Başkan Kozalı, “6197 sayılı Eczaneler ve Eczacılar Hakkında Kanun bir an önce güncel ihtiyaçlarımızı karşılayabilir hale getirilmelidir. Türk Eczacıları Birliği eczacıların yaşama savaşına seyirci kalanlara karşı sessiz kalmayacaktır. Mesleğimizin ve demokratik haklarımızın bize verdiği her türlü olanağı kullanarak, üyelerimizden aldığımız güçle, 15-16 Ocaklarda, 21 Aralıklarda, 4 Aralıklarda nasıl mücadele ettiysek bundan sonra da mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

Eczacılık mesleğinin yapısal sorunları olduğu kadar güncel sorunlarının da yakıcılığı karşısında Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti, Bölge Eczacı Odası Başkan ve Yöneticileri olarak, ilaç ve eczacılık alanında son dönemde ortaya çıkan değişikliklerle ilgili her zaman olduğu gibi bugün de ortak bir duruş sergileyeceklerini kamuoyuna ilan eden Aydın Eczacı Odası Başkanı Salih Kozalı, “Bizler, meslek örgütümüzün görüşü alınmadan hizmet sunum alanımızla ilgili değişikliklerin istemesek bile uygulayıcısı yapılıyoruz. Son durumda, sorumluluklarını yerine getirmeyen ilaç firmaları yüzünden eczacıların içine düşmüş olduğu sıkıntılı ve artık sürdürülemez süreç daha da derinleşmektedir. Eczacı, halkına hizmet etmeye çalışırken, ilaç firmalarının kanunu ve mesleğimizi tanımaz tavırlarına maruz kalmaktadır. Bunun karşısında kamu da bugüne kadar kendi uygulamaya koyduğu kurallara uymayan ilaç şirketleri konusunda hiçbir şey yapmamıştır” diye konuştu.
Aydın Eczacı Odası Salonu’nda düzenlenen il genelinde faaliyetlerini sürdüren eczacılar yoğun katılım gösterdiği toplantıda açıklamasını sürdüren Başkan Salih Kozalı “Firmaların devlete yapması gereken indirimlere eczanelerin aracılık etmesi artık sürdürülemez bir noktaya gelmiştir. İlacın tek alıcısı olan kamuya firmalarca verilen ıskontoların hesaplanmasında zaten çok açık bir haksızlık varken, 5 Kasım 2011 tarihinde yayınlanan Sağlık Uygulama Tebliği değişikliği ile ilaçların kamu kurum ıskontoları ortalama yüzde 7.5 oranında artırılmış olması karşısında, bu artışın bazı firmalar tarafından verilmeyeceğinin açıklanması kabul edilemez. Aynı kanun tanımaz tavır, eczane stoklarında oluşan zararların karşılanması noktasında da sergilenmektedir. Tüm bunların yanı sıra eczacıların artık bir teamül haline gelmiş olan ticari ıskontolarının ilaç şirketleri tarafından teker teker sıfırlanmasıyla birlikte; ellerindeki stok ile zaten uzun süredir özverili bir biçimde sağlık hizmeti vermeye çalışan eczacılar, “Artık yeter!” deme noktasını da geçmiş durumdadır. Gelecekten umutsuz ve son derece kaygılıdır” ifadelerine yer verdi.

57.20111210123838.jpgEczacıya sorumlu olmadığı bir yükü yükleyenlerin, yakın zamanda ilaç sıkıntısının baş göstereceğini bilmeleri gerektiğini belirten Aydın Eczacı Odası Başkanı Salih Kozalı, “Eczacının, yüksek fiyattan aldığı ilacı düşük fiyattan verebilme olanağı yoktur. İlaç sanayicileri her fırsatta durumlarının kötüye gittiğinden dem vurmaktalar, ancak unutulmamalıdır ki eczanelerimizin bile bile içine sürükleneceği darboğaz 24 bin eczanede bizler ve bizlerle birlikte görev yapan olan çalışanlarımız için de çok daha sıkıntılı bir sürece işaret etmektedir. Kamu kurum ıskontoları ile ilgili sorunun çözümüne dair sorumluluğu aldığını Büyük Kongremizde tüm delegelerimiz karşısında ifade eden Sayın Çalışma Bakanı’nı ve Sayın Sağlık Bakanı’nı ilgili ilaç şirketlerinin Kararnameye uymasını sağlamaya çağırıyoruz” dedi.
Son 2 yıldır uygulanan global bütçe modelinin, ilaç şirketleri ve kamu arasındaki pazarlıklarla yeni yeni uygulamalar getirilmesine neden olduğunu belirten Kozalı açıklamasının devamında “Bu alanda eczacının muhatap olmadığı ama mağdur olduğu bir süreç yaşanmaktadır. Oysa 2002’de hekime gitme sıklığı 2 iken bugün 8 olmuştur. Nüfusumuz yaşlanmakta kronik sıklığı artmaktadır. Her gün mantar gibi eczacılık fakültesi açıldığı için de mezunlar sürekli serbest eczane açmaktadır. Buna rağmen, global bütçe sabit bir biçimde arttığından, bu tablo ilaç fiyatları düşüşleri ki taşıma zararları ve stok zararlarıyla birleşince eczacının geliri düşmektedir” ifadelerine yer verdi.