Danıştay, "Yaşam hakkı en temel insan hakkıdır" diyerek, Bakanlığın kararına karşı yürütmeyi durdurma kararı aldı. Berent, "Bu ilacı kullanmak zorunda olan insanlara bir yol açılırsa sevinirim" dedi.
 
İzmir’de Diş Eğitim Hastanesi’nde görev yapan Naciye Berent, geçen yıl rahatsızlandı, yapılan tetkikler sonucu ’metastatik pankreas kanseri’ tanısı kondu. Ege Üniversitesi Hastanesi’nde ameliyat olan Berent, onkoloji tedavisi için Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi (AÜTF) Cebeci Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne gitti. Doktorları pankreas kanserinin klasik tedavisine, Erlotinib etken maddeli ilacın eklenmesini uygun gördü. Nitekim AÜTF Hematoloji Bilim Dalı’ndan Prof.Dr. Taner Demirer, Prof.Dr. Akın Uysal ve Prof.Dr. Osman İlhan, bu etken maddeli ilacı Berent’in kullanabilmesi için rapor düzenledi. Sağlık Bakanlığı İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü’ne geçen 25 Mart’ta başvuru yapıldı.
 
BAKANLIK: BİLGİ GÖNDERİN
 
Ancak, İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü’nden ilacın kullanımının uygun görülmediği, literatür verisi gönderilmesi halinde başvurunun yeniden değerlendirileceği yanıtı geldi. Yeniden yapılan başvuruda Ertotinib etken maddeli ilacın pankreas kanserinde kullanımı ve etkenliği ile ilgili yeterince literatür bulunduğu kaydedilip, örnekleri gönderildi. Ancak gelen yanıt yine olumsuz oldu, "İlacın bu tanıda etkinliğine dair gönderilen literatür verileri yeterli bulunmadığından ilacın kullanımı uygun görülmemiştir" denildi.
 
DANIŞTAY’DA DAVA AÇILDI
 
Berent’in, doktorlarının önerdiği tedaviyi alamaması bağlı bulunduğu İzmir Diş Hekimleri Odası’nı harekete geçirdi. Berent, Oda Avukatı Arzu Ayşe İşseven aracılığıyla Sağlık Bakanlığı aleyhinde, yürütmenin durdurulması istemiyle dava açtı. Danıştay 10’uncu Dairesi’nin baktığı davada, mahkeme heyeti durumun aciliyetini de göz önüne alarak, davalıya savunma için 5 gün süre tanıdı. Bakanlığın savunmasını değerlendiren Danıştay 10’uncu Dairesi, davacının hastalığının tedavisi için, erlotinib etken maddesini içeren ilacı kullanması gerektiğinin ilaç kullanım raporuyla belirlendiğini vurguladı.
 
Mahkeme heyeti, sözü edilen ilacın bir yılda yüzde 6 sağkalım avantajı sağladığının açıkça ortaya konulduğunu, yaşama hakkının en temel insan hakkı olduğunun dikkate alındığını vurgulayarak, Bakanlık kararının yürütmesini durdurdu.
 
Danıştay 10’uncu Dairesi, ilacın bedelinin de Sosyal Güvenlik Kurumu’nca ödenmesi gerektiğini bildirirken, kararı hasta yatağında öğrenen Naciye Berent, "Tedavim için gereken ilacı doktor raporuna karşın kullanabilmek için yargıda hak aramak zorunda kalmak çok acı. Danıştay’ın, yaşam hakkının en temel insan hakkı olduğunu hatırlatarak Sağlık Bakanlığı’nın yanlışını hasta adına düzeltmesi çok güzel ve önemli. Ancak isteğim benim gibi bu ilacı kullanmak zorunda olan hastaların mahkemelerle uğraşmadan bu ilacı alabilmesi. Karara o zaman sevinebilirim. Bu mücadele kendim için değil tüm kanserli hastalar için" diye konuştu.