Türkiye’nin Rus tahıl ürünlerine getirdiği gümrük vergisi kararını eleştiren Rusya Tarım Bakanı Aleksander Tkaçev, “Türkiye’ye yaptığımız tahıl ihracatını tamamen durdurabiliriz. Ancak hassas ürünlerde (domates ve salatalık) yasaklar ise kaldırılmayacak” dedi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ise, “Biz de ‘Rus buğday ithalatına kısıtlama yapıyoruz’ şeklindeki bir değerlendirmeyi doğru bulmuyoruz. Kısa süre içinde bozulan ilişkilerini düzelten iki ülkenin tarım alanındaki karşılıklı çiftçileri memnun edecek adımları atması gerektiğini bir kez daha ifade ediyorum” dedi.

BASKIYA İZİN VERMEYİZ

İki ülke arasındaki tarım alanında yaşanan gelişmeler hakkında bilgi veren Aleksander Tkaçev, şöyle konuştu: “Türkiye’nin almış olduğu kararlar 2016 sonbaharında aramızda yapılan müzakerelerin ruhuna aykırı. Bu görüşmelerde Türk tarım ürünlerine uygulanan yasakların kademeli olarak kaldırılmasını kararlaştırmıştık. Bu görüşmelerin ardından turunçgil, şeftali, kayısı, soğan, lahana, karanfil ve daha birkaç kaleme yasağı kaldırdık. Rusya bu kararları alırken Türk tarafı bizim beklentilerimize cevap vermedi. Rusya’nın et ve süt mamullerine kapılarını açma konusunda adım atmadı. Ankara’nın aldığı kararın ardından Türkiye’ye yaptığımız tahıl ihracatını tamamen durdurabiliriz. Türk pazarına sevkıyatından vazgeçeceğimiz ürünler buğday, mısır, ayçiçek yağı, baklagiller ve pirinçten oluşuyor. Ancak Türkiye’nin tahıl üzerinden bize baskı yapmasına izin vermeyiz. Buğday ve mısır için en kısa zamanda Türkiye yerine yeni pazarlar bulunacak. Rusya’nın aktif bir şekilde kendi ürettiğimiz hassas ürünlerde (domates ve salatalık) yasaklar ise kaldırılmayacak.”

RUS YETKİLİLER BİLİYOR

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ise Şanlıurfa’da düzenlediği basın toplantısında yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. “Biz de Rus ürünlerine karşı özellikle buğday başta olmak üzere bir ithalat kısıtlaması yapıyoruz” şeklindeki bir değerlendirmeyi doğru bulmadıklarını anlatan Çelik, şöyle devam etti:

“Bu tamamen ithalatçıların talepleridir. İthalatçı neyi nereden alacaksa ona göre hareket ediyor. Böyle bir bakışımızın olmadığını özellikle ifade ediyorum. Rus pazarına 250 milyon dolarlık domates satıyoruz ama bu domatesler biraz daha fazlasıyla üçüncü ülkelere gidip oradan Rus pazarına giriyor. Bunu Rus yetkililer de biliyor. Biz de diyoruz ki direkt alışveriş ve satış varken neden dolaylı olarak üçüncü ülkeler niye araya giriyor? Bir anda bir ülkelere A ürünü satışımız; 10 misli, 100 misli, bin misli artmış. Bu neyin ifadesidir? O pazardaki Rus ihtiyacının karşılanmasındandır. Bunlara tevessül edilmeden iki dost ve komşu ülke olarak üzerimize düşen sorumluluklar çerçevesinde hareket etmenin her alanda doğru olacağı inancındayım.”