17 Ağustos Marmara depreminde yaşadıklarıyla ilgili açıklama yapan Keyif, 16 Ağustos'ta Karamürsel'de toplantıda olması nedeniyle gece saatlerine kadar eve gidemediğini belirterek, aile apartmanlarında oturduklarını ve ablasında Ankara'dan gelen misafirlerle ilgilendiklerini anlattı.
Gece 01.00'de evlerine çıkarak uyuduklarını ifade eden Keyif, sarsıntı anında deprem olduğunu düşünmediklerini, birisinin apartmanı kıvırıyormuş gibi hareketler yaşadıklarını zannettiklerini söyledi. Keyif, depremde yataktan kalkamadıklarını, sarsıntının bir an durduktan sonra tekrar başladığını dile getirerek, ikinci sarsıntıda ise binanın boşluğa düşercesine aşağıya inmeye başladığını kaydetti.
Sarsıntının bitmesinin ardından eşine herhangi bir şeyinin olup olmadığını sorduğunu anlatan Keyif, çocuklarının bulunduğu odaya gitmek istediğini fakat duvarların çökmesinden dolayı onlara ulaşamadığını ifade etti.

''O an' dünyamız tamamen değişti''

Keyif, 4. katta oturduklarını, binanın çökmesinin ardından 2. kat seviyesine indiklerini dile getirerek, üzerine kolon düşen kızı Gaye'nin odasına gittiğinde onda herhangi bir yaşam belirtisi göremediğini anlattı.
Daha sonra oğlu Hüseyin'in odasına giderek ona seslendiğini belirten Keyif, ''Oğlum, 'Baba buradayım, ama ayağımın üzerinde kolon var kalkamıyorum' dedi. Şuurum açıktı, dışarda vatandaşlar ile jandarma ekipleri toplanmıştı. Ekiplere kriko bulmalarını söyledim. Gelen kriko ile kolonu kaldırarak oğlumu kurtardık. Oğlum hastaneye kaldırıldı. Alt kata inmeye çalıştım. Ablamın enkazın altında olduğunu gördüm, vefat etmişti.
Yeğenimin biri dışarıdaymış o kurtuldu. Yeğenimin diğerinin ayağını sıkışmıştı onu kurtardık ve hastaneye kaldırdık. Depremde annem, kızım, ablam ve kardeşim olmak üzere toplam 12 kişiyi kaybettik, 16 Ağustos ile 17 Ağustos arasındaki o an bizim dünyamız tamamen değişti'' diye konuştu.

''İnancımdan dolayı hayata tekrar tutunduk''

Deprem sonrasında maddi ve manevi her şeyi kaybettiklerini ifade eden Keyif, maddi imkanları geri kazanabildiklerini fakat can kayıplarının üzüntüsünün hala taze olduğunu anlattı.
Keyif, çocuk sahibi olduklarında çok sevindiklerini ancak depremden sonra ''Zamanı geldi Allah yanına aldı'' diye düşündüğünü ifade ederek, 10 yıl sonra doğan torununun, kaybettiği kızı Gaye'nin yerine gönderildiğine inandığını söyledi. Kayıplar yaşandıktan sonra yapılanların, kaybedilenleri geri getirmediğine işaret eden Keyif, ''İnancımız sayesinde hayata tekrar tutunduk. Eşim bana çok destek verdi. Ailece kenetlendik'' dedi.
Keyif, deprem sonrasında kalacak yerlerinin olmadığını komşularının ev anahtarını kendisine verdiğini ifade ederek, çocuklarının korktukları için 3-4 katlı apartmanda kalamayacaklarını düşünerek inşaat halindeki müstakil eve yerleştiklerini anlattı.