9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkiye'nin Kıbrıs konusunda kazanılmış haklarından vazgeçmeyeceğini söyledi. Demirel, "Türkiye barışçıl bir devlettir. Kavgaya sebep olmaz. Ancak bir mecburiyet olursa kendisini, haklarını, menfaatlerini, onurunu korumak için gerekeni yapar." dedi.
 
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Kıbrıs Türk Kültür Derneği Başkanı Ahmet Göksun ile yanındaki heyeti, Güniz Sokak'taki köşkünde ağırladı. Basına açık gerçekleştirilen ziyarette, ağırlık olarak Kıbrıs sorunu üzerinde duruldu. Demirel, Türkiye'nin kazanılmış hakları bırakmayacağını ifade etti. Ziyaret sırasında gündeme ilişkin soruları da cevaplayan Demirel, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu hatırlatarak; başörtüsü sorununun mevcut kararlarlar üzerinden halledilmesi gerektiğinin altını çizdi. Demirel, "Konu siyasi bir konudur. Bakalım, nasıl halledecekler?" ifadesini kullandı.
 
"KIBRIS KARARLARI İTTİFAKLA VERİLMİŞTİR"
 
Ziyarette, Kıbrıs'taki soydaşlarımızın müsterih olması önerisinde bulunan Demirel, "Türkiye kazanılmış hakları bırakmaz. Yıllardır, aynı şeyleri gündeme getirerek bugüne geldik. Bakın ben 1964 yılından beri bu işin içindeyiz. 64-65 hükümeti olarak bizden evvelki hükümet ne kadar konu üzerinde durduysa biz de o şekilde üzerinde durduk. Kıbrıs harekatı kararını Meclis'e getirdiysek hangi zamanda olursa olsun ittifak ile kararlar verilmiştir. Biz hükümet değilsek, başka bir hükümet sonunda getirmiştir. Kıbrıs kararları ittifakla verilmiştir. Türkiye'de beraberlik vardır." diye konuştu.
 
Demirel, 'Hükümetin Kıbrıs konusundaki tavrını nasıl buluyorsunuz?' sorusuna, "Türkiye büyük bir devlet. Türkiye bu gücünü yeniden denemek isterse kendi bileceği iştir. Türkiye aynı zamanda barışçıl bir devlettir. Kavgaya sebep olmaz. Ama bir mecburiyet olursa kendisini, haklarını, menfaatlerini, onurunu korumak için gerekeni yapar. Hiç kimsenin bir tereddüdü olmasın. Sıkıyönetim muhafaza edilebilir. Bu kadar krizin içine girdik çıktık, bunun da içinden çıkabiliriz." şeklinde cevap verdi.
 
"RUM KESİMİ YALNIZ HAREKET ETMİYOR"
 
Demirel, konuşmasında Rum kesiminin yalnız hareket etmediğine de dikkat çekti: "Dünyada, tek başına güç kullanılması pek fazla mümkün değil bu aralar. Meselelerinin çözümü için herkes uğraşıyorlardır. O zaman soğukkanlı olmak lazım. Biraz sabırlı olmak lazım."
 
"BAŞÖRTÜSÜ SORUNU MEVCUT KARARLAR ÜZERİNDEN HALLEDİLMELİ"
 
Eski Cumhurbaşkanı, gündeme dair değerlendirmelerde de bulundu. Gazeteciler, Meclis'teki başörtüsü tartışması ile ilgili soru yöneltti.
 
Demirel, şöyle cevap verdi: "Siyasi bir konudur. Türkiye'de hanımların başını bağlaması yasak değil. Ama üniversitelerde ve kamu hizmeti görülen yerlerde öğrencilerin ve çalışanların başını bağlaması bizim hukuk idaremiz ayrıcalık saydı. Anaya Mahkemesi ve Danıştay bunu kabul etmedi. Halen Anayasa Mahkemesi'nin kararları duruyor. Danıştay'ın da duruyor. Türkiye bir hukuk devletidir. Mevcut hukuk kararlarının yollarından giderek problemi ortadan kaldırmaları gerekiyor. Bakalım nasıl yapacaklar?"
 
"ZAMMI MİLLET SEVMEZ, HÜKÜMET ‘YOĞURDUM EKŞİ' DEMEZ"
 
Demirel'e son yapılan ÖTV zamları nasıl değerlendirdiği de soruldu. Demirel bu soruyu da şöyle cevapladı: "Zammı millet sevmez. Bir kuruş olsa da sevmez. Zam yığıldı, diyecek kimse yoktur. Ben dâhil. Hükümet de ‘yoğurdum ekşi' demez. ‘Ne var canım işte zam.' der. Az için az tüketin der. Zamla ilgili bir laf açıldığı zaman onun bir tane savunucusunu bulamazsınız. Ben de dâhil. Devlet neyle idare edilir. Para olmayınca neyle idare edilir. Onu da hükümet düşünsün. Her şey iyi değil. Her şey kötü de değil. İnsanların bir kısmı memnun. Hiçbir devirde herkes memnun olmadı. Çoğunluk memnunsa, hükümetler görevini yapıyorsa hükümet görevini yapıyor demektir. Çoğunluk memnun değilse o zaman faaliyet olur. Herkes memnunsa, orada bir hile vardır. Herkes memnun değilse ona da bir çare aramak lazım."