Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, yürütmenin itirazı olamayacağını belirterek, idari yargılamanın usulünde değişiklik yapmak için kanun taslağı hazırladıklarını belirtti. Karakullukçu, “Bizim işimiz ivedi iş acele karar vermemiz lazım” değerlendirmesinde bulundu. Karakullukçu, Danıştay’ın yeni dönemde yasaklarla anılmayacağını ifade ederek, “Yasak yok. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Her şey çok güzel olacak. Çünkü, bundan sonra ben ve arkadaşlarımın yanlış, hata yapmaya hakkımız yok. Yanlışı düzeltmeye vaktimiz de yok” dedi. 

Danıştay’ın yeni Başkanı Karakullukçu, Danıştay Genel Sekreteri Mustafa Kökçam ve Danıştay Genel Sekreter Yardımcısı Fikret Erkan ile Danıştay Başkanlar Kurulu salonunda yargı muhabirleriyle bir araya geldi. Danıştay’ın gündemindeki konular ve kendi yönetiminde yapılacak düzenlemelere ilişkin bilgi veren Karakullukçu, Danıştay Kanunu ve İdari Yargılama Usul Kanunu’nda değişiklikler yaparak, yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davalarda daha ivedi sonuç alınmayı sağlayacağı düzenlemeler yapılacağını belirtti. 

Karakullukçu, yürütmenin durdurulması müessesesinin idari hukukun bel kemiği olduğunu anlattı. Yapılmasını önerecekleri düzenlemede yürütmenin durdurulması kararlarına itiraz yolunun kapanmasını öngördüklerini ifade eden Karakullukçu, “Usullerle ilgili hataları asgariye indirerek, işi nasıl hızlandırabiliriz ona bakacağız” dedi. "Yürütmenin itirazı olamaz" diyen Karakullukçu, yapılması planlanan değişiklikle getirilmesi düşünülen sistemi şöyle özetledi: 
“Çalışan bir yerden bir yere tayin edilmiş mesela, Ankara’dan Kars’a gönderilmiş. 5 sene geçtikten sonra benim verdiğim karar bir işe yaramaz. Adam Kars’a gitmeden benim karar vermem lazım. İnsanlarla oynanmaz. Ya bir kere öldürürsünüz adamı ya da yaşatırsınız. Vatandaş dava açmış, idarenin savunması veya bilgi belgeler gelene kadar mahkeme başkanı, üyesi veya hakimi dava açan kişiyi mağduriyet gelmesin diye inisiyatifi alarak yürütmeyi durdurma taleplerinde karar verebilmelidir. Mahkeme, daha sonra da istenilen savunmalar, bilgiler ve belgeler gelince esasına girerek kararını vermeli.” 

ARTIK ŞİKAYET ETMEYE HAKKIMIZ YOK 
Bir Danıştay üyesinin idarenin bel kemiği olduğunu belirten Karakullukçu “Yeni kanun değişikliğiyle beraber daire sayısı 15’e çıktı. 156 üyemiz var. Dairelerde yeteri kadar üyemiz var, artık şikâyet etmeye hakkımız yok. 216 bin 95 kadar görülmeyi bekleyen davamız var. Önceden “işimiz çok” diyorduk, Daireler bir başkan 4 üye ile çalışıyordu, artık yeteri kadar daire ve üyemiz var. Yeni kanunumuz imkan veriyor, çift heyet şeklinde çalışmamız da mümkün. Bizim işlerimiz ivedi işlerdir” dedi. 

İRREGULİER BAŞKAN 
Danıştay başkanlığı seçiminin ardından bazı gazetelerde şahsına yönelik “Kurumu ile davalı başkan” şeklinde haberlerin yer aldığını hatırlatan Karakullukçu, bu haberlerin doğru olmadığını söyledi. Danıştay ile davalık olduğunun doğru olduğunu, ancak açtığı davayı kazandığını belirten Karakullukçu, eşini kaybettikten sonra Danıştay lojmanında bakmakla yükümlü olduğu çocuğuyla otururken Danıştay’ın “burada oturmuyorsunuz” şeklinde tebligat yaptığını, kendisinin de bu konuyla ilgili dava açtığını ve davayı kazandığını ifade etti. Kendisinin kamuoyunun alıştığı şekilde bir başkan ya da yönetici olmadığını ifade eden Karakullukçu, şöyle konuştu: 

