Türkiye’de sınırlı ya da hiç üretimi olmayan ilaçların etkin maddelerinin üretimini gerçekleştirmek amacıyla Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde 25 bin metrekarelik alanda fabrika kuran İrfan Koç, şimdi de bugüne kadar hiç üretilmeyen ilaçların üretimi için yüksek teknoloji içeren bir yatırıma start verdi. Bugüne kadar yüzde 93’ünü ithal edilen kanser ilaçlarını 100 milyon lira tutarındaki fabrikada deneme üretimlerine başladıklarını anlatan ikinci kuşak yöneticilerden Onko Koçsel Yönetim Kurulu Üyesi Tuğba Koç, Türkiye’de olmayan ilaçların üretiminin yanı sıra kendi formülüyle de üretim yapmaya hazılanıyor.

-Ağırlıkla onkoloji alanı olmak üzere hematoloji, fizik tedavi, ramatoloji, nöroloji alanlarında etkin madde üretiyorsunuz. Kuruluş hikayenizi anlatır mısınız?

Tesislimiz dünyanın sayılı ilaç üretim tesislerinden biri olma özelliği taşıyor. Babamız İrfan Koç tarafından kuruldu. Geçmişte aile inşaat işleriyle uğraşırken babam ayrılarak kendi işini yapma kararı alıyor. İlaç şirketlerinde profesyonel olarak çalışırken, bazı eksiklikleri farkederek yurt dışından ilaç getirmeye başlıyor. Sonra 1987 yılında kendi işini kuruyor ve Onko-Koçsel doğuyor. Ben ve ablam Tuğçe Koç da işin başındayız.

-Temel tedavinin yanı sıra yaşam kalitesini de artıran ilaçları üretiyorsunuz.

Hayati ilaçlar bunlar. Bu ilaçlar olmadığında tedavi yarım kalıyor. Örneğin insan kanından yapılan biyolojik ilaçlar var. Kanunlardan dolayı bu ilaçların üretimi yok Türkiye’de. Çünkü kan toplama hakkı sadece Kızılay’ın, kan ticareti yasak. O yüzden kan toplayıp ilaç yapamıyorsunuz. Bunların kullanım alanları daha çok nöroloji, hemotoloji ve onkoloji alanlarında kullanılıyor. Biyoteknolojik ürünler var, bunlar da kimyasal ve biyolojik ilaçların arasında bir segment. Laboratuvar ortamında üretiliyor. Türkiye’de bunu yapan yok. Biz bunu sağlamak için de hazırlık yapıyoruz. Bir de kimyasal ilaçlar var biz bunun üzerinde çalışyoruz. Bu da Türkiye’de ilk. Yüzde 93 civarı ithaldi. Yerli olanlar da basit ürünlerdi komplike tesis yok çünkü Türkiye’de.

-Bir ilacı Türkiye pazarına getirme kararı aldığınızda prosedür nasıl işliyor?

Bir ilacı getirme kararı almamızın üzerinde 5 yıl geçeiyor. Konu sağlık olunca prosedür uzun sürüyor. Yazışmalar, piyasa analizleri, incelemeler, ruhsatlandırma ciddi zaman alıyor. Sonunda dünyada varolan ama Türkiye’de olmayan bir ilacı getirebiliyoruz. Bunun için de yıllar geçiyor.

-Tamamı yerli sermaye Türkiye’nin ilk onkoloji fabrikasını kuruyorsunuz...

Fabrikamızda pilot üretimlere başlıyoruz. Yüzde 100 yerli sermayeyle kurulan fabrikada 2016 yılına kadar 139 adet yerli kanser ilacı üretilecek. İlk hedefimiz 1.5 milyon kutuyla üretime başlamak. Şu anda 51 adet ruhsatlı ürüne sahibiz ve neredeyse hepsi ithal. Bu sayının 2016’da 184’e ulaşmasını hedefliyoruz. Yeni yatırımımızla birlikte yerli ürünlerimiz, kendi portföyümüz oluşuyor. Türkiye’de kısıtlı ya da hiç üretilmeyen kanser ilaçlarını üreteceğiz. Kullandığımız teknoloji dünyada 14 ülkede var. 

-Sektörün dış ticaret dengesi nasıl?

Onkoloji pazarında tüketilen ürünlerin yüzde 93.2’si ithal, yüzde 6.8’si yerli. Hedefimiz bunu tersine çevirmek.

-Bundan sonra planlarda başka neler var?

2013 yılını yüzde 11.5’lik büyüme ile kapattık, 2014 yılında yüzde 38’lik bir büyüme hedefimiz var. Farklı alanlara da gireceğiz. SGK ödemesi dışında ürünler mesela. Onkoloji ve hematoloji de tedavi edici ürünlerimizin yarattığı yan etkileri gidermek için destek tedavi ürünlerimizi de portföyümüze kattık. Anlaşmasını yaptığımız ürünler de var. Türkiye’de olmayan ürünleri getirmeyi istiyoruz. Ayrıca uluslararası devlerin buradaki ürettim üssü olmak üzere çalışmaları da yürütüyoruz.

-Euro-dolar kurundaki artışlar ilaç sektörüne nasıl etki ediyor? Zaman zaman hayati öneme sahip ilaçların temininde sıkıntı oluyor.

İlaçta devletin sabitlediği bir kur var. Yapılan ithalatlarda Türkiye’de satış fiyatı almak için bu kurdan çevriliyor. Güncel kur her saniye değişiyor. Artışlara bakınca ciddi zarar ortaya çıkıyor. Finansal olarak güçlü olan şirketler buna dayanmaya çalışıyor. Bir çok firma zorluk içine düşüyor. Bir çoğu ithalatı kısıyor, yok durumuna düşen ilaçlar var. Yurt dışından 10 liraya getirilen ilaç Türkiye’de 8 liraya satılıyor.

75 kişilik Ar-Ge ekibi
 
Tamamı lisans ve lisansüstü eğitime sahip, eczacı, kimyager ve mühendisten oluşan 75 kişilik Ar-Ge ekibi kurduk. Buranın daha sonra bağımsız Ar-Ge merkezi haline gelmesini hedefliyoruz. İsteyen şirketlere de hizmet vermeyi planlıyoruz. Şirketimizin Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Koç’un hayalinde ise bir onkoloji hastanesi kurmak var. Bu hedef için henüz erken. Belki önümüzdeki dönemde olabilir. Hatta hastane kurulması için önemli teklifler de aldık. Ama şu an Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde yaptığımız yatırım devam ettiği için hastane projesi şimdilik uzak bir hedef” dedi.
 
Ürettiği ilaçları ihraç edecek
 
Planlarımız da ihracat yapmak da var. 2015 yılında girişimlerimizi ve anlaşmalarımızı tamamlamayı hedefliyoruz. 2016 yılında kendi fabrikamızda üretilecek ürünlerin yaklaşık yüzde 20’sini ihracata ayırmayı planlıyoruz. İhracatta her ülkeye aynı anda girmeyeceğiz.

Öncelikli pazarlarımız arasında Kazakistan, Özbekistan, İran, Irak, Rusya, Arnavutluk, Ukrayna bulunuyor.