Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, barış ve huzurun sağlanması için her türlü yöntemi kullanacaklarını ifade etti.

Konya MÜSİAD, Konya Sanayi Odası ve Konya Ticaret Odası'nın ortaklaşa düzenlediği iftar yemeğine katılan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, gündemde yer alan konular hakkında açıklamalar yaptı. Yemekte Konyalı hemşehrilerine seslenen Davutoğlu, "Ramazan ayı güzel bir muhasebe ayıdır. İnsanlığımız için ne yaptığımızın muhasebesi, ülkemiz için ne yaptığımızın muhasebesi, şehrimiz için ne yaptığımızın muhasebesi daha da önemlisi ailemiz için ne yaptığımızın muhasebesi. Onun için önemli olan bu muhasebeden karlı çıkmaktır." dedi.

Yemeğe gelirken Konyalı şehit Rıfkı Damar'ın babasıyla konuştuğunu belirten Davutoğlu, "Şehidimizin babası Mustafa amcayla konuştum. Bir ramazan günü ikindi vaktinde oğlunu defnetmiş bir baba ile konuştum. Bu iftar gecesinde aziz şehidimizi anmazsak, biz bu ülkeye borcumuzu eda etmiş sayılmayız. Bütün şehitlerimiz için söylüyorum, kim ne yaparsa yapsın, kim bu tuzağı kurarsa kursun bu millet bölünmeyecek. Bu milletin asırlardır getirdiği kardeşlik kültürü bölünemeyecek. Hiçbir şehit bizi bu kararlılıktan yıldırmayacaktır." diye konuştu.

"SURİYE BAŞTA OLMAK ÜZERE BÜTÜN BÖLGE ÜLKELERİNE BARIŞ GELMESİ İÇİN HER TÜRLÜ YÖNTEMİ KULLANIRIZ"

Gecelerini gündüzlerini katarak her türlü yöntemi kullanarak Suriye başta olmak üzere tarihdeş bütün komşu ülkelere, bütün komşu bölgelere barış gelsin, huzur gelsin ve tarihte olduğu gibi bu ülkelerde bölünmeden kardeşçe yaşasınlar diye çaba sarf ettiklerini dile getiren Davutoğlu, "Bu ramazan günü 6 buçuk saat aralıksız konuşurken aklımızda tek bir temenni, tek bir düşünce vardı. Suriye'ye barışın egemen olması. Irak'ta yaşanan acıların Suriye'de yaşanmaması. Suriye'de Suriyeli kardeşlerimizin şu ya da bu mezheple oldukları için savaşmalarının ve çatışmalarının önüne geçilmesidir." şeklinde konuştu.

"ORTA DOĞU'DA NE OLUYOR DİYE MERAK EDEN BÜTÜN DÜNYA ÜLKELERİ ÖNCE ANKARA'YI ARIYOR"

Suriye için her şeyi yaptıklarını ve yapacaklarını gönül rahatlığıyla söyleyebileceğini aktaran Davutoğlu, "Gerekirse gece gündüz çalışacağız, Suriye'yi iç çatışmaların olduğu ülke olmaktan çıkartacağız. Bir kardeş olarak, dostça bütün uyarılarımızı yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Buralarda sivillere karşı operasyonlar olmaması için gece gündüz temaslarımızı sürdürüyoruz. Bugün BM Genel Sekreteriyle de bu konuları konuştuk. Dünyada bu konulara ilgi duyan, Ortadoğu bölgesinde neler oluyor diye merak eden bütün dünya ülkeleri önce Ankara'yı arıyor. Biz bu tarihi sorumluluğun bilinci içindeyiz."

Suriye'de sivil halka bu şekilde bir operasyonu kabul etmediklerini kaydeden Davutoğlu, bunun durması içinde her türlü uyarıyı yapacaklarını ve her türlü tedbiri de almaya kararlı olduklarını vurguladı.

