Devlet Bakanı Bağış’a göre “CHP’ye oy verin” çağrısında bulunan The Economist dergisi ‘abuk, esprili bir acayiplik’le reklamını yaptı. Bağış, “CHP’nin bile bu dergiden haberi olduğunu sanmıyorum” dedi.
 
Çocukluğunda Teksas Tommiks satan bakan
 
AB’den sorumlu Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış,meydanların tartışılan isimlerinden oldu. ABD’de işletme ve insan kaynakları yönetimi tahsilinden sonra kamu yönetimi yüksek lisansı yapmış. 17 yıl sivil toplumörgütlerinde çalışmış. Türk- Amerikan Dernekleri Federasyonu’nun tarihinin en genç başkanı olmuş. “Babamüst düzey bir bürokrat olmasına rağmen, çocukluğumda Teksas, Tommiks satarak, kader kısmet çektirerek, sokaktaki tezgahlarda da ekmeğimi, harçlığımı kazanarak büyüdüm. Amerika’da da üniversite tahsilimi yaparken çalışmak zorundaydım. Yüksek lisansımı yaparken evlenmiştim, karı-koca çalışarak okuduk. Hayatın bütün zorluklarını yaşadık, pişerek buraya geldik” diyor.
 
- Wikileaks belgelerinde Amerikalılar’ın yetersiz bulduğu danışmanlardanbiri olarak isminiz geçiyor.
 
Onlar o dönemyapılmış, ama ne kadar vizyonsuz bir değerlendirme olduğu Türkiye’nin geldiği noktaya bakınca ortaya çıkıyor. Odanışmanların her biri bugün ülkenin kritik yerlerindedir ve hizmet etmeye devametmektedirler.
 
- Dış politika sadece üzerinde monşerlerin konuşabileceği bir alan mı?
 
AK Parti öncesinde Türkiye’nin dış politikasını yönetenler genelde varlıklı ailelerin çocukları, diplomatlarımız veya entelektüel camiamız oldu, ama bir torna ustasının oğlu gelmiş geçmiş en başarılı dışişleri bakanı olarak görev yaptı. Türkiye Cumhuriyeti’nin bugün cumhurbaşkanı, bir kılavuz kaptanın oğlu gelmiş geçmiş en başarılı başbakan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politika vizyonununmimarı; bir tüccarın oğlu bugün dışişleri bakanı; bir işçinin oğlu dış ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcısı; bir öğretmenin oğluAB’den sorumlu bakan. Türkiye’de artık herkesin önü açık. Bunun kıymetini bilmemiz lazım.
 
REKLAMINI YAPIYOR
 
- The Economist’in CHP’ye oy verilmesi çağrısı, dışarıdaTürkiye’ye yönelik yeni bir bakışın oluştuğunun habercisi mi?
 
The Economist İngiltere’de bu kadar konuşulmuyor. Gören duyan da bütün Türkiye bu dergiyi okuyor sanır. Türkiye’de kaç tane satar? Bizim ABGS’ye gelir, partiye gelir, TÜSİAD’a gider, TBMMkütüphanesi alır, o kadar. CHP’nin bile bu dergiden haberi olduğunu sanmıyorum.
 
Reklamcılıkta başarılı bir tekniktir.Abuk bir şey söylersin, o kadar abuktur ki,milletin ilgisini çeker. Bir yabancı dergi abuk, esprili bir acayiplik söyleyip reklamını yapmıştır. “CHP’ye oy ver” demek bugünün dünyasında espri yapmaktır. İroni yapmaktır. Biz de gülelim.Ha ha ha...
 
- Çokmu komik?
 
Yurtdışındaki vatandaşlara oy kullandırmayan statüko, şimdi yurtdışından kumandayla CHP’ye oy istiyor. Bu komedi değilmidir. Buna gülünmezmi?
 
- Neden bu kadar eleştiriliyorsunuz?
 
 “Bidon kafa”, “beyinsiz” dedikleri çoğunluğa o kadar tahammülsüzler ki dünya süper starı Bono’yu bizimle görünce çıldırdılar. Bono siyasi birmesaj vermiyordu, ama düne kadar önünde diz çöktükleri yıldızı “yuh”ladılar. Süperstar Ajda Pekkan bir nezaket cümlesi sarf etti. Yine malum takım çıldırdı. Düne kadar hayran oldukları stara bağırıp çağırdılar, hakaret ettiler.Kemal Bey dönüp arkasına baksın bölücü kitleyi görür. Bono’yu, Pekkan’ı, Seze nAksu’yu,Orhan Pamuk’u hasımyapan bir çarpık kafa. ¨
 
Başbakan’ın yaşam tarzımla ilgili tek bir sözü olmamıştır
 
- Eşinizin başörtülü olmaması bir mesele oluyor mu?
 
