Sağlık Bakanlığı'na bağlı Ankara Etlik İhtisas Hastanesi'nde kardiomiyopati tanısı ile tedavi gören Sevgi Yılmaz adlı 33 yaşındaki bir hasta "difteri" mikrobu nedeniyle dün hayatını kaybetti.

Ankara- Konuyla ilgili Ankara Tabip Odası'ndan yapılan açıklamada, Ankara ve genel olarak ülkede, erişkin bağışıklaması yapılmadığı göz önüne alınınca difteri hastalığının yeniden hortlaması tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceği belirtildi. Difterinin, aşıyla önlenebilen oldukça eski bir hastalık olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bir hastanın difteri sebebiyle hayatını kaybetmesi difteri aşısının hastaya uygulanmadığını ya da antikorlarının yetersiz olduğunu açıkça göstermektedir. Ne yazık ki Sağlıkta Dönüşüm Programı ile birlikte tamamen tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelinmesinin ardından, ülkemizde koruyucu sağlık hizmetlerinin eksikliği gün geçtikçe kendini acı bir şekilde göstermektedir.
Sevgi Yılmaz adlı hastanın çocukluk çağında difteri aşısı olup olmadığı belli değildir. Ancak, sonrasında eksik olsa bile tamamlayıcı aşı, erişkin tipi bağışıklama yapılmadığı ortadadır."

ATO, ayrıca, "Ankara ve genel olarak ülkemiz, erişkin bağışıklaması yapılmadığı da göz önüne alınınca difteri hastalığının yeniden hortlaması tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir" uyarısında bulundu. Açıklamada, difteri hastalığı nedeniyle hayatını kaybeden Sevgi Yılmaz'a temas edenlerin acilen tespit edilmesi gerektiğini belirten ATO, "Sağlık Bakanlığı aşılama konusunda daha dikkatli ve özenli bir çalışma içine girmelidir.
Konu ile ilgili olarak Sağlık Bakanlığı'nı ve tüm ilgilileri acilen göreve çağırıyoruz" açıklamasında bulundu.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Rrof. Dr. Recep Akdur, söz konusu olayla ilgili ANKA'ya yaptığı açıklamada şöyle dedi:
"Durum çok vahim. Ciddiye alınması gerekir.Salgın patlaması için ortam uygun.Difteri aşı ile önlenebilen bir hastalık. Sevgi Yılmaz'ın çocukluk çağında difteri aşısı olup olmadığı belli değil. Bu hasta ya hiç aşı olmamış ya da antikor seviyesi düşmüştür. Aslında bu aşının 10 yılda bir yinelenmesi gerekir. Bağışıklık sistemini bastıran bir ilaç da alıyor olabilir.Özetle herhangi bir nedenle bağışıklık seviyesi onu korumayacak seviyelere düşmüş cildindeki bir yarada veya burun, boğaz, veya diğer iç derilerinde mikrop üremiştir. Mikroptan salgılanan zehir (toksin) Kalbini tutmuş ve hasta kaybedilmiştir."

Prof. Dr. Akdur, difteri hastalığı nedeniyle hayatını kaybeden Sevgi Yılmaz'a temas edenlerin acilen tespit edilmesi gerektiğini, hepsinden kültür yapılarak temaslıların 7 gün izole edilmesi, mikrop üreyenlerin derhal tedavi altına gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Akdur şöyle devam etti:
"Bu ölümler mikrobun bulaşmasından genellikle 10- 15 gün sonra gelişen bir tablodur. Dolayısı ile 15-20 günden beri hasta etrafına mikrop yaymaktadır. Bu süre içinde Hasta ile temas eden sağlık personeline difteri aşısı yapılmış ancak, diğerinin kuluçka süresi 2-5 gündür. Bu nedenle, bu bir çare değildir mikrop bulaşanları aşı ile korumak olanaklı değildir. Müdahalede geç kalınan olgularda hayati tehlike var. Ayrıca aşıya yanıt vermeyen kişilerde olabilir."

Prof. Dr. Akdur, bundan ötürü ailesi- ziyaret gelenler - hastanede bakımını yapanlar gibi hasta ile yakın teması olan kişilerden derhal boğaz kültürü alınması gerektiğini mümkün olduğu kadar erken difteri serumu verilmesi gerktiğini ifade etti. Akdur, gebelerin çok dikkatli olması gerektiğini özellikle immün yetmezliği olan, kemoterapi alan ve ciddi organ sorunları olan sağlık personeli ile hastayla teması olan tüm insanların çok dikkatli olması gerektiğin altını çizdi.

Prof. Dr. Akdur, yaşanan bu olayın boyutları henüz belli olmadığını, Türkiye'de, erişkin aşılaması yapılmadığını, bu nedenle bu hasta ile temaslılarda difteri salgını tehlikesi yüksek olduğunu belirterek, hastalığının yeniden hortlaması tehlikesi ile karşı karşıya kalınabileceği uyarısında bulundu.