“Fransız tabiriyle beni irregulier (kurallara göre olmayan, kuralları takip etmeyen) birisi olarak düşünebilirsiniz. Hukukun genel kuralları, toplumun genel değer yargıları, bunun içerisini din kurallarını, ahlak kurallarını, genel hukuk kurallarını koyun, bunların içerisinde ben kendimi bu kurallara ters gelmediği müddetçe rahat yaşamayı veya kimsenin hakkına, hukukuna zarar vermeksizin rahat yaşamayı kendine ilke edinmiş bir adamım. Bundan kimsenin keyfi için de vazgeçecek değilim. Benim için insanın onuru, şahsiyeti her şeyden önce gelir. İnsansak insan onuruna göre yaşayacağız, ama toplumun da genel değerlerine ters düşmeden yapacağız.” 

Konuşmasında, hukuk devleti içinde Danıştay’ın önemine işaret eden Karakullukçu, baktıkları davalarda tarafın birinin idare olduğunu, bu yüzden Danıştayın hep güncel kaldığını vurguladı. Karakullukçu, “İdare, siyasi iktidardır. Bizim derdimiz idareyle sürtüşme yaratmak değil. Ben burada idareyi yargılamıyorum” değerlendirmesinde bulundu. 

"TAVUK GİBİ YAŞAMAK İSTESEYDİM TANRI BENİ TAVUK YARATIRDI" 
Karakullukçu, Danıştay’ın yeni hizmet binasının tamamlandığını ancak üye sayısının artması nedeniyle ek blok yapılmasının ardından yeni binaya bu yıl sonuna doğru taşınacaklarını söyledi. Yeni hizmet binasının gerekliliğine işaret eden Karakullukçu, valilikten ya da üst düzey bürokratlıktan sonra Danıştay üyeliğine seçilenlerin küçük odalarda ikişer kişi oturmak zorunda kaldıklarını, ziyaretçilerine de bu durumu anlatmakta zorluk çektiklerini belirtti. Karakullukçu, “Tavuk gibi yaşamak isteseydim Tanrı beni tavuk yaratırdı. İnsan onuruna, Danıştay’a yakışır mekanlarda çalışacağız. Arkadaşlarımız da Danıştay üyesine yakışır şekilde çalışacak, fiziki şartları geliştireceğiz” dedi. Karakullukçu, bir gazetecinin “geçmiş dönemde Danıştay yasakçı kararlarla anılıyordu, bu dönemde neler olacak” diye sorusuna şöyle yanıt verdi: 

“Yasak yok. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Her şey çok güzel olacak. Çünkü, bundan sonra ben ve arkadaşlarımın yanlış, hata yapmaya hakkımız yok. Yanlışı düzeltmeye vaktimiz de yok. Bunları takip edin, göreceksiniz. Hangi hakim bu zamana kadar adaleti tecelli ettirmiş, böyle bir şey yok. Adalete yaklaşma var. İşin felsefe boyutu bunlar. Ben toplumun genel kuralları içerisinde özgür olmayı düşünüyorum. Adamsan sonuna kadar adam gibi yaşarsın. Tavuk gibi yaşasaydım, tavuk olurdum. Yere bastığın zaman dik basacaksın.” 
Karakullukçu, Danıştay’ın UYAP sistemine de halen geçmediğini anımsatarak, yeni hizmet binasında UYAP’ı kullanacaklarını, Danıştay kararlarının UYAP bünyesinde görüleceğini kaydetti.

HÜKÜMETİN BAKIŞI OLUMLU 
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın okul arkadaşı olan Karakullukçu, hükümet kanadında da olumlu bir imaja sahip. Arınç, Hüseyin Hüsnü Karakullukçu'nun Danıştay Başkanlığına seçilmesinin ardından "Gerçekten o mu oldu? Ama yine ağzımdan farklı bir şey çıkar. Ben sana özel olarak açıklama yaparım. Kurban olduğum Allah'ım verdikçe veriyorsun" diyerek sevincini dile getirmişti.(Radikal, anka)