Royal Society'den yapılan açıklamada, bu araştırmalar sayesinde çok da uzak olmayan bir zamanda, insansız hareket edebilen uçak ve diğer silah sistemlerinin düşünce gücüyle yönetilebileceğine dikkati çekildi.Bilim adamlarını, özellikle askeri teknolojiaçısından bakıldığında, elde edilen sonuçların kullanımında dikkatli olunması konusunda uyaran Royal Society, hem hükümet hem uluslararası toplumun, ancak bilim adamlarının da bu araştırmaların aslında yararlı sonuçlarının zarara ve tehlikeye dönüşmemesini sağlamak durumunda olduğunu bildirdi.



Nöroloji biliminin, insanlığa büyük fayda sağlama potansiyeli olduğunu belirten, Royal Society'de konuyla ilgili çalışma grubunun başkanı Prof. Rod Flower, bu alandaki araştırmalar sayesinde tıbbın her geçen gün Parkinson, epilepsi veya bağımlılık gibi hastalıkların tedavisinde bir adım daha ileri gittiğini ifade etti.

Flower, ancak insan beyninin her geçen gün biraz daha iyi anlaşılmasının, çok sayıda riski de beraber getirdiğini söyledi.

Beyni etkileyerek felçli hastaların sadece düşünme gücüyle el veya ayak protezlerini ya da bir bilgisayarı kullanmalarının başarıldığını hatırlatan Flower, aynı tekniğin askeri operasyonlarda da kullanılabileceğini belirtti.

Kimyasal silahların insanları öldürmeye değil, beyinlerini bir süre felç etmeye programlanabileceğini kaydeden Flower, ancak bunun daha sonra yol açacağı etkilerinin bilinmediğini söyledi.

Flower, bu tarz kimyasalların kitlesel olaylarda ya da suçluların takibinde kullanılmasıyla ilgili deneyler yapıldığını bildirdi.

Bu gelişmelerin, sayısız etik tartışmayı da beraberinde getirdiğini ifade eden Flower, birçok noktada bu konu ile ilgili uluslararası hukuk kurallarının bulunmadığına dikkati çekti.

Hükümetlerin araştırmalarını şeffaf yapması gerektiğini söyleyen Flower, bilim adamlarının da her zaman, araştırmalarının insanlığın yararına olabileceği gibi zararına da kullanılabileceğinin bilincinde olması gerektiğini belirtti.