Efeler Belediye Meclisi’nin, Aydındaki Jeotermal Elektrik Santrallerinin çevreye ve insan sağlığına zararlarını araştırma üzere altı kişiden oluşan komisyon oluşturuldu. Komisyon üyeleri, üç farklı partinin meclis üyelerinden seçildi.

Kim bu üyeler? Önce ona bakalım.

Komisyon, İsmail Türkbay (CHP), Fikri Aydın(CHP), Nedim Ünal (MHP), Etem Yeşilyurt (MHP), Ahmet Ünveren(AKP), Özcan Petekkaya’dan (AKP) oluştu. Komisyon’da üç partinin üyelerinin de bulunması, bu raporun siyasi kaygılarla oluşabilme ihtimalini de ortadan kaldırmaktadır.

efeler-belediyesi-001.jpg

Efeler Belediyesi tarafından 10.02.2017 tarihinde “Jeotermal Komisyon Raporu” açıklandı. Beş aylık çalışma sonucunda hazırlanan rapor, kamuoyuyla paylaşıldı. Komisyon üyeleri İsmail Türkbay, Fikri Aydın, Etem Yeşilyurt ve Ahmet Ünveren'in de katılımı ile Efeler Belediye Meclisi salonunda gerçekleştirilen toplantıda, raporla ilgili olarak açıklamada bulunan Efeler Belediye Başkanı CHP'li Mesut Özakcan, "Rapora göre Efeler'de kurulu JES'lerin işletilmesi sırasında etrafa yayılan buhar, gözle görülmeyen gazlar ve kötü kokunun, yasa ve yönetmeliklerdeki boşluklardan, idarenin yeterli denetimleri yapmamasından kaynaklandığı ve çevre kirliliği yaratacak boyutlara ulaştığı gözlemlenmiştir" dedi.

Efeler Belediyesi “Jeotermal Komisyon Raporu” nun önemi ne? Ne anlam ifade ediyor?

Efeler Belediyesi “Jeotermal Komisyon Raporu” ile ilk defa bir kamu kurumu jeotermal tesislerin Aydın üzerindeki olumsuz etkilerini değerlendirildi ve Jeotermal Elektrik Santrallerinden doğaya salınan atıkların açıkça  "Aydın'da çevre kirliliği yaratacak boyutlarda" olduğu ifade edildi.

Jeotermal tesislerin Aydına verdiği telafisi olmayan zararlara karşı herkes susarken, devletin tüm birimleri bu konudaki bilgileri saklayıp üç maymunu (görmedim, duymadım, konuşmadım) oynarken, Efeler Belediyesi bu raporu açıkladı. Hatta haykırdı.

Bu Aydın için bir ilktir. Tarihe geçecek bir adımdır. Bu anlamda, Efeler Belediyesi Başkanı Mesut Özakçan başta olmak üzere, Komisyon üyelerini ve emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum.

Raporun sonucu oldukça çarpıcı. Aynen şu ifadeler yer alıyor;

“… sorunlar, İlimizde kurulu jeotermal santrallerden elektrik elde etmek için uygulanan yöntemlerden değil. Yasal mevzuattaki boşluklardan, sondaj çalışmalarını yapanların, santralleri kuranların uygulamalarından ve denetlemelerin yeterli yapılmamasından kaynaklandığını müşahede ediyoruz.

Efeler İlçesinde yaşayan her insanın, aylardır duyduğu “çürük yumurta kokusu” akışkanla çıkarken, akışkandan yeryüzünde ayrışan hidrojen sülfür gazının kokusudur.

