TÜBİTAK, Deniz Kuvvetleri"nin Milli Gemi (MİLGEM) projesi kapsamında üretilen Türkiye"nin ilk savaş gemisinin su altı haberleşme ve hedef tespitini yapan "sonar sistemi"ni tamamladı. Dünyada çok az ülkenin sahip olduğu teknoloji, deniz altında ses dalgalarıyla iletişim sağlayabildiği gibi, dost ve düşman denizaltıları da belirleyebiliyor.
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Malzeme Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Tarık Baykara, teknolojinin tamamen milli olanaklarla geliştirildiğini belirtti. Baykara, MİLGEM Proje Ofisi personeli, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Araştırma Merkezi Komutanlığı personelinin de katılımıyla tamamlanan projeyle Türkiye"nin deniz teknolojilerinde dev bir adım attığını söyledi.

15 kişi, gece gündüz...
ABD, İngiltere, Almanya, Rusya ve Güney Kore gibi birkaç ülkede kullanılan bu teknolojiye artık Türkiye"nin de sahip olduğunu kaydeden Baykara, “Donanmamızın haberleşme sistemindeki bu bağımlılık büyük bir zafiyetti. Türkiye bu alanda dev bir atılımla devler ligine girdi” dedi.
Baykara, MAM"da 15 kişilik ekibin, son dört yılda gece gündüz çalışarak büyük bir başarıya imza attığını ve Türkiye"yi deniz teknolojilerinde ön saflara geçirdiğini sözlerine ekledi.
Çağdaş bir savaş gemisinin sahip olması gereken en ileri teknolojilerle ve silah sistemleriyle donatılmış milli savaş gemisi (MİLGEAM) projesi 2005"te başlatılmış ve ilk gemi geçen yıl eylülde denize indirilmişti. TÜBİTAK"ın geliştirdiği sonar sistemi bu geminin "beyni" olacak.
Baykara, sistemi şöyle anlattı:
“Deniz altında çalışan radar denilebilir. Deniz altında elektrik-elektronik sinyaller geçersiz olduğu için sadece ses dalgaları ile iletişim yapılabilir. Sonar sistemi ses dalgası üreten bir sistem. Bu dalgalarla iletişim sağlanıyor. Dost, düşman denizaltılar belirlenebiliyor, torpido saldırıları önceden belirlenebiliyor. Aynı zamanda bu ses dalgalarıyla yaratılabilecek farklı sinyal demetleri ile düşman donanmasının haberleşme sistemi karıştırılabilir, yanıltılabilir.”


4 yıl çalışarak teknoloji geliştirdiler
Projede, deniz suyuna dayanıklı çok özel “elastomerik” bir malzeme ile kaplanan ve bir teknoloji harikası olarak isimlendirilebilecek “transdüser” teknolojisini de TÜBİTAK MAM laboratuvarlarında geliştirdiklerini kaydeden Baykara, bunlardan 280"inin bir araya getirilerek büyük bir sistem oluşturulduğunu anlattı. Baykara, bu sistemin, bir savaş gemisinin beyni gibi çalıştığını dile getirerek şöyle konuştu:
“Bunda olabilecek en küçük bir aksaklık tüm savaş gemisini felç edebilir. Bu sistem haftalar süren test sürecinden geçirildi, onaylandı ve ayrıca fabrika kabul testi denilen en son aşamayı da geçti. Sistem, bugün itibarıyla da teslim aşamasına geldi. Sanıyorum bu yıl içerisinde de ilk milli gemimize takılarak monte edilecek ve akabinde deniz üstü uygulamalarıyla hizmet vermeye başlayacak.”
Baykara, sahip olunan teknoloji ile geliştirilecek ürünleri uygun koşullarda yurt dışına da satmayı hedeflediklerini ifade etti.