Memorial Hastanesi üroloji uzmanı Prof. Dr. Derya Balbay, dünyada robot yardımıyla tamamen kapalı şekilde yapılan 200 mesane kanseri ameliyatının 34'ünün Türkiye'de gerçekleştirildiğini söyledi.

Türkiye'de robotik cerrahi tekniğini kullanan birkaç hekimden biri olan Prof. Dr. Derya Balbay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mesane kanserlerinin ürolojik kanserler içinde prostattan sonra en çok görülen kanser türü olduğunu belirtti.

Erişkinlerde daha çok rastlanan bu kanser türünün nadir de olsa çocukluk çağında da ortaya çıkabildiğini vurgulayan Balbay, erkeklerde ise kadınlardan daha fazla görüldüğünü, ama son yıllarda sigara içen kadın sayısındaki artışın, bu kanserin kadınlarda sık görülmesine neden olduğunu kaydetti.

Bu kanserin en önemli işaretinin ise idrarda kanama görülmesi olduğunu aktaran Balbay, ''İdrardaki kan, pıhtılı ve pıhtısız kanama şeklinde olabiliyor. Mesane kanserinin, gözle görülmeyen, ancak idrar tahlilinde ortaya çıkan kan hücrelerinin varlığında akla getirilmesi gerekiyor'' dedi.

Bu kanserde kesin tanının 'sistoskopi' denilen minyatür teleskoplarla hastaya herhangi bir kesi yapılmaksızın idrar yolundan girilerek örnek doku alınması ile konulduğunu bildiren Balbay, ''Bu patolojik inceleme ile kanserin tipi, kanserin derinliği ve yayılma riskini yansıtan bir diğer faktör olan kanserin derece indirilmesi yapılıyor. Bu bilgiler mesane kanserinin tedavisinin ve takibinin planlanmasında çok önemli ip uçları veriyor. Bu bilgilere göre mesane kanserli hastaların tedavi ve takiplerine karar veriliyor'' diye konuştu.

-''ROBOTLA YAPABİLEN CERRAH SAYISI DA SINIRLI''-

Mesane kanserlerinin tümünde, tanı amaçlı parça almak gerektiğini, bunun için çoğu kez cerrahi bir işlem yapıldığını dile getiren Balbay, ''Tedavi, hastalığın evresine göre değişiyor. Ancak tanıdan sonra hastalığın evrelendirilmesi ve risk faktörleri göz önüne alınarak bir grup hasta, sadece mesane içine ilaç verilerek tedavi edilebilir. Bazı hastalarda ise mesanenin alınması gerekebilir. Diğer bir grup hastada ise kemoterapi denilen damardan verilecek kanser ilaçları ile tedavi planlanabilir'' ifadelerini kullandı.

Mesane kanseri ameliyatının, teknik olarak, açık yapıldığında dahi en zor ameliyatlardan biri olduğunu kaydeden Balbay, şunları söyledi:

''Bu nedenle, bu ameliyatı robotla yapabilen cerrah sayısı da sınırlıdır. Mesane kanserlerinde robotik cerrahi yöntemi son birkaç yıldır uygulanıyor. Robotla ameliyat yapan cerrahların çoğunluğu, sadece mesanenin ve lenf bezlerinin çıkartılması kısımlarını robotla yapıyor. İdrarı biriktirecek yeni mesanenin bağırsaklardan yapılması, böbreklerden gelen kanalların bu yeni mesaneye bağlanması ve son olarak oluşturulan ve idrar depolayan yeni mesanenin idrarı dışarıya taşıyan kanala bağlanması kısımları ise açık cerrahi ile yapılıyor.''

-''DÜNYANIN EN GENİŞ İKİNCİ SERİSİNE SAHİBİZ''-

''Da Vinci'' robotu yardımıyla en son İstanbul'da 70 yaşında bir hastayı ameliyat ettiğini belirten Prof. Dr. Derya Balbay, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ameliyat sonrasında yoğun bakımda bir gece tutulduktan sonra normal odasına alındı ve ameliyat bitiminden sonra 24 saat geçmeden yürütüldü. Hızla iyileşmesini bekliyoruz. Bu hasta ile birlikte sayı 34'e ulaştı. Hastaların 33'ünü Ankara'da ameliyat ettim. Bu ameliyatta dünyanın en geniş ikinci serisine sahibiz. Dünyada robotik cerrahi ile tamamen kapalı ameliyat edilen sadece 200 mesane hastası var. Bu ameliyatların 34'ü Türkiye'de yapıldı. Açık yapıldığında çok kanamalı olabilen bu ameliyatlarda, robotla yapıldığında neredeyse hiç kanama olmuyor. Çok az sayıdaki cerrah tarafından, bu ameliyat robotla yapılabiliyor.''

-''AMELİYAT SONRASI DÖNEM DAHA AZ SIKINTILI GEÇİYOR''-

Bu yöntemle, yara yeri enfeksiyonu, yara yeri fıtıkları ve kesi yerinin iyileşmemesi sorunlarının büyük ölçüde ortadan kalktığını vurgulayan Prof. Dr. Balbay, şunları kaydetti:

''Büyük kesilerin ameliyat sonrası ağrıya neden olduğunu ve hastaların nefes alma derinliğini azaltabileceğini vurguluyor. Büyük kesiler, daha fazla ağrı kesici kullanımına ve bu ilaçlara bağlı yan etkilerin ortaya çıkmasına da neden olabiliyor. Robotik cerrahi istenmeyen bu durumları da en aza indirmektedir. Bu ameliyatta bağırsakların dışarıya çıkartılmaması büyük avantaj. Bu durum, bağırsaklarda sıvı ve ısı kaybı ile zedelenme olasılığını en aza indiriyor. Bütün bunların sonucunda robotik cerrahi ile ameliyat sonrası dönem daha az sıkıntılı geçiyor.''