G-20 ülkeleri liderler zirvesi yarın İngiltere'nin başkenti Londra'da ''istikrar, büyüme ve istihdam'' sloganıyla başlıyor.

Türkiye'nin de üyesi olduğu G-20 zirvesi, Londra'da, artırılmış uluslararası işbirliğiyle küresel ekonomik büyümenin düzelmesine yardımcı olmak için dünyanın en büyük ülkelerini bir araya getirmeyi amaçlıyor.

Bunu başarmak ise dünya liderlerinin üç taahhüdünü gerektiriyor; ilk olarak finansal piyasaları istikrara kavuşturmak, hane halklarını ve işletmelerin durgunluktan çıkmasını olanaklı kılmak için gerekli her türlü önlemi almaları. İkincisi, güveni sağlamak amacıyla küresel finansal ve ekonomik sistemi güçlendirmek ve reformlar yapmak. Üçüncüsü ise küresel ekonomiyi istikrarlı büyüme rayına oturtmak, istihdam seviyesini artırmak ve yoksulluğu azaltmak.

Washington'da geçen yıl kasım ayında düzenlenen G-20 zirvesinden bu yana küresel ekonomik krizle ilgili muhtemel çözümleri değerlendirmek için Davos'ta Dünya Ekonomi Forumu gibi uluslararası etkinlikler düzenlendi. Dünyanın çeşitli yerlerinde ülkeler ve bölgesel gruplar bu üç taahhüdü yerine getirmek amacıyla pratik politikalar bulmak için birlikte yakından çalıştılar.

Londra'daki zirveden önce bazı anahtar konular üzerinde anlaşmaya varmak için yapılan bazı toplantılarda önemli ilerlemeler kaydedildi. G-20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankaları Başkanları toplantısında, serbest ticareti sürdürme ve her türlü korumacılıkla mücadele, büyümeyi düzeltmek için gerekli çabaların sürdürülmesi, gerekli olduğu sürece merkez bankalarının genişlemeci politikalarını sürdürmesi ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) kaynaklarının acilen yükseltilmesine ihtiyaç olduğu konularında anlaşmaya varıldı.

Ayrıca bankaların kredi vermelerini likidite desteği, sermaye desteği ve sorunlu varlıkları halletme yoluyla düzeltme, önemli bütün finansal kuruluşların, piyasaların ve enstrümanların düzenlenmesi ve yönetimi, uluslararası bankacılık kurallarının değiştirilmesi ile krizleri çözmek ve önlemek için güçlendirilmiş uluslararası işbirliğiyle denetim kurulları oluşturulması konularında da görüş birliği sağlandı.

G-20 NEDİR?

Dünyanın tüm bölgelerinden önemli sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkeleri bir araya getiren G-20, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Güney Kore, Türkiye, İngiltere ve ABD'nin maliye bakanları ve merkez bankası başkanları ile Avrupa Birliği Dönem Başkanı ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı'ndan oluşuyor.
Küresel ekonomideki önemli konuları değerlendirmek amacıyla önemli sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkeleri bir araya getiren G-20, 1999 yılında kuruldu. İlk resmi toplantısı 15-16 aralık 1999'da Almanya ve Kanada maliye bakanlarının ev sahipliğinde Almanya'nın başkenti Berlin'de yapıldı.

Kuruluşundan bu yana büyüme, mali sistemin kötüye kullanılmasının azaltılması ve mali krizlerle başa çıkma yöntemleriyle ilgili çalışmalarını sürdüren G-20'nin ekonomik ağırlığı ve geniş üye tabanına sahip olması dolayısıyla aldığı kararlar küresel ekonomi ve mali sistemin yönetimi konusunda meşruluk ve etki sağlıyor.

Küresel ekonomik ve mali sistemin daha fazla geliştirilmesi için ortak bir görüş geliştirilmesini amaçlayan G-20 üyeleri, 2004 yılında saydamlık ve vergi konularında bilgi alışverişi konusunda yeni standartları kabul etti.
Küresel gayri safi hasılanın yüzde 90'ını, dünya ticaretinin (AB'nin iç ticareti de dahil) yüzde 80'ini ve küresel nüfusun üçte ikisini oluşturan G-20'nin dönem başkanlığı her yıl farklı bölgelerden olmak üzere üye ülkeler arasında rotasyonla belirleniyor. Bu yıl İngiltere'nin dönem başkanlığını yaptığı grubun, gelecek yıl dönem başkanlığı Güney Kore'ye geçecek.
Bugüne kadar dönem başkanlıklarını, 1999-2001 yılları arasında Kanada, 2002'de Hindistan, 2003'de Meksika, 2004'de Almanya, 2005'de Çin, 2006'da Avustralya, 2007'de Güney Afrika, 2008'de Brezilya üstlendi.
G-20 maliye bakanları ve merkez bankası yöneticileri, yılda bir kez toplanıyor. En son bakanlar ve yöneticiler toplantısı 8-9 Kasım 2008'de Brezilya'nın Sao Paulo kentinde yapılırken, 2008'in sonunda G-20 liderler zirvesi Washington'da toplandı.

LİDERLER VE PROTESTOCULAR

Bu arada G-20 liderleri 1930 yılından bu yana en kötü finansal krize çözüm yollarını görüşmek için Londra'ya gelmeye başladılar.

ABD Başkanı Barack Obama, göreve başladıktan sonra ilk Avrupa ziyaretinde Londra'ya geldi. Obama, zirve sırasında aralarında İngiltere Başbakanı Gordon Brown, Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev ve Çin Devlet Başkanı Hu Jintao olmak üzere dünya liderleriyle görüşmeler yapacak.

G-20 zirvesi, küresel ekonomik kriz yüzünden ekonomideki yeterliliği sorgulanan İngiltere Başbakanı Brown için hayata önem taşıyor. Krize küresel yaklaşım çabası içindeki Brown için zirve, yeterli ekonomi yöneticisi olarak imajını düzeltmesi için bir fırsat gibi görünüyor.
Öte yandan küreselleşme karşıtları, çevreciler ve küresel ekonomi sisteminin değişmesini isteyenlerin düzenleyeceği protestolar nedeniyle İngiliz polisi sıkı güvenlik önlemleri aldı.

Londra'da iki gün sürecek zirve nedeniyle güvenlik güçlerinde izinler kaldırılırken, zirvenin güvenliğinin sağlanması planının maliyeti 7,5 milyon sterlini buluyor.

Protestoların, Londra'nın kalbindeki İngiltere Merkez Bankası civarında yoğunlaşması bekleniyor. Protestocu grupların ''Finansal Ahmaklıklar Günü'' olarak tanımladığı zirvede, ''bir bankacı asın'' ve ''bankalara saldırın'' yazılı bildiriler hazırlandı.

Polis, protestoların büyük bölümünün barışçıl olmasını beklediğini, sadece bazı küçük grupların eylemlerinin kaygı verici olduğunu belirtti.

Geçen hafta cumartesi günü Londra'da 35 bin kişinin katıldığı gösteride, yoksullukla mücadele, iklim değişikliği ve iş talepleri dile getirildi.

SABAH