Annesinin gebelik döneminde kullandığı yanlış ilaçlar nedeniyle doğumun hemen ardından fiziksel yapısında gelişim bozukluğu görülen Ali Nacakçıoğlu, çocukluk döneminde yaşıtlarından çok daha kısa olan boyuna rağmen hayattan kopmadı. Yirmili yaşlara geldiğinde tiyatro, resim ve heykel gibi sanatın çeşitli dallarıyla ilgilenmeye başlayan Ali Nacakçıoğlu, oto elektrik, tamirhane ve ayakkabı mağazasında çalışarak geçimini sağladı.

Bu sırada boş zamanlarında ilgilenmeye devam ettiği tiyatro ile de kendini geliştiren Nacakçıoğlu, kent merkezindeki çeşitli gruplarla çocuk oyunlarında sahne almaya başladı. Bu kapsamda okullarda gösterilere katılan Nacakçıoğlu, bir ilköğretim okulundaki öğretmenlerin önerisiyle kendisiyle benzer kaderi paylaşan 107 santim boya sahip Asiye Çerçi ile tanıştı. İkili, tesadüfen başlayan arkadaşlıklarının ardından evlilik kararı alarak durumu aileleriyle paylaştılar. 2 yıl önce Erdemli ilçesinde düzenlenen törenle dünya evine giren çift, hayatın zorluklarına birlikte göğüs germeye başladılar.

Ali Nacakçıoğlu (39), okuldaki öğretmenlerin evlenmeye düşünüp düşünmediği yönündeki sorusunu kendisiyle dalga geçildiğini düşünerek ilk etapta ciddiye almadığını, ancak durumun ciddiyetini kavradığında Asiye ile tanışmaya karar verdiğini söyledi. Eşiyle karşılaşmasını "Hayatımdaki en önemli ve en güzel andı" diye nitelendiren Nacakçıoğlu, "Evliliğimizin ardından birçok sıkıntıya beraber katlanmaya başladık. Daha sonra ise bebek sahibi olmak istedik. Dünyaya gelen kızımızla mutluluğumuzu taçlandırdık" dedi.

Geçimini Devlet Hastanesi çevresinde simit satarak sağlayan Nacakçıoğlu, düzenli bir işe girerek kızına daha iyi bir gelecek sağlamak istediğini söyledi.

Asiye Nacakçıoğlu da (33), bebek sahibi olmaya karar verdikten sonra 2 kez hamile kaldığını ancak, geçirdiği rahatsızlık nedeniyle düşük yaptığını belirtti. Son hamilelik sürecinde doktorların "Doğumdan vazgeç, hayatın tehlikeye girer" uyarısında bulunduğunu ifade eden Asiye Nacakçıoğlu, şöyle konuştu: "Doktorların bu uyarılarına rağmen, "ölsem bile bir çocuğum olsun istiyorum. O yüzden şansımı deneyeceğim" diyerek, doğumun sonlandırılmasına izin vermedim. 40 santim boyda doğan bebeğimi ilk elime aldığımda ise, üstlendiğim riskin ne kadar mantıklı olduğuna inandım. Ancak doğumun ardından doktorların yaptığı incelemede Aysun Medisa ismini verdiğimiz bebeğimizin de bizimle aynı kaderi paylaşma ihtimalinin olduğu tespit edildi. O nedenle zaman kaybetmeden ilaç tedavisine başlanması gerektiğini söylediler. Bebeğin çok küçük olması nedeniyle şimdilik tedavi, ağızdan uygulanıyor. 3 yaşından itibaren ise iğne tedavilerine başlanacak. Şimdilik tek isteğimiz, henüz 3 aylık olan bebeğimizin sağlıklı bir şekilde büyümesi." Nacakçıoğlu, "en büyük varlığımız" dedikleri bebeklerinin normal çocukların boyuna sahip olması için çaba harcadıklarını, ancak kemik gelişimi için gereken ilaçların temin edilmesinde zaman zaman maddi sıkıntı yaşadıklarını ifade etti.

Milliyet