektörü bitmiş. Başka ailelerin bizimki gibi canı yanmasın. Başka Egeler bu şekilde ölmesin. O bizim tek çocuğumuzdu. Öldüğünden beri her gün mezarlığına gidiyoruz. İhmalleriyle bir ocağı söndürdüler ve cezasız kalmalarını istemiyorum.”
 
Acılı aile avukatları Özlem Alp aracılığıyla sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu.
 
vatan