Sivil halka yönelik düzenlenen terör saldırılarını kınayarak başlayan Şube Başkanı Rıdvan Aydın, “İki gün önce Kızılay’ın göbeğinde terörün çirkin yüzü bir kez daha kendini gösterdi. Sivil halka yönelik düzenlenen bu hain saldırıyı ve güneydoğu illerimizde camilerimize kutsal mekanlarımıza yönelik hain saldırıları şiddetle kınıyor, saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz” dedi.
Toplumsal barış için sivil anayasanın şart olduğunu ifade eden Aydın, “Türk toplumu hukukun üstün, demokratik katılımın yüksek, insan hak ve hürriyetlerinin önemli olduğu, özgürlüklerin genişletildiği sivil bir ruhla hazırlanacak yeni bir anayasanın yapılması konusunda hem fikirdir. 1808’de Senedi-i İttifak’ın imzalanması ile başlayan anayasa çalışmaları ne yazık ki hep olağanüstü dönemlerde hazırlanmış, devleti önceleyen, milletin ise pek söz sahibi yapılmadığı metinlerdir. İhtilal dönemlerinin ürünü olan bu metinler, artık toplumsal gelişmemizin önünde engeller oluşturmaktadır. Olağanüstü dönemlerde yazılan anayasalar, normalleşme süreci ile toplumsal ihtiyaçların karşılanmasında yetersiz kalmaktadır. Bu yüzden sivil, demokratik ve özgürlükçü bir anayasa Türkiye’nin en öncelikli meselesi olmuştur. Toplumsal barışın sağlanması için farklılıkları zenginlik olarak gören, demokratik kazanımları geliştiren, toplumsal mutabakatı tesis eden, özgürlükleri en geniş şekliyle yaşanılır kılan bir zihniyet dönüşümü günümüzde kendini göstermeye başlamıştır. Bu zihniyet dönüşümü yeni bir anayasa ile teminat altına alınmadığı müddetçe eksik kalacaktır. Bu nedenle yeni düzenlemeler anayasa ile desteklenmeli, Türkiye’nin temel sorunlarına köklü çözümler getiren yeni, sivil, demokratik bir anayasa acilen yapılmalıdır” diye konuştu.
82 anayasasının darbeciler eliyle hazırlandığını ileri süren Aydın, şunları söyledi: “Mevcut anayasa, daha yürürlüğe girerken antidemokratik olduğu ve toplumsal mutabakatı sağlayamayacağı tartışmalarını da beraberinde getirmiştir. Bugün de toplumun hemen tamamınca yetersiz, eksik ve hatalı bulunup şiddetle eleştirilmektedir. 82 Anayasası kabulünden bugüne defalarca değişikliğe maruz kalmış ve muhtevasının 3’te 1’inden fazlası değişmiştir. Ancak bu değişiklikler 82 Anayasasının darbeci ve antidemokratik olan ruhunu değiştirememiştir”