Hiçbir zaman eşimin ve annemin başörtüsü kullanmaması ile ilgili en küçük bir konuşma dahi aramızda geçmemiştir. Tam aksine eşime birçok vesileyle çok büyük sevgi ve muhabbet göstermiştir. Zor günlerimizde bizi aramıştır, yanımızda olmuştur. lListede Başbakan’ın ardında, ikinci sıradan milletvekili adayısınız, hangi başarınızdan dolayı bu sırada yer aldınız? Bugüne kadar bana hangi görev verildiyse onu yapmaya çalıştım. Gün geldi Başbakan’ın dış ilişkiler danışmanlığını yaptım, gün geldi toplantılarda kendisine eşlik ettim, gün geldi tercümanlığını yaptım, gün geldi ABD’deki Ermeni soykırımı iddialarına karşı Amerikan Kongresi’nde lobi yapmam istendi, gün geldi İstanbul’un Avrupa kültür başkenti, spor başkenti olması için çalışma talimatını yerine getirdim. 9 yıldır İstanbul 2. Bölge milletvekiliydim, ama bu seçimlerde Başbakanımız ve yetkili kurullar benim 1. Bölge’den aday olmamı uygun gördü. lHep birlikte jübile yapıyorsunuz, bıraktıktan sonra nasıl bir hayat tahayyül ediyorsunuz? Daha çok var, bir Amerikan atasözü vardır, “Kaderin sana cilvesini ölçmek istersen, bir plan yap da gör” derler. Şu aşamada benim 2015 ile ilgili bir planım yok.
 
29 faslı açacak kadar reform yaptık
 
- Başmüzakereci olduğunuz dönemde hiçbir başlığın açılmamasıyla eleştiriliyorsunuz.
 
Zihin açıyoruz, daha önemli. Benim başmüzakerecilik yaptığım dönemde Türkiye en zorlu kabul edilen vergilendirme, çevre ve gıda güvenliği faslını açtı. Bu fasılların açılabilmesi için Maliye Bakanlığımız, Çevre Bakanlığımız ve Tarım Bakanlığımız ile çok hummalı çalışmalar gerçekleştirdik. Ama, Avrupa'da bazı Avrupalı siyasilerin koyduğu engeller nedeniyle istediğimiz kadar fasıl açılamamış olsa bile aslında şu anda Türkiye 29 faslı açacak kadar reform yapmıştır.
 
Şu anda açılan fasıl sayısı 13 olmakla birlikte aslında Türkiye en az 16 tane daha faslı açmış kadar iş yapmıştır. Başmüzakerecilik makamı sayesinde Türkiye AB'nin kurumsal olarak gündeminde kalıyor. Türkiye gündemden hiç düşmüyor.
 
- Yeni dönem için hedefiniz nedir?
 
Partimin ve genel başkanımın vereceği görevleri yerine getirmektir. Ben bugüne kadar bana verilen görevleri ne olursa olsun en iyi şekilde yapmaya çalıştım, görevin içeriğine odaklanmadım, görevin kutsallığı üzerinde durdum. Bundan sonra da bana partim, genel başkanım hangi görevi uygun görürse o görevi yerine getirmeye çalışırım.
 
- Çok itaatkârsınız, siyasetin kuralı mı?
 
Bu takım oyuncusu olabilmektir, ben takımın içerisinde eğer itirazlarım varsa onları dile getiririm, bugüne kadar da hiçbir şekilde imtina etmedim. O itirazı dile getireceğim partimin platformları vardır. Bu platformlarda zaten görüşlerimizi ifade ediyoruz.  O platformları başka yerlere taşır, tribünlere oynamaya kalkarsanız hem partiye hem siyaset kurumuna hem de ülkenize zarar verirsiniz, bunu da hiçbir zaman doğru bulmadım.
 
EMİNE HANIM  BENDEN DAHA SIKI BİR SİİRTLİ
 
- Emine Hanım ile hemşehrisiniz, bunun siyasette nasıl bir etkisi oluyor?
 
Muhabbet konusu olur. Ortak paydalarımız var, ama Emine Hanım benden daha sıkı bir Siirtli'dir. Siirt lehçesini benden daha güzel konuşur, Siirt'in yemeklerine hakimiyeti benden çok daha fazladır, Siirt kültürünü benden daha iyi bilir ve bazen de beni Siirt konusunda kendisi kadar bilgili olmamakla eleştirir. Yerinde ve haklı bir eleştiridir. Ben 15 yaşında ABD'ye gidip, 17 yıl orada yaşadığım için biraz koptum, o açığı kapatmaya çalışıyorum.
bugün