Periodontoloji Uzmanı Burcu Çetinkaya, hamilelik sırasında kadınların diş etlerinde oluşan bu değişikliklerin nedeninin östrojen ve progesteron hormonlarının salgılarının artmasından kaynaklandığını belirtti. Kadınlarda ağız diş bakımı, yaşamlarının belirli bölümünü alan ergenlik, bebek emzirme, hamilelik, mensturasyon ve menopoz dönemlerinde ayrıcalık gösterdiğini vurgulayan Çetinkaya, diş ve dişeti hastalıklarının, erken doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebek yapma riskini 3-4 kat arttırdığını ifade etti.

Çetinkaya, şu bilgileri verdi: "Bu hormonlar dişeti dokusunda yapısal değişiklikler yaptıkları gibi ayrıca dişlerin yüzeyindeki günlük düzenli ağız diş bakımı yapmayan kişilerde oluşan ve diş etinin tahrişine neden olan bakteri plağının içeriğini de değiştirirler. Hamile lik gingivitisi genellikle hamileliğin 2.ayında başlayıp 8.ayında en üst seviyeye çıkar, doğumdan sonra kendiliğinden iyileşir. Eğer gingivitisi zaten mevcutsa hamilelik sırasında şiddeti artabilir ve tedavi edilmezse periodontitise ilerleyebilir."

Hamile kadınlarda aynı zamanda 'hamilelik tümörü' geliştirme riski de bulunduğuna dikkat çeken Çetinkaya, "Bunlar dişeti büyümelerinin irritasyonu sonucu oluşan iltihabi lezyonlardır. Genellikle kendi haline bırakılmakla beraber, hastaya rahatsızlık veriyorsa veya çiğneme, fırçalama ve diğer ağız bakımı işlemlerini engelliyorsa diş hekimi tarafından alınmalıdır." dedi.

"KALSİYUM YÖNÜNDEN ZENGİN GIDALAR TÜKETİLMELİ"

"Her hamilelik anneye bir diş kaybettirir" düşüncesinin tamamen yanlış olduğunun altını çizen Çetinkaya, hamilelik sırasında beslenmenin hem annenin hem de bebeğin genel sağlığı ve ağız diş sağlığı için oldukça önemli olduğunu söyledi. Çetinkaya, hamilelik döneminde kadınların süt ve süt ürünleri ile yeşil yapraklı sebzeler gibi kalsiyumdan zengin gıdalar alarak kalsiyum gereksinimini karşılaması gerektiğini belirterek, iyi beslenmenin yanı sıra ağız diş bakımının yapılması halinde hamilelik döneminde de normal dönemden farklı bir diş sorunu ile karşılaşılmayacağını vurguladı.