Teknoloji aynı olmasına karşın, havaya ve doğaya verilmemesi gereken akışkanı reenjekte etmeyip, gözle görülmeyen, içerisinde insan sağlığı için zararlı olan gazları bertaraf etmeyip atmosfere salmaktadır. Yasal yöntemleri göz ardı ederek işletilen, İlçemizde kurulu jeotermal elektrik santrali bu haliyle çevre kirliliği yaratmaktadır. Komisyonumuzda, bu haliyle çalıştırılmaya devam edilmesi halinde İnsan sağlığına zarar vereceği şeklinde kanaat oluşmuştur. Bunun yanında:

Mevcut sahaların; kurulacak olan jeotermal tesislerin çevre ve insan sağlığına olası etkileri bilimsel olarak araştırıldıktan sonra geliştirilmesi ve atıl durumda olan sahaların elektrik üretimi dışında seracılık, termal otel işletmeciliği ve turizm, konut ısıtması, sanayi, gıda kurutma gibi farklı sektörlerce kullanılması teşvik edilmelidir.

Aydın valiliği tarafından, sivil toplum örgütlerinden, toplumun her kesiminden ve ilgili kurumlardan gelen Jeotermalle ilgili şikâyetlerin, sorunların tespit edilip, değerlendirileceği, bir birimin kurulması, sorumun çözümü için jeotermalden elektrik üretimi yapan bütün firma temsilcilerinin, ilgili kurum, kuruluş ve STK temsilcilerinin yer aldığı geniş katılımlı toplantıların yapılması gerekliğine inanıyoruz.”

 

Merak edenler için raporun tamamına Efeler Belediyesi internet sitesinden ulaşabilir [1]. Fakat bu yazımızla rapordaki önemli ayrıntılara dikkatinizi çekmek istiyorum.

Rapor hazırlanırken Komisyonun nasıl araştırma yaptığı, hangi kurumlarla diyolog kurduğu tek tek açıklanmış. Bu ziyaretler sırasında yaşananlar, aktarılanlar çok ilginç ve olayın vehametini ortaya koymaya yetiyor.

 

Komisyonun Aydın Ticaret Borsasını ziyaretleri sırasında, Borsa Başkanı ve yetkililerin yaptığı açıklamalarla, Jeotermal enerjinin şu anda kullanıldığı gibi kullanılması halinde, tarım ürünleri üzerinde olumsuz etkiler yaratacağını, nitekim “organik incir” yetiştirmenin artık mümkün olmadığı, ihraç edilen organik incirin iade edilmesiyle bu durumun sabit olduğu açıkça ifade edilmiştir.

 

Tarım İl Müdürlüğüne yapılan ziyaret sırasında yaşananlar Aydında bu konuda bürokratların tavrını açıklamaya yetmektedir. Aynen raporda yazıldığı gibi aktarıyorum. “ İl Müdürü, Jeotermal enerjinin çok faydalı bir şey olduğunu, engellenmemesi gerektiğini ısrarla savunmuştur. Jeotermalin olumsuz etkileri ile akışkanın toprak üzerine bıraktığı kalıntıların Tarım İl Müdürlüğünce saptanıp saptanmadığı ve Jeotermal akışkanın tarım toprakları üzerinde bırakması olası ağır metal kalıntılarının araştırılıp araştırılmadığının tespiti için analiz yapılıp yapılmağı sorulmuştur.  Sorularımıza verdiği cevapta; bu konuda görev verilmediği için henüz analiz yapmadıklarını, görev verildiğinde yapacaklarını beyan etmiştir. Kendisine, jeotermal enerjinin zararları konusunda iki doktora tezi bulunduğunun hatırlatılması üzerine; “o tezler bölgesel olarak yapılmıştır. İl genelinde daha kapsamlı çalışmalar yapılmalıdır.” cevabını vermiştir…”

Tarım İl Müdürlüğü’nün görevi jeotermal enerjinin savunmasını yapmak değildir. Tarım İl Müdürlüğü “ jeotermalin tarım arazilerine herhangi bir etkisi var mıdır?”, “toprakta ağır metal birikimleri oluşturmakta mıdır?”, “tarım ürünlerine etkisi nedir?” sorularına cevap aramaktır. Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri bana talimat verilmedi, o nedenle bu konuda araştırma ve analiz yapmadık diyemez. Bu ifadenin kullanılması bile görev suçu oluşturur. Bu raporu, Aydın Valiliği’nin Cumhuriyet Savlığı’nın ihbar kabul edip soruşturma açması gerekir.

