Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, 74 yıl önce eski adı Dersim olan Tunceli'de yaşanan acı olaylar için devlet adına özür dilemesi olumlu yankı buldu. Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ da Başbakan'ın tavrını 'tarihî bir adım' olarak nitelendirdi. Boztuğ, bu özrün artık bazı kalplerdeki ipoteği ortadan kaldırması gerektiğini söyledi.

Tek parti döneminde Dersim'de binlerce insanın öldürüldüğü ve sürgün edildiği olaylarla ilgili Başbakan Tayyip Erdoğan'ın devlet adına özür dilemesi, tarihî bir adım olarak nitelendiriliyor. Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, "Bu özrün siyasî olduğunu söylemek haksızlıktır." dedi ve ekledi: "Başbakan'ın devlet adına özür dilemesi, artık bazı kalplerdeki ve beyinlerdeki ipoteği ortadan kaldırmalı." Durmuş Boztuğ, Dersim olaylarının tartışmaya açılmasının Türkiye'de dört parametrenin evrenselleşmesinin bir yansıması olduğunu söyledi. Bu parametreleri hukuk, demokrasi, insan hakları ve ekonomi olarak sıraladı. Devletin geçmişindeki kara lekelerle de yüzleşmeye başladığını ifade eden Rektör Boztuğ, "Katliam olarak tanımlanan böyle bir olayın tekrar gündeme gelmesi elbette bizleri mutlu etmiyor. Ancak bu, devletin geçmişiyle yüzleşmesi adına sevindirici." ifadelerini kullandı.

 

Kişi başı geliri 12 bin doların üzerine çıkan, dünyanın birinci ligine çıkmak üzere olan Türkiye'nin geçmişindeki kötü olaylarla yüzleşmesi gerektiğini vurgulayan Rektör Boztuğ, şöyle devam etti: "Bazı devlet görevlilerinin amacını, kastını aşan fiil ve davranışları varsa devlet olarak bunlarla yüzleşip, özür dilemesi kadar doğal bir şey olamaz. Ama ülkede maalesef soğuk savaş döneminde kalma insanları ötekileştirici, dışlayıcı davranışlar, parti mensubiyeti düşüncesiyle bu tür olaylar tartışalamıyor."

Tunceli Üniversitesi Rektörü, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın devlet adına özür dilemesini de memnuniyetle karşıladı. Bu özrü siyasi olarak değerlendirmenin yanlış olduğunu vurgularken, Başbakan'ın sözlerinin 'devletin geçmişinde bulunan kara lekelerin tamir edilmesi, birlik ve beraberliğe atılan adımlar' olarak görülmesini istedi. İnsanların geleceğe umutla bakması gerektiğini dile getiren Boztuğ, "Siyaset yapıyor, onun üzerinden sömürü yapıyor", gibi sözler kabul edilebilir değil. Türkiye'nin yüzde 50'sinin oyunu alan bir parti var. Artık bunu yurttaşlarımızın değerlendirmesi, görmesi lazımdır." ifadelerini kullandı.

Sadece Dersim konusu değil, bunun dışında kalan diğer 'kara lekeler'in de temizlenmesi gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Boztuğ, "Bütün yurttaşların sorunlarına evrensel normlarla çözüm aranmalıdır. Türkiye'nin bütün farklılıklarına saygı duyarak ortak yaşama kültürünün geliştirilmesi gerekir. Soğuk savaş döneminden kalma, kavgacı, dövücü, ötekileştirici, parti mensubiyetini ön plana çıkaran düşüncelerin artık terk edilmesi lazım. Bunları yapamayan kişiler de kendisi bilir. Vatandaş zaten gerekli notu veriyor." diye konuştu. Tunceli'de ortak yaşam kültürünü geliştirme adına çok önemli çalışmalar yaptıklarını da anlatan Boztuğ, şunları kaydetti: "Göreve geldiğimde ilk olarak arkadaşlarımla yaptığım görüşmelerde şunu anlattım: 'Tunceli Üniversitesi'nde kimse birbirini Alevi-Sünni ayrımı yapmayacak.

Üniversite içinde hiç kimse ırk, mezhep, dil, din farkı nedeniyle dışlanmayacak, ötekileştirilmeyecek. Kimse solcu, devrimci, ülkücü, türbanlı, başı açık, tarikatçı, cemaat mensubu diye dışlanmayacak. Burada herkes birinci sınıf vatandaştır. 3 yıldan bu yana katıldığım kamuya açık bütün programlarda 'Aleviliğinizi, kültürünüzü, dilinizi koruyun, sosyalist düşünce yapınızı koruyun. Bunlar öz be öz değerleriniz. Ama bunları yaparken ülkede evrenselleşen, demokratikleşen, globalleşen insan haklarına, ekonomiye, hukuka hizmet etmek için Türkiye'nin ana eksenine entegre olun' diyorum." zaman