Geçen Pazar (19.02.2017) yapılan Nazilli Deve Güreşi Şenliğindeki konuşmasını uzatınca Mehmet Erdem protesto edilmiş.
Bu neyin göstergesidir?
BİR: Artık her mikrofonu eline geçiren siyasetçinin her gün TV’lerde ve gazetelerde yayınlanan konuları tekrardan kaçınması gerektiğinin…
İKİ: Seçmene ileteceği önemli bir mesaj yoksa siyasetçinin bazen konuşmadan, bir selamlama ile de siyaset yapmasının daha verimli olabileceğinin…
ÜÇ: Eğlence yerlerine dinlenmeye gelen insanların orada ciddi konuları dinlemeye tahammülleri olmadığının…
DÖRT: Bunları bilen Mehmet Erdem’in bu hatayı yapmakla büyük bir zihin karışıklığı yaşadığının…
BEŞ: AK Parti’nin artık söylenenleri tekrardan başka kitleleri heyecanlandıracak siyaset üretemediğinin bir göstergesidir.
BAŞBAKAN’IN ATTIĞI HER TAŞTAN BİRİ KEPEZ’E DÜŞMEYE BAŞLADI.
Başbakan Binali Yıldırım geçen Çarşamba (22.02.2017) Çankaya Köşkü’nde basın mensupları ile bir sohbet toplantısında gündemi değerlendirdi.
Söz FETÖ ile mücadeleye gelince dedi ki:
“Maalesef bu süreci bazı yöneticiler geçmişteki hesabı değerlendirmek için kullanıyor.
Rektörlük seçimi veya bir konu olmuş bunları kullanıp fırsat bu fırsat kullanayım, diyor.”(Hürriyet,22.02.2017)
Bu sözüyle Sayın Başbakan Ankara’dan mancınıkla Aydın’ın Kepez Tepesi’ne ikinci taşı fırlatmış oldu.
Malum birinci taş bazı kamu görevlilerinin futbolcu ve sanatçılara özenerek “hayır” dalgası yaratmaya çalışmaları üzerine yine Başbakan tarafından atılmıştı.
Ve o bu girişimde bulunanları “olayı magazinleştirmekle” suçlamış ardın da “kimse işgüzarlık yapmasın, herkes işine baksın,” diye de uyarmıştı.
Bu uyarılarla Kepez’de hesaplar karıştı…
Zira taş büyük yerden… Hafazanallah Allah üçüncüden korusun(!)
Ne demişler… Bir olur… İki olur… Üçüncüsü…?
SİYASETİN PİLLİ BEBEKLERİ
Ses sanatçılarını pilli bebek gibi kuran.. hayata ve sahneye hazırlayan biri ya da birileri hep olagelmiştir.
Bu dün böyleydi, bu gün de böyle…
Onlar sanatçıların her şeyini planlayan programlayan her şeyleridir…
Günlük yaşamda..galada..davette..sahnede hangi kıyafetleri giyeceği kararını onlar verirler ve seçerler.
Sahneye çıkışlarına, kıyafet ve aksesuarlarına, repertuarlarına alacakları eserlerine kadar onlar karar verirler.
Sanatçı onlara o derece bağımlıdır ki, kendini onlarsız düşünemez… Ajda Pekkan gibi aynı ailenin bireyleriymiş gibi aynı evi paylaşanlar bile vardır.
Sanatçıya aşk derecesinde bağlı bu insanların asıl özelliği işin kazancından çok mutluluk tarafında olmalarıdır.
Ön plana çıktıklarında aralarındaki büyünün bozulacağına inanmış olacaklar ki, onlar hep sahne gerisinde kalmayı tercih etmişlerdir.
Ajda Pekkan’ı “Süper Star” yapanın geçtiğimiz günlerde vefat eden Ayşe Ersayın olduğunu yakınında olanlar dışında mesela kimse bilmez.
Sanatçı olduktan sonra aslında herkesin bir Ayşe Ersayın’ı vardır ve sanat âleminde sadakatle “pilli bebeğine” bağlı bu insanlara “mutluluk meleği” de denir.
Dijital teknolojinin yaygın kullanımı ile birlikte siyaset magazinleşince bazı siyasetçiler de birer pilli bebek hüviyetine büründüler.
Onların da tıpkı sanatçıları hazırlayanlar gibi siyasete ve hayata hazırlayan birer “bebek kurucuları” var.
Hem de her konuda…
Giyimde, kuşamda, hitabette, halkla ilişkilerde, aksesuar ve saç modeli seçimine kadar her şeyi artık “pilli bebekleri” kuranlar belirliyor.
Hatta toplum karşısında ne kadar konuşacağına kadar…
Siyasetçi bebek olmak sanatçıya göre fazla yetenek de gerektirmiyor... Rollerini senaryoya uygun yapmaları yeterli…
İcraat da önemli değil… Yeter ki, reklam, görüntü ve algı yönetimini becerebilsin…
Teldeki numaralarını sergilerken alkış alsın..ilgiyi canlı tutsun yeterli.
Ha bir de mahkemelik olmamanın önceden çaresine baksın…
ÖZLEM ÇERÇİOĞLU CHP ROZETİNİ ÇIKARDI MI YOKSA?
Geçtiğimiz Cuma günü (24.02.2017) Aydın Adliyesi’nde CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’ın silahla yaralanması ile ilgili duruşma yapıldı.
Davaya CHP Genel Merkez Yönetimi ve komşu illerin milletvekilleri yoğun ilgi gösterdi.
Genel Başkan Yardımcısı Kemal Güneri, Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Uğur Bayraktutan,
Manisa milletvekili ve Grup Başkan Vekili Özgür Özel, İzmir milletvekilleri Tuncay Özkan, Ali Yiğit, Murat Bakan,
Muğla milletvekilleri Nurettin Demir, Akın Üstündağ duruşma için Aydın’a geldiler.
Aydın milletvekili Hüseyin Yıldız, Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Süleyman Bülbül, eski milletvekili Fatih Atay, Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakcan misafirlere eşlik ettiler.
Grup Başkan Vekili Özgür Özel duruşma sonrası yaptığı açıklamada:
“Bülent Tezcan yalnız değildir. Kendisine yapılan saldırı kendisi CHP’nin kurumsal kimliğini taşıdığı, savunduğu ve ifade ettiği için yapılmıştır,” dedi.
İyi de…
BİR: CHP’nin kurumsal kimliğine yapıldığı iddia edilen bir olayın duruşmasına İzmir’den Manisa’dan Muğla’dan milletvekilleri destek için Aydın’a geliyor da aynı partinin Aydın Milletvekili M.Lütfi Baydar niye duruşmada yok?
İKİ: Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu CHP kimliği taşımıyor mu, o niye adliyeye kadar gelmeye tenezzül etmedi?
ÜÇ: Yoksa olaya kayıtsız kalmasının temelinde başka bir bit yeniği mi var?
DÖRT: Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakcan dışında CHP’li belediye başkanı da yoktu.
Özgür Özel’in dediklerinden yola çıkarsak onlar partilerinin kurumsal kimliğine yapılan bu saldırıya ilgisiz kalmalarına neden neydi?
BEŞ: En önemlisi de ilçe başkanları ve kadim CHP’liler neredeydi?
Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR! Aydınpost APPSTORE'da TIKLA