Modern zamanların hastalığı depresyon, dünya ortalamasının üzerinde olarak, Türkiye nüfusunun %25"ini pençesine almışken, depresyon sorunu ile mücadele konusunda ilaç, doktor desteklerinin yanı sıra yaşam alanlarında yapılan mimari düzenlemelerin de psikolojik iyileşme açısından büyük önemi bulunuyor.

Depresyonla mekanların ilişkisini analiz eden Elips Mimarlık ve Tasarım Ofisi"nin kurucu ortağı Mimar Feza Ökten Koca, bireyselliğin ön plana çıkması ile evlerde daha fazla zaman geçiren insanların, tekdüzeliği kırmak için önce ev ortamını değiştirmekle işe başladığını söyledi.
“Son yıllarda insanlar çeşitli nedenlerden dolayı depresyona girebiliyor. Kimileri çok ciddi travmalardan sonra depresyona girerken, kimileri ise çok ciddi acı ve yıkımlar yaşamadıkları halde de depresyona girebiliyor.

İşte bu ikinci grubun en büyük sorunu hayatlarının tekdüze olması ve yenilenmenin getireceği enerjiye ihtiyaç duymalarıdır. İşinde, sosyal çevresinde ve yaşadığı mekanda mutlu olmak depresyona engeldir. Kişi, yaşadığı mekanda yapacağı yeniliklerle kendini daha mutlu hissedebilir. Mekanı, yaşam stiline göre fonksiyonel açıdan yeni çözümlerle dekore etmek kullanım kolaylığı getireceğinden, kişi kendini daha rahat ve dinamik hissedecektir.

Estetik açıdan kişinin kendisini rahat hissettirecek konforu yakalaması duygusal ve fiziksel anlamda bir tatmin duygusu yaratacaktır.

“Yenilenmek insan psikolojisine en iyi gelen ilaçtır”
Mimar Feza Ökten Koca, kadınların moralleri bozukken kuaföre gidip saç şekillerinde değişiklik yaparak kendilerini iyi hissetmelerinin yarattığı yenilenme duygusunun, evde veya ofiste yapılacak değişikliklerde de insan psikolojisine aynı etkiyi sağladığı düşüncesinde…

Koca, mekanın insan psikolojisi üzerindeki etkisini şöyle dile getirdi: “Kişisel yaşam şekline fonksiyonel olarak iyi cevap veremeyen eşyalarla dolu bir ev veya ofisin, kullanım rahatlığı verememesi nedeniyle kişi kendisini daha yorgun ve ruhen çökmüş hisseder. Mekanda çalışan bir sistem vardır. Mimari olarak doğru verilmiş kararlarla bu sistem iyi çalışır ve sizin hayatınızı kolaylaştırır. Ev, sığınağımızdır. Dinlenmek, sevdiklerimizle iyi vakit geçirmek için kullandığımız mekan bizi yansıtmalıdır. Kendimizi orada mutlu hissetmezsek, hiçbir yerde olamayız”
Depresyondaki insanın enerjisi bitik olduğundan evde hiçbir şey yapmak istemediğini belirten Mimar Feza Ökten Koca, “Kişi bir süre sonra evinden soğur ve evinde sevdikleri ile yapacağı organizasyonları sıfıra indirir. Bu durum onun sosyal olarak da mutsuz olmasına neden olur. Halbuki evinde mutlu olan insan, dönem dönem yapacağı ufak dokunuşlarla ortama yenilikler katarak kendini daha da iyi hissedebilir” dedi.

Çalışırken, bir anlamda da müşterilerinin dert ortağı da olduğunu söyleyen mimar Feza Ökten Koca, özellikle oturduğu evi tekrar dekore etmek isteyen müşterilerin, artık o evde kendilerini artık rahat ve mutlu hissetmemeye başladıklarında kendilerine başvurduklarını belirtiyor.