DTP Genel Başkanı Ahmet Türk DTP hakkındaki kapatılma davasıyla ilgili “DTP Türkiye"de bir köprüdür. Bu köprünün yıkılması felakete götürür.Köprüleri yıkmak kolay ancak faturası ağır olur” uyarısında bulundu.Türk terörle mücadele konusunda OHAL"i aratacak bir sürece girildiğini belirterek “Bütün Türkiye"yi OHAL mantığına dönüştürecek bir anlayış olduğunu görüyoruz bu tehlikeli bir süreçtir” dedi. Türk siyasi partilere “siyaseti değiştirin, şıracının şahidi bozacı olmasın. Bu mantıkla giderseniz zaten devrilmiş araba, parçalarını toplayamazsınız” diye seslendi.

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk partisinin Meclis grup toplantısında son siyasi ve ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. DTP grup toplantısı, Başbakan Erdoğan"ın konuşmasının uzaması ve Meclis Tv"nin de bu konuşmayı canlı yayında sonuna kadar vermesi nedeniyle 15 dakika geç başladı. DTP Genel Başkanı, Kürt sorunu çerçevesinde 25 yıldır akan kanın hala bütün yakıcılığıyla yürekleri dağlamaya devam ettiğini, çatışmalar ve operasyonların bütün hızıyla sürdüğünü belirtti. Hükümetin Kürt sorunu ve yaşanan acılarla ilgili çığlığa kulaklarını tıkadığını söyleyen Türk “Bu iş siyasetçilerin işidir, siyasetçilerin görevidir. Halkın oylarıyla seçilen meşru ve yasal temsilcilerinin işidir. Polisin-jandarmanın-askerin işi değildir. "Emret Komutanım, ne gerekiyorsa yapalım" diyen bir zihniyete artık hiç kimsenin tahammülü kalmadı. Bunu söyleyen Hükümet, bunu söyleyen Başbakan yarın halkın karşısına nasıl çıkacak?” dedi.

-“DTP BİR KÖPRÜDÜR, KÖPRÜ YIKILIRSA FELAKET OLUR”-

DTP olarak Kürt sorununun çözümünde önemli bir misyon sahibi olduklarını ve köprü görevi gördüklerini söyleyen Ahmet Türk, üstü kapalı olarak Anayasa Mahkemesi"nde süren kapatma davasına gönderme yaparak, “DTP Türkiye"de bir köprüdür. Bu köprünün yıkılması felakete götürür. Akan kanın durması konusunda samimi ve ısrarlıdır, buna kulaklarınızı tıkamayın. Köprüleri yıkmak kolaydır ancak faturası ağır olur. Bunu tehdit olarak söylemiyorum, deneyimlerden yola çıkarak söylüyorum. Çözüm basittir, yeter ki çağdaş dünyanın deneyimlerinden yola çıkalım” uyarısında bulundu.

-“MUSA ANTER"İN VEDAT AYDIN"IN MEHMET SİNCAR"IN YAŞAMA HAKKI YOK MUYDU?”-

Türk, yaşama hakkının hamasi söylemlerle gündeme geldiğini “2 yaşındaki çocuğun yaşama hakkı yok mu?” denildiğini belirterek “canların yere düşmesini tasvip etmeyiz. Ama bunu gündeme getirirseniz Musa Anter"in beynine sıkılan kurşuna da karşı durmanız lazım. Beyni tarlalara saçılan Vedat Aydın"ın da yaşama hakkını savunmanız lazım. Mehmet Sincar"ın da yaşam hakkını savunmanız lazım. Ancak suskun kaldınız, seyrettiniz, bu insanların yaşama hakkı yok muydu?” diye konuştu.

-“1982 ANAYASASI FRANKO ANAYASASINDAN FARKLI DEĞİL”-

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal"ın yaptığı konuşmalarda, İspanya"da Bask bölgesinin bağımsızlığı için silahlı mücadele veren ETA'nın siyasi kanadı olmakla suçlanan Herri Batasuna partisinin kapatıldığını söylediğini ve “niye DTP kapatılmasın” dediğini kaydeden Ahmet Türk, DTP"nin sorunu Türkiye"nin bütünlüğü içinde çözmeyi istediğini, etnik siyasete karşı çıkan bir parti olduğunu söyledi. Türk İspanya örneğini vererek “İspanya"da Başbakan"ın dostu olan Zapatero bu adımları atarken demokratik bir İspanya yaratmak istedi. 1982 anayasası ile Franko anayasası çok farklı değil. Baykal"ın bir beklentisi varsa önce 12 Eylül anayasasına karşı çıksın. Militarist bir anayasayı savunacak, birilerini suçlayacak, "bakın Batasuna da kapatıldı" diyeceksin. Bu doğru bir yaklaşım değil” diye konuştu.

