Avukatlara göre, Dink cinayetinin işlendiği saatlerdeki telefon kayıtlarını isteyen mahkemeye GSM şirketleri o bölgede ‘baz istasyonumuz yok, o sırada kimse konuşmuyordu’ yanıtını verdi.

Hrant Dink cinayeti davasında, cinayet sırasında ve sonrasında olay yerinde bulunan isimlerin belirlenmesi için cep telefonu araştırması yapılmasını isteyen avukatlar, mahkemenin GSM operatörlerine gönderdiği müzekkerelere şok yanıtlar geldiğini öne sürdü. GSM şirketlerinden ikisi, söz konusu bölgede baz istasyonlarının bulunmaması nedeniyle ellerinde bilgi olmadığını bildirirken, biri ise incelenmesi istenen 30 dakikalık süre içerisinde kendilerine ait baz istasyonundan hiçbir görüşme yapılmadığı yanıtı verdi.

Gönderilen yanıtlara itiraz ederek, mahkemeden soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulunan Dink ailesi ise zekalarıyla alay edildiğini savundu.
Dink cinayeti davasına bakan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dilekçe veren Dink ailesinin avukatları, cinayet günü olay yeri fotoğraflarının ve cinayet öncesi ile cinayet sırasındaki kayıtların incelendiğinde, aynı kişinin iki ayrı görüntüde telefonla görüştüğünün anlaşıldığını bildirdi. Dilekçede şu ifadeler kullanıldı:

İşte mahkemeye verilen yanıtlar

“Cinayet günü tespit edilen ve dosyada mevcut güvenlik kamera kayıtlarına takılan şüpheli kişinin 14.53’te Akbank önünde ve 11.16’da Saray Kumaşçılık önünde olmak üzere iki noktadan cep telefonu ile konuştuğu tespit edilmiştir. Bu şahsın kimliğinin tespit edilebilmesi için iki aşamalı talep oluşturulmuş ve birinci aşamada şüpheli kişinin konuştuğu iki noktanın baz istasyonu bilgilerinin tespit edilmesi, ikinci aşamada ise elde edilen baz istasyonlarından 19 Ocak 2007 günü saat 11.10 ila 11.25 saatleri ve 14.45-15.00 zaman aralarında yapılan tüm görüşmelerin listesinin ve listedeki telefon numaralarının kimlere ait olduğunun tespiti talep edilmiştir.”

Ailenin talebini yerinde bulan mahkeme de ilgili GSM operatörlerine yazı göndererek, cinayet günü, olay yerinde, sözü edilen zaman aralıklarında yapılan konuşmaların listesini, konuşmayı yapan kişilerin kullandığı telefonların kimin üzerine kayıtlı olduğunu sordu.

O bölgede bir görüşme olmadı

Üç GSM operatörü, mahkemenin talebine tartışma yaratacak bir yanıt verdi. Dava dosyasına giren belgelere göre iki operatör binlerce kişinin bulunduğu bölgede, baz istasyonları olmadığından, herhangi bir kayıtlarının olmadığı yanıtını verdi. Diğer operatör ise bölgede baz istasyonunun bulunduğunu ancak kayıtlara göre, sözü edilen zaman dilimlerinde kimsenin bölgede görüşme yapmadığını bildirdi. 30 Mayıs 2011’de, GSM operatörlerinden gelen bu yanıtlara itiraz eden Dink ailesi, dilekçesinde çarpıcı ifadeler kullandı. Dilekçede, soruşturmanın genişletilmesi talep edilirken şöyle denildi:

“Bütün bu cevapların makul ve mantıklı izahı olamaz. Zira, İstanbul’un en işlek yerleri olan bu noktaların bağlı bulunduğu bir baz istasyonunun bulunmaması ya da bulunsa dahi talep edilen yarım saatlik zaman diliminde bu baz istasyonlarının hiç kullanılmamış olması mümkün müdür? Bu cevaplarıyla ilgili kurumlar adeta zekamızla alay etmektedirler. Şimdi mahkemenin ara kararı yerine getirilmiş mi sayılacaktır. Bu kişiyle ilgili kuşkular giderilmiş mi olacaktır? Cinayet mahalinde böylesine dikkat çeken bu kişinin kimliğini kim bulacaktır. Bu kuşkular giderilmeden cinayet nasıl aydınlatılacak, maddi gerçeğe nasıl ulaşılacaktır.”