Suriye meselesinin kendileri için bir kardeşlik hukuku meselesi olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, Ana muhalefet partisinden gelen eleştirilere de cevap vererek, "Bu mesele Türkiye'nin istikrarını, kaderini belirleyen bir meseledir. Bugünlerde çok sık söyleniyor. İçeride terör saldırıları varken, niçin Suriye ile ilgileniyorsunuz? Bunu söyleyenler bu coğrafyanın bu tarihin gerçeklerini bilmeyenlerdir. Suriye'nin kaderini Türkiye'nin kaderinden ayrı görmeyenler, Suriye'de düzen olmazsa Türkiye'de düzen olmayacağını görmeyenler, Türkiye'nin geçmişini anlamayacakları gibi geleceğini de anlamayanlardır." ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ ACİZ BİR ÜLKE DEĞİL, HEM TERÖRLE HEM DE BÖLGEDE Kİ BÜTÜN SORUNLARLA BAŞEDER"

Türkiye Cumhuriyeti Devleti aciz bir devlet olmadığına dikkat çeken Davutoğlu, şöyle konuştu: "Türkiye, hem terör belasıyla savaşacak kudrete sahiptir hem Suriye'de, Yemen'de, Libya'da, Balkanlarda ne oluyorsa onu takip edecek, onu yönlendirecek ona şekil verecek kudrete sahiptir. Bu coğrafyanın üzerinde oturanlar bu coğrafyanın hakkını da vermek zorundalar. Bu coğrafyanın üzerinde yaşayan herkes şunu iyi bilecek ki, aynı anda zihnin de 5 mesele yoksa 10 mesele yoksa bu meselelerle aynı anda boğuşamıyorsan bu coğrafya seni yaşatmaz. Ya da bu coğrafya da seni yaşatmazlar."

"DÜNYA'NIN EN BÜYÜK ÜLKELERİ BÖLGEDE NE OLUP BİTTİĞİNİ BİZLERE DANIŞIYOR"

Her zaman bir Türk vizyonu olduğunu ve olmaya da devam edeceğini söyleyen Davutoğlu, "Biz herhangi bir ülke adına hareket etmedik, her hangi bir bölge için hareket etmedik. Ama bir olay oluyor ve bu olay konusunda dünyanın en büyük güçleri bize danışma ihtiyacı hissediyorsa bu danışmalarında yaparız. Bu danışmada Türkiye'nin gücünü gösterir. 20 yıl önce Suriye'de ya da bölgede olay olduğun da kaç tane ülke Türkiye'yi arıyordu. Kaç devlet başkanı, kaç dışişleri bakanı Türkiye'yi arıyordu. Bugün bizim gece gündüz mesaimiz, bize gelen telefonlarla, bize gelen danışma talepleriyle görüşerek geçiyor. Bundan da gocunmayız, herkesle konuşuruz dünya da ama, götürdüğümüz mesaj, kurduğumuz rüya, hayal bizim rüyamızdır. Bu rüya müreffeh güçlü bir Türkiye'nin önderliğinde çevrede ki bütün bölgelere barış huzur getirme rüyasıdır." sözlerini dile getirdi.

"BİZİM SOMALİ'YE BAKIŞIMIZ SİYASİ DEĞİL, İNSANİ BORCUMUZ"

Somali'de elinde ki ekmekle çocuğu arasında kalan anneye ulaşmalarının siyasi olmadığını vurgulayan Davutoğlu, "Bunu bir siyasi kampanya olarak görenler şöyle bir baksınlar, dünya'nın çeşitli yerlerinde yaşanan bu olaylara hangi Ak Parti hükümetleri sessiz kaldı. Pakistan'dadepremolduğunda ilk koşan biz değilmiydik, Haiti'de deprem olduğunda ırkına dinine bakmaksızın ilk uçan Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin gönderdiği uçak değimliydi?"

"BAŞBAKANIMIZ SOMALİYE GİDECEK VE BÜTÜN DÜNYANIN DİKKATİNİ SOMALİ'YE ÇEKECEK"

Somali'ye hangi sembolik önemle gitmek gerekirse o sembolik anlamıyla gideceklerini ifade eden Davutoğlu, bu sembolik anlamında Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ile Somali'ye gitmesi ve bütün dünyanın dikkatini Somali'ye çekmesi olarak gördüklerini söyledi.