Konya Ovası gibi tamamına yakını, depremin şiddetini artıran alüvyon tabanlı olan yerlerde, yüksek katlı bina yaparken iki kez düşünülmesi gerektiği vurgulandı.

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaşar Eren, 10 yıldan fazladır Konya ve çevresindeki fay hatlarıyla ilgili çalıştığını, yaptığı çalışmaların kendi ismini taşıyan internet sitesinde ayrıntılı olarak görülebileceğini söyledi.

Bilinmesi gereken en önemli şeyin, ''Konya'da 20-30 yıl gibi kısa aralıklarla deprem olmadığı, daha uzun aralıklarla deprem olduğu, Konya ve çevresinde bulunan fay hatlarının 6.5 şiddetinde depreme yol açabileceği'' olduğunu vurgulayan Eren, bu nedenle kimsenin bu kentte yaşayanlara, ''Konya'da yıkıcı deprem olmaz, ya da Konya'da yıkıcı deprem olur'' diyemeyeceğini söyledi.

-ALÜYVON TABAN RİSK-

Doç. Dr. Eren, bu konuda en büyük sorumluluğun belediyelere ve vatandaşa düştüğünü belirterek, şunları kaydetti:

''Konya'daki yapılar, Akşehir Fayı'nda oluşabilecek depremlerden de etkilenir. Depremden korkmak yerine önlem alalım ve huzurlu bir şekilde yaşayalım, tek çözüm budur. Başka çözüm de yok. Konya Ovası gibi, depremin şiddetini artıran alüvyon (Akarsuların taşıyıp yığdıkları balçık, kil ve benzeri çok ince taneli şeylerin kum ve çakılla karışmasıyla oluşan yığın) tabanlı olan yerlerde yüksek katlı bina yaparken iki kez düşünmeli. Yani depremin şiddeti, altı sağlam kayaç olan yerlere göre alüvyon tabanlı yerlerde daha fazla oluyor. Amerika'da örneği var, Konya gibi alüvyon zemine oturmuş Meksiko City, merkezi 400 kilometre ötede olan 8.1 şiddetindeki bir depremden yıkıcı şekilde etkilendi. Aynı zamanda son Gölcük Depremi'nin merkezine yaklaşık 100 kilometre mesafedeki Eskişehir'de, yıkıcı etki oluşmuştu. Yani bu tür alüvyon tabanlı yerleşim yerlerinde yüksek katlı binalar, mesafe uzak da olsa yıkıcı şekilde etkileniyor.''

-''6. KAT VE ÜZERİNDEKİ BİNALAR DAHA ÇOK ETKİLENİR''-

Kent merkezinin tamamını içine alan Konya'nın ova kısmına, bina yapmanın zaten doğru olmadığını savunan Doç. Dr. Eren, şöyle devam etti:

''Çünkü verimli ova toprağında tarım yapılmalıdır. Yeni yerleşim yerleri kesinlikle Güneybatı ve Kuzeybatı'daki sağlam kayaçların üzerine inşa edilmeli. Bu konuda Konya Büyükşehir Belediyesi, tarihinde ilk kez, bir süredir Konya ve çevresini kapsayacak şekilde ayrıntılı bir zemin etüdü çalışması yapıyor. Bu çalışma tamamlandıktan ve kamuoyuna açıklandıktan sonra, vatandaşlar kendi binalarının durumunu yeniden gözden geçirebilirler. Deprem riski, Konya gibi olan yerlerde, 6 kat ve üstündeki binalar depremden daha fazla etkileniyor.''

Doç. Dr. Yaşar Eren, Konya fayları konusunda yaptığı çalışmalar ve ''Konya'nın yıkıcı depremler için en az riskli yer olması, burada deprem olmayacağı anlamına gelmez'' temel görüşüyle biliniyor.

Eren, daha önce yaptığı açıklamalarda, Konya Fay Zonu'nun, kent merkezinin hemen batısından geçtiğini, şehrin bundan sonraki yapılanmasında, oluşma ihtimali az da olsa 6-6.5 büyüklüğündeki bir depremin göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtmiş, son yaşanan orta şiddetteki peş peşe 3 depremin ardından artçı sarsıntı şiddetlerinin giderek azalmasının olumlu bir işaret olduğunu belirterek, vatandaşlara artçı sarsıntılarda panik yapmamalarını tavsiye etmişti. HT