Uzmanlar en güvenli görünen limanların bile artık tehlike aarz ettiğine dikkat çekiyorlar.

thelira.com'un haberine göre Nakit biriktirmek, hükümet tahvilleri ve altın çalkantılı dönemlerin en büyük yardımcısı olarak yatırımcının karşısına çıkardı.

Piyasalarda yaşanan sert dalgalanma sonrasında eski güvenli limanların artık o kadar da güveli olmadığı yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.

Eskiden kısa bir araştırma sonun en uygun yatırım planı oluşturmak mümkün iken günümüzde yaşanan türbülanslar yatırımcıyı sanki yumuşak karnından vurmaya hazırlanıyor.

Para son dönemde kendine güvenli liman olarak hükümet bonolarını seçerken yakın gelişmekte olan ülke piyasaları eski cazibesini kaybetti. Yüksek risk yüksek getiri batının ağır yara alması ile ikinci plana atıldı.

Bestinvest direktörü Adrian Lowcock geleneksel yatırım yöntemleri olarak nakit tasarrufu ve hükümet bonolarının son dönemde yeniden revaçta olduğunu belirtirken her ne kadar güvenli görünse de her zaman kaçınılması gereken yeni risklerin doğa bileceği konusunda uyarıda bulundu. Bu araçlara yatırımın her zaman kazanç anlamına gelmediğini de kaydeden Lowcock yatırımcının tek taraflı düşünmemesi gerektiği yönünde uyarıda bulundu.

Nakit tasarrufu şimdilik en güvenli yol gibi görünse de son dönemde Yunanistan, İspanyol ve İtalyan bankalarından son dönemde çekilen mevduatlara dair gelen raporlar akıllara 2007’deki Northern Rock’ı getiriyor.

Bir başka güvenli liman altın tarafı ise son dönem dalgalanmalar ile güvenin kırılmasına neden oldu. Krizin başlangıcından önce altın alan yatırımcı ilk etapta artan fiyatlar ile yeterince tatmin oldu. Piyasanın kötü zamanları için uzun süreli güvence olarak algılanan altında euro bölgesi ülkelerin borçlulukları ile oluşan kriz sonrasında her şeyle birlikte düşmeye başladı. BullionVault altın yatırımları araştırma yöneticisi altınında diğer emtialar ve hisse senetleri gibi satış baskısına dayanamadığını kaydederek Lehman’ın batışı aşamasından geri çekildiğini hatırlattı.

Euro paniği ile altı ayda 130 dolar yani yüzde 8 geri çekilen altının karmaşık bir finansal enstrüman olduğunu kaydeden Ash, altının ciddi riskler içerdiğini ve günlük bir yatırım aracı olmadığını kaydetti.

Batı finans sisteminde yaşanan bozulma ile son dönemde en çok tercih edilen devlet tahvilleri tarafında yatırımcının beklentilerin ötesinden bir dalgalanma olabileceği yönünde uyarıda bulunan Kames Capital tahvil yöneticisi Phil Milburn önümüzdeki birkaç yıl içinde tahviller tarafında sert hareketlerin yaşanabileceğini kaydetti. Bu hareketin sadece euro bölgesi sıkıntıları kaynaklı olmayacağı da Fitch’in geçtiğimiz hafta Japonya’nın notunu kırması ile de ortaya çıkmış oldu.

Bu noktada piyasa oyuncularının tavsiyesi dengeli bir sepet oluşturulması, yatırımcının uzun vadeli enflasyondan koruma imkanı olan hisse senetlerinin takip edilmesi yönünde.