Oradaki olay spontane bir gelişmedir. Önceden planlanmış değildir. Bu tavrımızı Batı'ya karşı olmak gibi değerlendirmek ayrı bir yanlıştır. Türkiye'nin bir yüzü Batı'ya bakıyor, bir yüzü Doğu'ya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Tahran Büyükelçiliği'nde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. 'Türkiye ve İran, bölgenin en önemli dengeleridir ve barış için bölgede yapacakları çok şey vardır' diyen Erdoğan şöyle konuştu:

BARDAĞIN DOLU TARAFINI GÖRELİM: Sorunların değil, çözümlerin anahtarı olmak üzere bölgemizin iki büyük aktörü olan Türkiye ve İran halklarına önemli işler düşmektedir. Daha çok bardağın dolu tarafını görmeliyiz diye düşünüyorum. Daha çok barışın destekçisi olmalıyız. Belki de dünyanın en uzun tarihli, değişmeyen sınırına sahibiz. Bu derin köklere sahip dostluğumuzun daha nice uzun yıllar devam etmesini arzu ediyoruz.

ARA BULUCULUK İÇİN GELMEDİK: ('Türkiye'den gelme sebebinizin, İran ile ABD arasında ara buluculuk yapmak olduğuna inanılıyor' sorusu üzerine) İran'a ziyaretimiz, herhangi bir ara buluculuk düşüncesiyle değil. İki yıl içinde 1'e 6 neredeyse dış ticaret hacmi artan iki ülke durumundayız. 2011 sonu itibarıyla 20 milyar dolarlık bir hedef belirlemiştik. Sayın Rahimi, 'Niye 30 milyar dolar olmasın' dedi. Biz de kendilerine, 'Gökten ne yağar ki, yer kabul etmez' dedik. Eyvallah. Bu ziyaretimizin ana esprisi budur.

SİYASETTE İNTİHAR ÇOK KOLAYDIR: Bizim dış politikayla ilgili ana ilkemiz, 'düşman kazanma, dost kazan'. Siyasette uluslararasında da ulusal bazda da kaybetmek, biraz ağır ifadeyle intihar çok kolaydır. Ama kazanmak çok zordur. Biz yakın siyasi tarihte de gördük.

İSRAİL'LE İLİŞKİLER MALUM: (Türkiye-İsrail ilişkilerine ilişkin bir soruya) İsrail-Türkiye ilişkileri zaten malum ve hakkaniyet ölçüleri içinde her zaman münasebetlerimizi devam ettiririz. Ama hiçbir zaman Türkiye'nin siyasi iradesi üzerinde iradeyi kabul etmeyiz. Davos'taki olay spontane bir gelişmedir, önceden planlanmış bir gelişme değildir. Bizim oradaki bu tavrımızı Batı'ya karşı olmak gibi, değerlendirme ayrı bir yanlıştır. Türkiye'nin bir yüzü batıya bakıyor, bir yüzü Doğu'ya. Biz, bir taraftan Batı'nın hem girişi, hem de Doğu'dan gelip Batı'ya giriş kapısıyız. Böyle bir durum var. Herhangi bir olay bizim bir yerden kopup, bir yere varmamız gibi tanımlanmamalı. Tabii ki, şunu da ifade edeyim, menfaatlerimizi de bir tarafa atmamız mümkün değil.

DURUMDAN VAZİFE ÇIKARMAYIZ: ('Gazze olayından önce Türkiye iyi bir rol üstlendi. Bu nereye kadar gider, İsrail ile Suriye arasında kalıcı bir barış olabilir mi?' sorusu üzerine): Biz bu işin içerisine atılmadık. Dolaylı da olsa bir arabuluculuk görevi talep etmeleri sebebiyle bu işin içine girdik. Ve bu 5 raunt devam edebildi. Maalesef, son görüşme gerçekleşmeden, cumartesi Gazze'de bombalar patladı. Gazze sürecini tekrar gündeme getirecek değilim. O konudaki tavrımız aynıdır. Türkiye durumdan vazife çıkarma gayreti içinde değildir. Eğer Suriye ve İsrail tekrar böyle bir görev isterlerse biz hazırız.

Türkiye'de İran, İran'da Türk bankası

İRAN Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi, 'Dost ve kardeş Türkiye'nin Başbakanı Sayın Erdoğan umarım İran'da güzel vakit geçirmiştir'' dedi. Rahimi, Türk ve İranlı sanayici ve işadamları için hem Türk hem de İran topraklarında serbest sanayi bölgeleri kurmayı görüştüklerini anlatarak, banka, gümrük ve sigorta konusunda anlaşmalar yapıldığını, en fazla 3 ay içerisinde İran'dan bir heyetin Türkiye'ye gelerek çalışmalara başlayacağını bildirdi. Başka bir İran heyetinin de Türkiye'de İran bankası, İran'da da Türk bankası kurulması için kısa zamanda Türkiye'ye hareket edeceğini söyleyen Rahimi, milli paralar üzerinden döviz hesabı açtırılacağını vurguladı./akşam