Vakit Gazetesi'nin sorularını cevaplayan Çığ, "Ben profesör değilim. Bana zorla bu unvanı takıyorlar. Ben sadece müzede arşiv-kütüphane memuru olarak çalıştım" dedi.
VAKİT GAZETESİ HABERİ BÖYLE VERDİ:

İnançlı kesimlere ve özellikle başörtülülere yönelik bir hakaret ve iftira kampanyasında amaçlı bir "proje" olarak devreye sokulan Muazzez İlmiye Çığ olayının gerçek yüzü aralanmaya başlandı.

Masonlar Locası'nda verdiği derslerde "Sümerolog Profesör" olarak takdim edilen ve daha sonra laikçi kesim ve kartel medyası tarafından kamuoyuna bu sıfatla lanse edilen Çığ'ın değil profesör, doktor bile olmadığı, Sümeroloji bölümünün kapısından dahi geçmediği ortaya çıkarken, ülkenin gerçek Sümerologları bu duruma isyan ediyor.

"İLMİYE PROFESÖR VE SÜMEROLOG İSE, BİZ NE OLUYORUZ?"

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Dekanlığı ve Sümeroloji Bölüm Başkanlığı yetkilileri, bu konuda defalarca basın-yayın organlarını uyardıklarını, ancak ısrarla adı geçen kişiden "profesör" ve "Sümeroloji uzmanı" olarak bahsedildiğini söylediler.

Sümeroloji Bölüm Başkanlığı kayıtlarında Muazzez İlmiye Çığ adında ne bir öğrenci kaydı, ne de doktora veya tez çalışması yapmış bir akademisyen adı mevcut.

Sümeroloji Bölüm Başkanlığı ve Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nden Vakit muhabirine konuşan etkili profesörler, "Bu araştırmalar oldukça pahalıdır ve belirli çevrelerin yardımları sonucu ancak yapılabilmektedir. Ancak ne yazık ki aynı çevreler, zaman zaman siyasi birtakım konularda akademik unvanlı kişileri kullanmak isteyebiliyor.

Sümerlerde başörtüsüyle ilgili polemikte Sümeroloji Bölümü'nden hiçbir akademisyen, istenilen tarzda görüş bildirmedi.

Bunun üzerine ilmiye Çığ adında bir proje devreye sokuldu. Ancak bu konu artık siyasi olmanın da dışına çıkıp, Türkiye'deki gerçek Sümerologları yok sayan bir noktaya geldi. Şayet ilmiye Çığ profesör ve Sümerolog ise, bizler neyiz?" diye sordu.

ÇIĞ İTİRAF ETTİ: BEN PROFESÖR DEĞİLİM, BANA ZORLA PROF. UNVANI KOYDULAR

Hakkındaki iddiaları sorduğumuz Muazzez ilmiye Çığ, kendisini çekemeyen bazı hocaların olduğunu belirterek, "Ne söylerlerse söylesinler. Umurumda değil. Benim yazdığım bir sürü kitap ve makale var" dedi. "Sümerelog olmadığınız, profesörlük unvanınızın olmadığı belirtiliyor?" sorusuna, "Ben Sümer dilinin etimolojisi üzerinde çalıştım. Ben profesör değilim. Bana zorla bu unvanı takıyorlar. Ben profesör olduğumu iddia etmiyorum. Ben müzede uzman olarak çalıştım. Sümeroloji alanında araştırma ve incelemelerim oldu" dedi.

"İstanbul Üniversitesinden doktora aldığınız söyleniyor. Doktora tezinizin konusu nedir?" sorusuna ise, "Benim doktora tezim yok. Bana şeref doktorası verdiler. Hakkımda daha kim bilir neler söylerler. Ben hayatımı yaşıyorum" diye konuştu.

MASONLUK VE "İLMİYE REFORMU"

Sümeroloji değil, Hititoloji mezunu olan ve hiçbir akademik unvanı olmadığı halele pek çok gazetede "profesör" olarak lanse edilen Muazzez ilmiye Çığ, pek çok yerde konferanslar vermeye devam ediyor.

Muazzez ilmiye Çığ ismini ilk meşhur eden Masonlar Locası, Muazzez ilmiye Çığ konferanslarına yeniden başladı.

Konferansın duyurusunda "ilmiye Hemşire" ibaresi dikkat çekti. Yakın tarihe kadar Loca etkinliklerine katılmaları bile tartışma konusu olan kadınların yeni dönemde Locada etkin görev aldıklarının göstergesi kabul edilen bu gelişme, kısa süre önce Mason Locasında iktidar savaşını kazanan ve "ulusalcı kanat" olarak nitelendirilen Salih Evcilerli'nin "reformları" arasında sayılıyor.

İŞTE MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ HAKKINDA BİLİNEN YANLIŞLAR

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sümeroloji Bölümü mezunu olduğu, Profesörlük unvanı bulunduğu, eski çağ tarihi uzmanı olduğu gibi Muazzez ilmiye Çığ'a verilen bu etiketlerin, aslında gerçekle hiçbir ilgisi bulunmuyor.

Çığla ilgili bu yanlış bilgiler, DTCF Sümeroloji, Hititoloji ve Tarih bölümleri öğretim üyelerinin tepkisini çekiyor. Vakit muhabirinin söz konusu bölüm başkanlıklarından edindiği bilgilere göre; Muazzez ilmiye Çığ, Sümeroloji mezunu olmadığı gibi, akademik hiçbir unvana da sahip değil.

20 Haziran 1914'te Bursa'da doğan Muazzez ilmiye Çığ ilk tahsilinden sonra girdiği Bursa Kız Öğretmen Okulu'nu 1931 yılında bitirdi, beş yıla yakın süre Eskişehir'de öğretmen olarak çalıştı.

Çığ, daha sonra Dil ve Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nin Hititoloji Bölümü'ne 1936 yılında kayıt yaptırdı. 1941 yılında İstanbul Eski Şark Eserleri Müzesi Çiviyazılı Belgeler Arşivi'nde araştırmacı veya akademisyen olarak değil, "arşivci/kütüphaneci" olarak, "Kültür Bakanlığı memuru" statüsünde çalıştı.

Burada çalıştığı süre zarfında çok sayıda yerli ve yabancı araştırmacıya "arşiv-kütüphane memuru" olarak hizmet verdi.

1974 yılında kurumundan emekli olan Çığ, daha sonra Hitit ve Sümer tarihiyle ilgili sansasyonel makale ve kitaplar yayınlamaya, Mason Localarında aynı konularda dersler vermeye başladı.

"Hemşire" sıfatıyla Mason Localarında konferanslar veren Çığ'ın bütün kitapları İşçi Partisi'ne yakınlığı ile bilinen ve Aydınlık yayın grubu içinde yer alan Kaynak Yayınları tarafından yayınlanıyor.

Adı geçen grup, Mason, Lions ve Rotary kulüplerine çok sert muhalefetiyle biliniyor ve Atatürk'ün kapattığı söz konusu kurumların daha sonra açılmasına tepki gösteriyor.