 

Komisyon, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüne yaptığı ziyarette, İl Müdürü tarafından “jeotermal enerjinin zararlı değil faydalı olduğu”nun söylendiği, Bakanlıkça yayınlanan 2015 yılı Çevre Durum raporunda Efeler İlçesinin havasının kirli gösterilmesinin de “maddi bir hatadan kaynaklandığını yaptıkları girişim sonunda düzeltildiğini, esasında Efeler İlçesinin havasının kirli olmadığını” söylemiştir. Komisyon tarafından Jeotermal enerjiden kaynaklı hava kirlilik durumunun tespit edilip edilmediği sorulduğunda: “Türkiye’de tek olan seyyar ölçüm cihazının Aydın Germencik’ te bir ay kalarak ölçümler yaptığını şu anda Aydın Arkeoloji Müzesinin bahçesinde ölçümlemelere devam ettiğini, talep ettiğimiz takdirde ölçüm sonuçlarını verebileceğini” söylemiştir.  Komisyon görüşme sonunda ayrılırken, İl Müdüründen ölçüm raporları ile 2015 yılı Çevre Durum Raporu istenmiş,  İl Müdürü Bakanlığa sormadan veremeyeceğini, resmi yazı yazılmasını istemiştir. Bunun üzerine Efeler Belediyesi tarafından Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne yazı yazılarak söz konusu bilgi ve belgeler talep edilmiş olmasına rağmen gönderilmemiştir.

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Aydın Efeler Belediyesi tarafından yazılı olarak talep edilmesine rağmen ölçüm raporları ile 2015 yılı Çevre Durum Raporu niçin gönderilmemiştir? Aydın Valiliği ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü bu bilgileri neden halktan saklamaktadır?

 

Komisyon, tüm kuruluşlara yazı yazarak, jeotermal enerji kullanımı ile ilgili belge, bilgi ve rapor talep edilmiştir.

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığına yazılan yazımıza verilen cevapta; “ Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığımızda; Jeotermal akışkanın insan sağlığına, doğaya ve bitkilere verebileceği zararların araştırıldığı tamamlanmış bir çalışmamız bulunmamaktadır.” şeklinde yanıt verilmiştir.

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı, jeotermal tesislerin Aydın İline verdiği zararları araştırmayacaksa, neyi araştıracaktır? 26.09.2016 tarihinde yayınlanan yazımızda[2], Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından çevre ölçüm değerlerinin neden halka açıklanmadığını sormuştuk. Hala yanıt alamadık. Komisyona da yanıt verilmemesi ilginç değil mi?

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı, jeotermal tesislerin Aydın ilinde havayı, toprağı ve suyu zehirleyip zehirlemediğini araştırmak, elindeki bilgileri halkla paylaşmak ve önlem almak asli ve temel görevidir. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığını görevlerini yapmaya davet ediyorum.

Sonuç olarak, Efeler Belediyesi tarafından hazırlanan “Jeotermal Komisyon Raporu” son derece önemli bir çalışmadır. Jeotermal tesislerin çevre etkileri yönünden Aydında bir kamu kurumu tarafından hazırlanan ilk ve tek resmi belgedir. Bu rapor, hiç kuşkusuz önümüzdeki süreçte tartışılmaya devam edecek.

Efeler Belediyesine, 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’ndan kaynaklanan görevlerini yaptığı için teşekkür ediyorum.

 

[1] http://www.efeler.bel.tr/tr/haberler/detay/987

[2] https://www.aydinpost.com/sayin-ozlem-cercioglu-cevre-olcum-degerlerini-neden-aciklamiyorsunuz-1410yy.htm