-“BAYKAL HINCINI BİZDEN ÇIKARIYOR”-

Hükümetin telaş içinde olduğunu, güvenini yitirdiğini ve içi boş söylemlerle halkı artık kandıramayacağını gördüğünü ifade eden Ahmet Türk, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal"ın da kendi bölgesinde partisinin kapısına kilit vurulmasının hıncını kendilerinden çıkardığını savundu. Türk “Sayın Baykal partisinin kapısını kilit vurulmasıyla ilgili kendini sorgulamalı. Irkçı şoven anlayışla sosyal demokrasiyi nasıl bağdaştırıyor? Irkçı şoven bir anlayışla ortaya çıktı, halkın ödül vermesini mi bekliyorsunuz Sayın Baykal?” şeklinde konuştu.

-“YENİ SÜREÇ OHAL"İ ARATACAK”-

Türkiye"nin yeni bir sürece girdiğini ve OHAL"i aratacak bir dönemin yaşanacağını kaydeden Türk “OHAL geçmişte belli bölgelerdeydi. Ama getirilecek değişiklikleri bakılırsa bütün Türkiye OHAL mantığına dönüştürülecek. Bu çok tehlikeli bir süreç” dedi.

-“İŞKENCEYE SIFIR TOLERANS LAFLARININ YALAN OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI”-

Ahmet Türk Başbakan Erdoğan"ın işkenceye sıfır tolerans dediğini hatırlatarak yaşanan olaylarla bunun “yalan” olduğunun ortaya çıktığını savundu. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı"ın rakamlarına göre insan hakları ihlali nedeniyle başvuranların sayısının 2008"in ilk altı ayında 2007"ye göre iki kat artış olduğunu kaydeden Türk, işkence ve kötü muamele gördüğü için yaşamını yitiren Engin Ceber"le ilgili Adalet Bakanı"nın açıklamalarını “Memnuniyet verici. Adalet Bakanının duyarlı olması önemli ama sonuç ne olacak bizim için o önemli. Gencecik bir insanın işkenceyle öldürülmesi kadar vahşiyane bir olay olabilir mi?” dedi.

-“BÖYLE KÜRTÇE TELEVİZYON İSTEMİYORUZ”-

Konuşmasında Kürt sorununun çözümüyle ilgili siyasi partilere “siyaseti değiştirin, şıracının şahidi bozacı olmasın. Bu mantıkla giderseniz zaten devrilmiş arabanın parçalarını toplayamazsınız” diye seslenen Türk konuşmasında Kürtçe yayın yapan Azadiya Welat gazetesinin kapatılmasını da değerlendirdi. Türk"ün sözleri sırasında DTP milletvekilleri de ellerindeki Azadiya Welat gazetesini havaya kaldırarak basın mensuplarına gösterdiler. Türk ise Azadiya Welat"ın kapatıldığını belirterek “lütfen bu gazeteyi yaşatalım, herkes abone olsun” dedi.

Türk Kürtçe televizyon konusunda gerekli yasal düzenlemenin yapıldığını ancak henüz bir gelişme olmadığını belirterek “soruyoruz RTÜK"e ne yaptınız diye. Devlete sadık, Kürtçeyi iyi bilen birisini bulamadık diyorlar. Bu mantıkla kuracaksanız biz böyle bir televizyon istemiyoruz.” dedi.

-“ERGENEKON MİTİNGLERİ YAPILACAK”-

Türk, Ergenekon davasının 20 Ekim"de başlayacağını, bu davanın Türkiye"nin karanlıkta kalan geçmişiyle hesaplaşması için önemli bir fırsat olduğunu belirtirken, önümüzdeki günlerde Ergenekon"un bütün boyutlarıyla ortaya çıkarılması taleplerini dile getirmek için mitingler yapacaklarını söyledi. Türk 19 Ekim"de Şırnak, Mersin, Malazgirt, İstanbul ve Ankara"da, 20 Ekim"de Erciş"te, 25 Ekim"de Van"da ve 26 Ekim"de Yüksekova, İzmir ve Siirt"te miting yapacaklarını bildirdi."