Bir uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınıp tutuklanan ve ve yıllar süren yargılama sonunda suçsuz oldukları anlaşılan İbrahim Tek ve arkadaşı İdris karalı hapiste geçen 17 ayları için devletten150’şer bin lira tazminat istiyor

Türk filmlerine konu olacak olay 2003 yılında Taksim Beyoğlu ’nda meydana geldi. İbrahim Tek ve arkadaşı İdris Karalı, Beyoğlu ’nda bir restorana gittiğinde yürütülmekte olan bir uyuşturucu operasyonunda muhbir, satıcı olarak İbrahim Tek ’in ismini vermişti. İki arkadaş herşeyden habersiz yemeklerini yerken, sivil polisler restorana gelerek İbrahim Tek ’i dışarı götürdü. Ne olduğunu anlamayan İdris Karalı da, arkadaşını merak ederek arkalarından gitti. Narkotik polisi, uyuşturucu satıcılığı şüphesiyle İbrahim Tek ’i gözaltına alırken, İdris Karalı da orada bulunan muhbirlerin teşhisiyle göz altına alınarak karakola götürüldü. İki arkadaşın yanı sıra suçu daha sonra itiraf eden Serkan Y., Erdinç Y., Özcan Ç. ve Onur takma isimli kişiler de yakalandı. Nöbetçi mahkemeye çıkarılan 6 şüpheli “Teşekkül halinde uyuşturucu extacy hapı ticareti yapmak ve uyuşturucu hapı kullanmak ’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Altı sanık hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ’nde çete halinde uyuşturucu ticareti yapmak suçundan dava açıldı. Mahkeme tarafından alınan ifadelerinde diğer 4 sanık suçlarını itiraf ederek İbrahim Tek ile İdris Karalı ’nın suçsuz olduğunu söyledi.

Ancak buna rağmen iki arkadaş 17 ay hapis yattıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. iki arkadaş 17 ay boyunca haksız yere cezaevinde kaldıkları gerekçesiyle devlete 50’şer bin maddi 100’er bin manevi tazminat davası açtı.

Adalete inanmıyorum

İbrahim Tek 17 aylık tutukluluk sürecinden sonra ağır psikolojik sorunlar yaşandığını belirterek ‘’Yaşadığım çevreden dışlandım, ailedeki tek erkek evlattım. Bundan dolayı babamın benim geleceğimle ilgili hayalleri vardı. Ancak yaşanan bu olaydan sonra kahroldu ve durumu kabullenemeyip beni reddetti. Artık ne ailem ne de arkadaş çevrem bana inanıyordu. İşletmesini üstlendiğim kahveye bile insanlar gelmiyordu. Hayatım mahvoldu kendimi toparlamaya başladığım anda da babam kansere yakalanarak (beyin tümörü) hayatını kaybetti.

Babam onurlu bir adamdı. Yaşanan olayları hazmedemedi ve yaşadığı üzüntü sonucunda kanser olarak hayatını kaybetti. Artık ilahi adalete inanıyorum Türk adaletine inanmıyorum’’ dedi.

Ailemle hayata tutundum

İbrahim Tek ’in aksine hayatını daha kolay toparlayabilen İdris Karalı “Her polis gördüğümde yaşadıklarım aklıma geliyor ve yine haksız yere yatmaktan korkuyorum. Ailem, yakın arkadaşlarım kimse kalmadı yanımda boşluğa düştüm bu zor günlerde eşimle tanıştım onun ve çocuklarım sayesinde yeniden hayata tutundum ’’ dedi.